eray odev verdi deftere mükemel
. Kral Noktanın Şiiri Şiiri | Fevzi GÜNENÇ
Biri şiir söylemiş
benim kralı olduğum ülkede.
Benim şiir günümde
benden önce...
Şuna bakın, valla iyi cesaret.
Neyse ki yüreğimde var merhamet.
Yoksa çağırırdım gardiyanları.
Attırırdım onu zındana.
Benden önce şiir söyersin ha, al sana.
Ünlemsen ünlemliğini bil.
Söylüyorum her zaman döne döne.
Asla geçilemez bu ülkede Kral Noktadan öne.
Her cümlenin sonunda kim var, ben.
Tarihi yazarken günün,
ayın, yılın arasına ben girerim.
Avukatlar doktorlar adlarını kısa yazarken
Av. diye Dr. diye hep beni kullanırlar.
Telefon için Tel. gibi, yüzyıl için yy. gbi
Kısaltmalarda ben varım yine.
Günün hangi zamanında
olduğumuzu yazmak için
saatla dakikanın arasına giren
ben olurum. İşte örneği:
11.30, 12.00, 18.15, 24.00.
Ardına takıldığım sayılara inci
dedirttiren de benim: 1. ve 2. ve 5.
birinci ve ikinci ve beşinci.
kafamı bozmayın sabahleyin erken erken.
Kimse çıkamaz önüme benim.
Bu kadar çok görevim varken.
Fevzi GÜNENÇ
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Noktalama İşaretleriyle İlgili Şiirler
Noktalama İşaretleri Şiiri
Ben bir noktayım,
Cümlelerin sonunda varım.
Sayıların yanındayım,
Ben bir noktayım.
Ben bir virgülüm,
Sıralamaların arasındayım
Şahısların yanındayım
Ben bir virgülüm.
Ben soru işareti?
Soruların sonundayım
Ben güzel bir
Soru işaretiyim.
Mina Begüm Coşkun
Mina Begüm Coşkun
Şapkalı Â 2 Şiiri
Şapkalı Â'yı sever ve samimi bulurum,
Kullanmadan edemem, daima konuşurum...
Kâzım Ağa deyince, bu A'yı kullanırım,
Kullanmasam olmuyor, bir usul bulamadım...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Dil Birliği Sağlanmalı Şiiri
Dil Birliği Sağlanmalı
Çarpı bacak, gül yuvar, tepke, yangı giderir,
Bulaş savma, körelme, her biri sevimlidir...
Yakın görmez, fışırdayan, ayırgan, süreğen,
Sanma yozlaştırıcı, bunlar daima bizden...
Kan süzdürdüm, akarca, var sanrı, er dişilik,
Yürek çizgesi, arar bulur ve elezerlik...
Kötücül, ışın yayan, iç bakı, güdülenim,
Diz üstü bilgisayarda görüngü, devinim...
Kaygı, püskürtü, tam bakı, alışkın dilime,
Özümleten cümleler, bunlar güzel kelime...
Türetebiliriz de nasıl olsa kök bizden,
Alıntı değiller, hem dedelerimizden...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Noktalama İşaretleri Şiiri
Zeynep uyuyakaldı,
Noktalamalar ülkesine,
Güzel bir geziye çıktı.
İlk durakta noktayı gördü.
Hemen yanına koştu.
Noktada bir çalım, bir çalım,
" Kimse olamaz" diyordu" yarım"
Pek de haksız sayılmazdı,
Noktasız hiçbir şey olmazdı.
El salladı noktaya.
Başladı etrafa bakmaya,
Ooo kimler yoktu ki.
Karar verdi, sıraya koymaya.
"Virgüle gideyim" dedi.
Acaba yeri neresiydi?
Bir baktı, bir kalabalık,
Sözcükler koşa koşa
Dizilmişler sıraya.
"Tamam dedi, buldum onu,
Bunların arasında,
Mutlaka virgül vardır.
Yoksa bunlar niye sıralanır?"
Meraklıları gördü sonra,
Kimin evi var, dedi, burada?
"Soru işareti" dediler
"Ama kapıyı açmıyor,
Evde yok mu yoksa.
Biz ne yapacağız?
Sonumuza ne koyacağız?"
"Başka birine gidin "dedi Zeynep.
"Hiç olur mu," dediler.
"Soru sormamız gerekli,"
"O, bize işareti vermeli."
"Dilerim bulursunuz" dedi. Zeynep.
"Yoksa çocuklar şaşırır,
Cümleleri birbirine karıştırır."
Zeynep, geziyi sürdürdü.
Güzel güzel evler gördü.
"Şuraya bir bakayım" dedi.
Tırnak işaretinin evine geldi.
İçerden karışık sesler geliyordu.
Sanki birileri kavga ediyordu.
Kapıyı çaldı, tırnak onu içeri aldı.
"Ne oluyor burada" dedi, Zeynep.
"Nedir bu sesler?"
"Ah, sorma canım "dedi tırnak.
"Ben hiç yalnız kalamam ki,
Benim olduğum yerde,
Mutlaka başka birinin sözü vardır.
Hasretim yalnızlığa ne zamandır.
Duyduğun sesler, işte o başkalarınındır."
Zeynep, çaresiz kaldı.
Tırnağın yanından ayrıldı.
Birden yanından hızla,
Ünlem işareti geçti.
Zeynep'i tanıdı ama,
Duramadı tabi,
"Zeynep",dedi, "Kusura bakma"
"Kapının önünde düştü Tuna,"
"Annesine seslenecek,
Düştüm anne, yetiş" diyecek,
Eee, ben lazımım ona,
Beni koyacak sonuna.
"Tabi" dedi Zeynep,
"Çabuk ol durma,
Hemen yetiş Tuna' ya"
Zeynep, geziyi sürdürdü.
Bir sürü işaret gördü.
Kiminin işi çoktu.
Dinlenmeye vakti yoktu.
Noktalar sıra sıra,
İkisi, üçü ard arda,
Koşturup duruyordu,
Yazıları tamamlıyordu.
Türkçemiz çok güzel.
İyi kullanırsak eğer.
Bu bizim görevimiz.
Önce kendi dilimiz.
Bilmeyen kendi dilini.
Öğrenebilir mi diğerini?
NİLGÜN BALTALIOĞLU
NİLGÜN BALTALIOĞLU