Bel Ve Boyun Fıtığı Günü 2 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Bel Ve Boyun Fıtığı Günü 2
Vücudumuz yıpranır eğilip doğruldukça,
Masa başı işlerde, uzun süre oturdukça…
Ardından, kuvvet kaybı yayılan ağrılarla,
Bazen dengesizlikle bazen uyuşmalarla…
Cerrah, teşhisi koyar, der bu fıtık değildir,
Ya da şunlar bunlardır ne derse yeterlidir…
Derken sorunlar artar çünkü vücut eskiyor,
Bel boyun bölgesinde fıtıklar oluşuyor…
Dik duruşlu hâl dene yanlışlıktan uzaklaş!
Uygun meslekte çalış tıp bilgisiyle uzlaş…
Her ne önlem varsa al farkındalık gününde,
Daha fıtık gelmeden, yaş akmasın gözünde…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Bel Ve Boyun Fıtığı Günü 2 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Bel Ve Boyun Fıtığı Günü 2 Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Bel Ve Boyun Fıtığı Günü 2 Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Sağlık ve Tıp Konulu Şiirler
Mayıs Ayı Yoğun Bakım Farkındalık Ayı 4
Beklentiler olsa da ömrümüz biraz kısa,
Ömrün kısalığı da Rab takdirinden olsa…
Kimi aniden ölür kimisi hemen ölmez,
Kimi acı içinde istese de ölemez…
Kimi yoğun bakımda geçici süre ile
Kimi daha da fazla belki uzun bir süre…
Yaşam savaşı ile ya da çaresizlikle,
Farkındalık ayımız anılır mavi renkle…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Progeria Hastalığı Günü 3
Bu bebek doğar doğmaz koşuşturmalar başlar,
Altıncı aydan sonra çıkar tüm farklılıklar…
Hücreler yaşlanmakta yapı ihtiyarlıyor,
Çocuk, çocuk da olsa yaşlı zannediliyor…
Kalıtsal olması gerek progeria hastalığı,
Bu dert engellense de tüketmese canlılığı…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
13 Eylül Dünya Sepsis Günü 4
Sepsis ağır hastalık oldukça öldürücü,
Bilinmezlik taşıdığından hep ürkütücü…
İstense azaltılır sepsis denilen bela,
Kalıcı olsa dahi üç beş çeşit hasarla…
Kalıcı farkındalık mutlaka gerekmekte,
Sepsis nedir ne değil tedbir düşünülmekte…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
D O K T O R L A R
Bu hastalık genç ihtiyar ayırmaz
Genç ihtiyar hastaneye yattı doktorlar.
Doktorlar hiç bir hasta kayırmaz
Garibanı, ihtiyarı bir tuttu doktorlar.
Her hastanın derdi türlü türlüydü
Bazısının çamaşırı kirliydi
Bazıları ateşliydi terliydi
Herkesin derdine baktı doktorlar.
Bazısı uzak ilden gelmişti
Kimi grip, nezle, kimi soğuk almıştı
Kimisi bu derdi küçük yaşta bulmuştu
Herkesin derdine baktı doktorlar.
Azrail pençesini salmadan
Yarım kalan cancazını almadan
Eşi dostu bile koşup gelmeden
Yetişti elinden tuttu doktorlar.
Doktorlarla baştabip el ele verdiler
Hastaların başında pervane gibi döndüler
Tanrı gibi yeni baştan can verdi
Her hastayı sağlam yaptı doktorlar.
Anacığın yarı ömrü gitmişti
Önceden de hastanede yatmıştı
Yatmış ama sanki canı çıkmıştı
Anacığın canına can kattı doktorlar.
Kimisinin hastalığı ağırdı
Ne söylesen duymuyordu sağırdı
Baştabip emrini öyle buyurdu
Gözünü hastaya dikti doktorlar.
Kimine kan verdi, kimine serum taktı
Kimine iğne ilaç, kimine film çekti
Türlü türlü hastalıkla savaştı
Savaştan muzaffer çıktı doktorlar.
Kimisi yaşlı başlı, kimisi gencecik
Kimisi fidan boylu, kimisi incecik
Kiminin yüzü solgun, zavallı goncacık
Sayenizde yüzü güldü doktorlar.
MUSTAFA der: Sizde bitmez şefkat var
Her hastaya sanki koca dünya dar
Benim gibi nice nice hastalar
Sayenizde sıhhat buldu doktorlar.
Mustafa UZELLİ
MUSTAFA UZELLİ