Ali İbrahim Çok güzel olmuş teşekkürler
Aslan Şiiri | Talha Mete YILMAZ
Demir gibi pençesi
Kükreyerek çıkar sesi
Büyüktür yelesi
Ormanlar kralı aslan
Herkesi korkutur
Hayvanları susturur
Az gezer, çok oturur
Ormanlar kralı aslan
Aslan eğitici şiirler okul şiirleri çocuk şiirleri öğrenci şiirleri öğretici şiirler Talha Mete YILMAZ
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler
Sevimli Dostlarımız Hayvanlar Şiiri
Doğanın simgesidir onlar
Çok sevimlidir hayvanlar
Doğanın cıvıltısıdır
Yaşamın bir parçasıdırlar.
Köpekler havlar
Kediler miyavlar
İnekler möö'ler
Hepsi kendilerini sevdirirler.
Ufuk Olcay / İzmir
Ufuk Olcay
Bin Başlı Boğa Şiiri
MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA
İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak
Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak
BİR BOĞAYA RASTLADI
Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu
Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu
PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI
Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin
Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına
BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ
Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla
Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle
BAŞLADI YENİ BİR GÜNE
Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere
Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Kanguru Ile Kurbağa Şiiri
Vırak vırak vırak
Seslendi kasılarak
Kanguruya kurbağa
Var mısın benimle dedi
Sıçrama yarışına
Varım dedi kanguru
Bu büyük yarışmada
Hakem oldu kaplumbağa
Düdüğünü çalar çalmaz
Başladılar sıçramaya
Kanguruyu geçmek için
Kazanmak için yarışı
Bacağını kırdı kurbağa
Düdüğünü çaldı hakem
Alkışlar arasında
Kanguru birinci geldi
Hastaneye kaldırıldı
Kasılgan kurbağa
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Evimizin Kedisi Şiiri
Benim kedim kocaman
Patileri bir başka
Nazar değmesin aman
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?
Her yanda vardır izi
Ruha can verir sesi
Bazen bir hayli sinsi
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?
Bazen sırnaşır durur
Süt vermezsen kudurur
Kızsan küsüp oturur
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?
Boynunda nazarlık var
Başında küçük bir ak var
Tüylerinde pamuk var
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?
Bilal Gönülalçak