9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü 10 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Gün, 9 Şubat günü,
Gel, sigarayı bırak!
Ne sigara ne kibrit,
Kimse demesin al yak!
Ettiğin bir yeminle,
Aydınlansın dişler,
Rahatlasın ciğerler,
Damarlar ve sinirler,
Bırakma sonrasında,
Kâr dahi edeceksin,
Tertemiz bir doğada,
Sayılıp sevileceksin,
Yoksa akciğer ve kalp,
Alışkanlıktan öte
Ne sağlık ne de sıhhat,
Astım geçer nöbete…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Yeşilay Haftası Şiirleri
Sigara Yakışmıyor Şiiri
Haram diyemiyorsun, bu hususta haklısın,
Haram diyenler de var hiç kınamamalısın…
Sayılamaz zararı var mekruhtan da öte,
Tiryaki oluyorsun, zevkte ve de nefiste…
Toplumu mahvediyor önemsemezsen bile,
Çoluk çocuk sitemkâr verdiği hasar ile…
Sigara yakışmıyor, bunları bilmelisin,
Haramlara baksan da kıyaslayabilirsin…
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Sigara 29 Şiiri
Bugün sıkıntıdayım,
Çevrem sigara içer,
Şahsım hiç içmemekte,
Dostlarım teklif eder…
Sigara uzatılır,
İç iç diyen ısrarlar,
Yüzler oldukça ciddî,
Şahsımı anlamazlar…
Sigara dert mi çözer?
Sonrasında sorun var,
Hâdis ve sünnete ters,
Bâtıl bir gayesi var…
Niçin anlayamazlar?
Masraflı bir hâli var,
Edep ve ahlâk dışı,
Ruhlara zararı var…
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Alkolik Olan Cennete Giremez Hâkim-7 Şiiri
İçki zararı ile suça teşvik edecek,
Hafızanı durdurup, ruhunu mahvedecek...
Ailen dağılacak, vaktin israf olacak,
Çoluk, çocuk aç kalıp, cüzdanın boşalacak...
Sağlığın bozulacak, düşünemeyeceksin,
Düzenli işin varsa, sürdüremeyeceksin...
Nefsin bahanesiyle, içtin, içtin hep içtin,
Cennet gibi dünyanı, işte cehennem ettin...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Gerçek Şiiri
"dünyada ölümden başkası yalan"
diye haykırırken müzikholler
ölümün de yalan olduğunu nasıl anlatmalı
yaşamak fahişe yataklarda tenin tene değmesi
anlık kıpırdanışlarla gözlerin bakışması
dişin acıması elin kanaması mı
ölmek bir barda akşam sohbetini kaçırmak
el değmeden ambalajlanmış
gülü koklayamamak mı
yürekler çiçek açarken her bahar
idealler fışkırırken beyinlerden gencecik ve duru
gördüğüne değil dokunduğuna bile inanmaktan korkan
bir ölüye öldüğünü ve ölümün süreksizliğini
nasıl söylemeli
afyon dumanlarının arkasında hakikat şekillenir mi
bir tiyatro alır da kıskacına gözlerinden vurulmuşları
dikiverir yalancı görüntülerin ortasına
ölüm gerçek diye haykırırken Yeşilay cemiyeti
kadehlerin içine kuru kafa atanlar
kuru kafa olamadıkları için pişman olacakları bir günü
hiç akıllarına getirmişler midir
yaşamak
ölümle biteceğini zannederek her şeyin
yalanda olsa koklamak yarın solacak gülleri
nasıl anlatmalı bilmem ki
ölümün de perdeden bir sahne
ölümün de ölüme mahkûm olduğunu
Mustafa Faikoğlu
Mustafa Faikoğlu