İsrasu kısa ama güzel
Atatürk Şiiri | MELİS YAŞAR
BU MİLLETİ ÖLÜMDEN,
SEN KURTARDIN ATATÜRK.
YURDU KURDUN YENİDEN,
EY KORKUSUZ BÜYÜK TÜRK.
ÖNDER OLDUN MİLLETE,
YURTTAN KOVDUN DÜŞMANI.
YAŞIYORSUN KALPLERDE,
SENLE KURDUK YARINI.
Atatürk şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Atatürk Şiirleri
Ey Güzel Atam Şiiri
Gözleri güzeldir
Sözleri özeldir
Kurtardın bizleri
Ey güzel ATAM
şimdi Ankaradasın
Anıtkabir in merkezindesin
Kalbimizin ortasındasın
Ey güzel ATAM
Olmasaydın eğer
Savaşmasaydın meğer
Olmazdı dünyamız
Sen doğmasaydın eğer
Ruken Ve Melisya ÖNEL adıyaman
Atatürk'ü Duymak Şiiri
Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.
Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.
Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.
En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.
Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.
Behçet NECATİGİL
Behçet NECATİGİL
Havza Yollarında Mustafa Kemal Şiiri
Mahmur dağının başında bir duman bir duman
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Dağların başından duman eksik olmaz
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz
Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel
Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
Bir sana bir bana sermek ne güzel
Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve
Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor
Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk
Oturdular, hep beraber çayı içtiler
Ordan burdan, dereden tepeden konuştular
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar
Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal
Ölmez be, insan bu vatanı sevince
Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar
Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım bir
Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım bir
Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir
Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
Selam verelim bir, selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!
Ceyhun Atuf Kansu
Ceyhun Atuf Kansu
Mustafa Kemal Havası Şiiri
Köylülerin oturduğu bir kahvede
Söz edilirken güz ekiminden birdenbire
Şavk vurması gözlere ulusal imeceden
Doğrulup kalması bir ulusun, öyle bir hava.
Aşka benzer, şevke benzer, Ferhat'ın dağ delmesi
Künk döşemesi, su çekmesi Amasya'ya
Mustafa Kemal'in kağnıları taş taşırken
Ulu yapıların yükselmesi, öyle bir hava.
Bir savaş alanı ovalarda, tepelerde
Sakarya'dan uzun, Sakarya'dan zor
Ve Mustafa Kemal atlısının getirdiği haber:
Düşman bozulmuş gidiyor, öyle bir hava.
Herkes kurtuluş ordusunun eri gibi
Yeniden bir alan savaşı verir gibi,
Gerilik, karanlık, yoksulluk karşısında,
Dumlupınar zaferi gibi, öyle bir hava.
Düş gibi, yarın gibi, hemen yarın gibi
İki bin rakımlı tepe alınmış gibi,
Davul zurna şenlik dernek köylerde
İzmir'e varılmış gibi, öyle bir hava.
Öyle sade, öyle umutlu, öyle halkça,
Güzel işlere doğru kavak gölgesi yollardan,
Çankaya'daki bağ evinden bir sabah sanki,
Ankara'ya iniyor Mustafa Kemal, öyle bir hava.
Sivas köylüklerinde buğday yetiyor,
Halkım yamasız urbalar içinde,
Mustafa Kemal'in kara tahtası başında
Herkes dilediğini yazıyor, öyle bir hava.
Ölünün toprak bölünmüş, yaşayana verilmiş,
Emek kul olmaktan kurtarılmış
Gül açıyor bahçelerde tütün, mısır, incir
Şıkır şıkır oynuyor kızların ellerinde, öyle bir hava.
Köy okulunun bahçesine bayrak çekilende
Selâm durmamız kardeşliğe ve insanlığa
Kardeşliğe bayrağımızdan bir şey katmamız,
Güller katmamız insanlığa bayrağımızdan, öyle bir hava.
Ve en güzeli demiryollarımızdan sanki
Mustafa Kemal geçecekmiş gibi,
Soracakmış gibi bize ıssız istasyonlarda,
Ne yaptınız? Yaptıklarımızın sevinciyle, öyle bir hava.
Sularda çamur yok, dupduru bir ırmak
Gönüllerimizin ta içinden akıyor
Kardeşlik denizine aşk dalgalarıyla,
Kıyısına yaşantıların güller bırakarak, öyle bir hava.
Şiir diyeceksiniz, insanlığın kız kardeşi şiir
O mu? Bağımsızlık gülü emek menekşesi
Bir seher tazeliğiyle sarmış ulusumuzu
Mustafa Kemal havasında gelecektir... öyle bir hava
Edip AYEL
Edip AYEL