Bekliyoruz Şiiri | Mevlüt PAYAS
Bekliyoruz
Mekkede bir güneş doğdu
Melekler hizaya durdu
Cehalet dönemi son buldu
Bekliyoruz seni ey Resül
Gelişinle yeryüzü aydınlandı
Kainatı misk kokun sardı
Alemlere rahmet yağdı
Bekliyoruz seni ey Resül
Altı yaşında yetim idin
Ebu Talib'in himayesine girdin
Bırakmadı seni Abdulmuttalibin
Bekliyoruz seni ey Resül
Cebrail müjdeledi haber
Kırk yaşında oldun peygamber
Sana inandı bütün mü'minler
Bekliyoruz seni ey Resül
Dermanı oldun dertlilerin
Başlarını okşadın yetimlerin
Şefaat bekler ümmetin
Bekliyoruz seni ey Resül
Ne güzel sahabelerin vardı
Hepsi sana yürekten bağlıydı
Arkandan hayran hayran bakarlardı
Bekliyoruz seni ey Resül
Ebu Bekir,Ömer,Osman,Ali
Yeryüzünün önder halifeleri
Senin yolundan gittiler hepsi
Bekliyoruz seni ey Resül
63 yaşında Medinenin gülü soldu
Bilal'in ezan okuyamaz oldu
Ümmetin perişan oldu
Bekliyoruz seni ey Resül
Sensiz ümmetin yetim kaldı
Bu ayrılık yürekler dağladı
Hasretin içimizi yaktı
Bekliyoruz seni ey Resül
Kızın Fatıma hasretine dayanamadı
Bu ayrılıkla altı ay yaşadı
Gece gündüz hep ağladı
Bekliyoruz seni ey Resül
Seninleydi ashabın Uhut,Bedirde
Tebessüm vardı hep çehrende
Hüznün kaldı Veda Tepesinde
Bekliyoruz seni ey Resül
Bin feda canımız sana
Baş koyduk senin yoluna
Şimdi halimiz ne ola
Bekliyoruz seni ey Resül
Anarız seni kutlu gecelerde
Salavatın okunur dillerde
Aşkın yatar gönüllerde
Bekliyoruz seni ey Resül
Canlar canı can Muhammet
Doyulurmu sana gül Ahmet
Bitsin artık bu hasret
Bekliyoruz seni ey Resül
Seni hayallerde düşlüyoruz
Rüyalarda olsa bile bekliyoruz
Şimdi yolunu gözlüyoruz
Bekliyoruz seni ey Resül
Bekliyoruz dini şiirler eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mevlüt PAYAS
Bekliyoruz Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Bekliyoruz Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Canım Peygamberim
Alemler nura gark oldu, Seninle övündü,
Kisralar çılgına döndü,tabiat alevleri söndü
Nübüvvet mabedinde,hakikat sabahı göründü.
Kokusu güzel,nuru ışık,canım peygamberim.
Ötelerin ötesinde,nurlu yaratılışın temsilcisi.
Bitmeyen merhametin, parlayan güneşi.
Allah'ın habibi Resûllerin efendisi,
Yol göstericimiz,canım peygamberim.
Sevgisiyle,Resûle ağlayıp inleyen kütükler.
Selam verip,dağlar taşlar nasıl feryat ettiler.
Bulut ağlamadıkça,yeşillikler nasıl güler.
Gönüller sultanı canım peygamberim.
Etrafını kuşatan ikram,Medine semalarına yayılır.
Yüce elçi,ifadeye sığmayan bir sevinç bir hal alır.
Onun cömertliğini anlatmaya diller aciz kalır.
Cihana ışık saçan,Hatemül enbiyasın.
Resûlü Ekrem oturdular,Kubadaki kuyu başına
Müyesser oldu Cennetül âla birkaç arkadaşına.
Çağrıldılar huzuru Resûle isim isim tek başına.
Nübüvvet mabedinin,Havzu kevserin sahibisin.
Severlerdi Resûlü sıkaleyni,bitmez tükenmez hazla
Taat itaat timsali,meleklerin gaslettiği Hanzala.
Verdikleri andaki sevinç,nail oldukları sevinçten fazla
Allah'ın davasını yükseltin, düşmanlarını susturdun.
Söyliyeyimde gönlümde ki,gam dağılsın gitsin.
Bütün övgülerin sevgilerin üstündesin.
Kıyamete kadar övsem, Sen bitmezsin
İki cihan serveri, hatemül enbiyasın.
............................
'Ey Allahım! Resûlüne hakaret edenlerin yüzleri kara olsun, Kalplerine korku sal, Ayaklarına titreme ver...'
Bizleri dünyadan milyonlarca büyük ve geniş olan Cennete çağıran, Müminlere çok şevkat ve merhametli olan, yüce peygamberime, salat ve selam olsun.
Ali Kılıç Kakiz
Ali Kılıç Kakiz
Peygamberimiz Hz. Muhammed
Abdullah ve Amine'den olma
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Beşyüzyetmişbir de doğma
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Hak dini Íslâmı kurdu
Dünya'yı berekete boğdu
Kardeşliği, dostluğu yaydı
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Dört Peygambere dört kitap indi
Davut'a Zebur, Musa'ya Tevrat
Ísa'ya Íncil, son Peygambere ise Kur'an
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Peygamber soyundan dört halife
Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali
Adalet, sabır tüm mevlanın malı
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Mekke'den Medine'ye yürüdü.
Altıyüzotuziki de gözünü yumdu
Müslümanlara Kâbe'yi kutsal kıldı
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed.
Tarsus / MERSÍN
Mustafa Toga
Mustafa Toga
Son Peygamber
Çok saygındı, taştan yapılan putlar,
Huzurdan barıştan yoksundu evler , yurtlar,
Yeniden yeşermek için bekleyen umutlar,
Diyordu ,nerde kaldı son peygamber.
Kızgın çölde , kaybolan ümitler,
İçin için yanan , kavrulan yürekler,
Zulme uğrayan nefesler , kısılan sesler,
Diyordu ,nerde kaldı son peygamber?
Ne hak kaldı , ne de adalet,
Her yanı kapladı cehalet,
Kim de kaldıysa merhamet, biraz da asalet ,
Diyordu ,nerde kaldı son peygamber?
Feryadı göğe çıkan mazlumlar,
Ağlayan gözler , kanayan vicdanlar,
Bir umutta kurtuluş arayan canlar,
Diyordu nerde kaldı son peygamber?
Yeni bir bahara uyandı dünya ,
Artık zamanı geldi , kabul oldu dua,
Gerçek oldu bugün güzel rüya,
Ve dediler : Hoş geldin son peygamber
MUSTAFA ATEŞ
MEHMET PISAK ANADOLU LİSESİ
Mustafa ATEŞ
Ya! Resul...
Bilebilseydi anneler
Senin "anne" dediğin kadının
Mübarek olacağını;
Seni almak adına,
Vallahi de yolarlardı saçlarını
Bilmediler,
Bilemediler...
Ne yazıktır ki,
O mutluluğa eremediler
O bilmeyenler şimdi
Vurarak dizlerine yansın
Seni "öksüz" görüp
Sütanne olmayan
Bahtsız kadınlar utansın
...
Ne bilsinler ki;
Bir öksüz, büyüyecek
Nebi olacak
Resul olacak
Ne bilsinler ki;
Yaşadıkları cahiliye
O'nunla son bulacak
Çocukken bilmeyenler
Büyüdün de bildiler mi?
Hakk'a çağırırken sen;
İnanıp da geldiler mi?
Şimdi seni görüp de
Bilmeyenler yansın
Hakk'a yaptığın çağrına
Gelmeyenler utansın
...
Ya! Resul seni
Görmesine görmedim
Çağırdığın kutlu davete
Gözü kapalı koşarak geldim
"Beni görmeden inanan kardeşlerimi,
Görmek isterdim" diye duyurmuştun
Yarın mahşer gününde
"Ümmetimin çokluğu ile
Bilineceğim" buyurmuştun
Aldırış etmeden
Seni bilmeyen mihraklara
Çağrına uyarak geldim
Yüzlerimi sürmek için
Ayak bastığın topraklara
Ne kadar korksam da
Kıyametin şiddetinden
O kadar ümitliyim
Merhametinden,
Şefaatinden...
Varsın sana olan sevgimi
Sananlar " çılgınca " sansın
Bilip de öleceğini
Şefaat dilemeyenler utansın...
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ