Manili Tekerlemeli Bilmeceler

Kara mandayı kestim,
Kan çıkmadı;
Kantara koydum,
Kantar çekmedi. Günaydın

Каrınca

Aheste aheste,
Bülbül kafeste,
Yem yer, su içmez,
Böyle bir nevreste. Ayşe Nur

ipek böceği

Çivi gibi başı var,
Bir güzelce aşı var,
Kurusu var, yaşı var. Serranur

Bamya

Apul apul yürürsün,
Samur kürkü sürürsün,
Kırk halayık, kırk köle,
Niçin yaya yürürsün. Feyza

Ayı

Bir acaip nesne gördüm,
Alem bilir ismini.
Başım sürttükçe taşa,
Kendi öldürür cismini. atarlı

Kibrit

Yeşil iken al olur,
Zerre zerre bal olur,
Meyl edince siyaha,
Lezzet verir damağa,
Varma sakın yanına,
On parmağın bal olur.
Tutar isen yavaş tut,
İki elin kan olur. Ayşe

Dut-Karadut

Dağdan gelir dak gibi,
Kolları var budak gibi,
Eğilir bir su içer,
Bağırır oğlak gibi. Zehra Acarlar

Geyik

Nar narladı,
Nar duvarda parladı,
Narcı kızı gelmeden,
Nar duvarda kalmadı. Ebrar

Güneş

İçimde gizemler var
Sırlarla ilginç cevaplarlayım
Çocukların dilinde dolaşır
Fır dolanırım Ben neyim? Vela

Bilmece

Bir kuru kafa
Attım rafa
Yemesi tatlı
Maymun suratlı Nisa

Hindistan cevizi

Mavi göklerden indim,
Al atlaslar giyindim,
Küçük olsanız bile,
Sizlerde var ümidim. ahmet

Bayrak

Altı ayaklı fil,
Ortasında dil,
Ahmak isen sor,
Arif isen bil. Ece

Terazi

Saksağan şaklar, şakı benim elimde,
Uzun kavak yıkıldı, kökü benim elimde. sıla

Tezgah, mekik

Karşıdan baktım bir hane,
Yanma vardım Mevlana,
İçinde var iki derviş,
Vaktini bil der imiş. Elif Genç

Saat

Yapılmamış duvarda,
Doğmamış oğlan oturur.
Ekilmemiş bostanı,
Yolma diye bağırır. halim

Yalan

Evi yanar, türkü çağırır,
Deli midir bilmem ne,
Kalemsiz de yazı yazar,
Katip midir bilmem ne. RUNO

Salyangoz

Bir oğlum var etten,
Bacakları metten,
Şimdi gelir, görürsün,
Güle güle ölürsün. Efe Uzman

Kurbağa

Fili fistan tepesinde,
Riza Bey mahallesinde,
Zımbırık hanımı gördünüz mü? Ecrin poyraz

Fare

İncecik kuşum,
Burnu gümüşüm,
Kendi havada,
Gözü yuvada. nisa andıç

Arı

Bir mücevher hokka buldum,
Yarısı altın, yarısı gümüş,
Hastaya versem canlanır,
Arzu etsem kanlanır. Bülent

Yumurta

Deniz ortasında bir ağaç var,
Dalsız, budaksız;
Üstüne bir kuş konmuş,
Kolsuz, kanatsız;
Ben o kuşu vursam topsuz tüfeksiz,
Pişirsem odsuz, ocaksız,
Yesem dilsiz, damaksız. Gökay

Gönül

Ağızı var dili yok, nefesi var canı yok, derisi var kanı yok, bil bakalım ben neyim? Elif Arslan

Balon

Uzun uzun akalar,
Ak sakallı babalar,
Gelir gider duramaz,
Gece gündüz çabalar. Rümeysa

Dalga

Gök gürler, güdümen çatlar,
Çıplak dana suya atlar. Bilal atalay

Dolu

Altı aşçı dükkanı,
Üstü horhor çeşmesi,
Daha üstü aynacılar,
Daha üstü kemancılar,
Daha üstü çayır çimen,
İçinde kuzular otlar. Meryem

Ağız, burun, gözler, kaşlar, saçlar, bitler

Altı çukur, ova değil, üstü kubbe, hava değil,
içinde bir bülbül öter, otuz iki kız çevresini bekler,
Ottan yapılmış, yuva değil. İnci

Ağız

Taştandır, demirdendir,
Yediği hamurdandır,
Bütün dünyayı doyurur,
Kendi doymaz nedendir? gamze

Fırın

Edirne’den sandık getirttik,
Sandıkçılar bilmez onu;
İçinde boncuk vardır,
Boncukçular bilmez onu,
Arasında kağıt vardır,
Kağıtçılar bilmez onu. Miray Melek

Nar