Eğitim Sitesi

18 Mart Çanakkale Savaşı 4 Şiiri

18 Mart Çanakkale Savaşı 4 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Türk ne şerefli millet,
Şehitlik nedir tadan,
Vatan denildiğinde,
Omuz omuza duran…

Savaş denildiğinde,
Canını hiçe sayan,
Kahraman nedir dense,
Türk diye hatırlanan…

Çanakkale Savaşı,
Benzersiz kahramanlık,
Emsali görülmemiş,
Türk’ten Dünya’ya varlık…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

add

18 Mart Çanakkale Savaşı 4 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

18 Mart Çanakkale Savaşı 4 Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

18 Mart Çanakkale Savaşı 4 Şiiri Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

Çanakkale Geçilmez Şiiri

Dedemden dinleyin Çanakkale'yi

Anlatsın sabaha kadar...

Para yokmuş, yemek yokmuş, silah yokmuş

Ama çokmuş düşmanlar.



Dedem Çanakkale'de askerlik yapmış

Çanakkale'de savaşmış.

Dedem, Kocaseyit'le arkadaşmış.



Birlikte gömünce düşman gemisini sulara

Türk'ün gücü duyulmuş dünyaya.

Demişler: Bu Türk yenilmez,

Demişler: Çanakkale geçilmez


4 Aralık 2011- İST.


Mustafa UZELLİ

MUSTAFA UZELLİ

Çanakkale... Şiiri

Biz Türk Milletiyiz !
Hepimiz birer Mehmetiz ! !
Kanımızın son damlasına kadar;
Vatan, Bayrak, İstiklal ;
Uğruna.......
GEREKİRSE! ! ! GEREKİRSE! !
ÖLÜME BİLE GİDERİZ !!!.

Bir tarih destanıdır ;
ÇANAKKALE! ! ! !
Tarihe kazıya, kazıya yazdık.
Uzanmasın kirli eller üzerimize !!
Vatan, Bayrak, İstiklal uğruna ! !
Bir değil ;
Bin ÇANAKKALE''LER Yazdırırız;
Tarihte yer yüzüne! ! ! ! ! !

Biz Vatan, Bayrak, İstiklal ,
Uğruna varız !!
Tüm insanlara ;
Kanımızın verdiği asaletle !
Kucak açar, sevgiyle bakarız;
Ama değmesin, gelmesin;
Nağmert eller üstümüze !
NİCE ÇANAKKALE''LER yaratır !
Bozguna uğratırız;
DÜŞMANI YERYÜZÜNDE ! ! ! ! ! ! !

(Ank.09/11/1993)

Şair Ahmet Tekin

Ahmet Tekin

Metre Kareye Altı Bin Mermi Şiiri

Bir metre kareye altı bin mermi
Çanakkale Olmak böyle bedel mi?
Üç bin mermiyle zırh giymiş her beden
Türklük ve Müslümanlık tek bir neden.

Gökten, yerden, dört yandan bir afat
Savaş yeri değil sanki Arafat.
Yedi ülke düşman, Mehmet bir ülke
Dünyaya yeter Mehmet teki ilke&

Yürekler bir top, bakışlar süngü
Düşmanın kudret, kısır bir döngü
Alçak gibi, kalleş gibi geldiler
İnsanlığı, mertliği öğrendiler&

Çanakkale sen Uhut'sun, Bedir'sin.
İstanbul için tarihi kilitsin.
İstanbul yönünde Çan'ın ibresi
Ne müthiştir Muhammed'in hadisi..

Farklı yerden gelmiş her birisi
Kimi efendi, kimi sömürgesi.
Kol yerinden, baş gövdeden kopacak
Taşı sıksan su değil, kan akacak.

Bekir Çavuş, Bekir Çavuş olacak
Gözcü Baba'ya top mermi yığacak.
Şahadet şerbeti tasla içilmez&.
Çanakkale asla,asla geçilmez..

Orhan AFACAN

ORHAN AFACAN

Bigalı Köyündeki Atatürk'ün Evi Şiiri

Geniş tahta kapıdan girince içeriye
Gördüğüm taş döşeli o küçük bahçe; dardı
Şimşirlerle bezeli gül kokan bu bahçede
İnsana huzur veren kutsi bir hava vardı.
*
Dut ağacı altında dinlenen eski kuyu
Bir zafer türküsünün şevkiyle bakmaktaydı.
Kırık tahta çıkrığı bakarken tepesinden
"Atatürk'ü ben gördüm! " der gibi hali vardı.
*
Yüz yılın dahisini ağırlayan yaşlı ev
Geniş tahta kapının hemen sol yanındaydı.
Duvarlar düzgün taştan içi de tahtadandı.
Kuşlarla..yıldızlarla..çamlarla konuşurdu
Güvem erik..ahlatlar..onun eski dostuydu
*
Tahta basamaklarla çıkılırdı üst kata
Tavan ve zemin tahta,trabzanlar tahtaydı.
Gıcırdardı yürürken tahtadan döşemeler
Bu sesle çekilirdi ancak zifir geceler.
*
Ve küçük tahta hole üç kapı açılıydı
Kuyuya bakan oda tam da karşınızdaydı.
*
Bu odada yatmıştı sarışın genç komutan.
Bu odada dinlendi gök bakışlı kahraman
Tahtadan musandraya asarken giysisini
Düşünmekteydi mutlak düşmanın hançerini!
*
Yola bakan odada toplandılar o gece
Mehtabın gözlerine bakarken üç pencere
Gaz lambası alevi titrerken duvarlarda
Bir dev oturmaktaydı şimdi tahta masada!
*
Kalemini kaldırıp baktı oturanlara
Dedi ki:
-Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Boğaz'ı geçmek ister itilaf kuvvetleri
Toplarıyla yakıyor-yıkıyor tepeleri
Ölüm kusmakta her an donanma gemileri
*
O an, mavi gözleri lambadaki ışıktan
Ve gökteki yıldızdan daha parlak yanarak
Oturduğu masadan Boğaz'ı görür gibi
Aydınlattı odayı inançla parlayarak!
*
"Çanakkale Geçilmez!Parolamız bu!" dedi.
Sanki şimşekler çaktı söylerken sözlerini
-Ölümden kurtuluş yok! Ölüm mukadderattır!
"Her can bir gün ölümü mutlaka tadacaktır"
*
Ya bir sedir üstünde ya sabanın peşinde
Vakit-saat gelince ölüm yaşanacaktır
Ama en güzel ölüm vatan için ölmektir
Şehitlik makamının şerefine ermektir.
*
İçtiğimiz bu suyu ya düşmanlar içecek
Ya bu kuyu suyuyla torunlar büyüyecek
Ölmek sayılmaz bize vatan için can vermek
Bu kutsal topraklara tek düşman girmeyecek!
*
Bigalı, köy olalı duymadı böyle hitap
Ne böyle aslan gördü ne böyle bir hakikat!
Söz verdi erkan-ı harb/And içtiler o gece
"Çanakkale geçilmez! " Yazacağız tarihe!
*
İşte böyle yazıldı buradaki destanlar
Ve böyle şehit oldu o adsız kahramanlar.
Arıburnu...Conkbayır...Kemalyeri üstünde
İşte bu yiğitlerin silinmez kanları var.
*
Eceabat Yolu'ndaki en mutlu tarihi ev
Bigalı Köyü'ndeki mütavazi bu evdir
Bir mesih bekler gibi ay'a baktığı gece
Ağırladığı misafir;
..............Yarbay Mustafa Kemal'dir.
.............*...............

Ali Koç Elegeçmez
03.05.2006-Bigalı Köyü
Siteye Ekleme tarihi:02.nisan.2019/salı
(Şiirdeki konuşmalar sağduyu ürünüdür! '

Ali KOç Elegeçmez

Çanakkale Zaferi Şiirleri, 18 Mart Çanakkale Savaşı 4 Şiiri