Sude Çok güzel elinize emeğinize sağlık
Benim Peygamberim Şiiri | Ramazan Çağlar
Alemlere rahmet olarak gönderdi,
Yaratmazdı sen olmasaydın felekleri,
Sen içimizdeyken azap etmezdi,
Benim peygamberim çok güzeldi.
İman edenler için bir rahmetti,
Aslı nur, cismin ademdi,
Bizlere nur saçan bir kandildi,
Benim peygamberim çok güzeldi.
Üstün ve çok merhametli,
Yüzünde azamet ve hakimiyeti;
İnsanlık aleminin en şereflisi,
Benim peygamberim çok güzeldi.
Bütün varlıkların en yücesi,
Alemlerin göz bebeği,
Yaratılmışların en güzeli,
Benim peygamberim çok güzeldi.
Cismani suretlerin en mükemmeli,
O göz kamaştırıcı güzelliği,
Kalblerin cilası tek sahibi,
Benim peygamberim çok güzeldi.
Bedenlerin şifası ve afiyeti,
Gözlerimizin nuru kamer ışığı,
İnsanları kurtarmaktı emeli,
Benim peygamberim çok güzeldi.
(10/05/2006)
Ramazan Çağlar
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
İçerikle ilgili 54 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Kurban Olayım Ya Muhammed Şiiri
güldür garip yüzümüzü,
aşkınla yak özümüzü,
tutamadık sözümüzü,
kurban olayım ya muhammed.
zaman ahir,var her bela,
dünya gözümde kerbela,
senin şefaatin deva,
kurban olayım ya muhammed.
bal damlayan sözlerine,
nazar saçan gözlerine,
gül tanımam üzerine,
kurban olayım ya muhammed.
sensin alemlere rahmet,
ne olursun şefaat et,
medet diyor,kullar medet
kurban olayım ya muhammed.
ömer faruk kaya
Yandım Ya Rasulullah!... Şiiri
Aydan arı yüzünle cihanı aydınlattın
Kalpte tevhit mumunu yaktın ya Resulullah!...
Dünyadan göçüşünle yürekleri kanattın
Ruha bengisu gibi aktın ya Resulullah!...
Sana olan hasretim denizde kum misali
Gece gündüz adını andım ya Resulullah!...
Gül cemalini göster nasip eyle visali!...
Hicran ateşlerinde yandım ya Resulullah!...
Menzile varmak için kızgın çölleri aştım
Şefaat için geldim kapına Resulullah!...
Aşkına müptelayım, denizler gibi taştım
Ümidimi bağladım yapına Resulullah!...
Gam tezgâhında aşkı ilmik ilmik dokudum
Karanlığıma ışık oldun ya Resulullah!...
Kâinat kitabını satır satır okudum
Hasret olup gönlüme doldun ya Resulullah!...
Esti bir deli rüzgâr bahçede soldu güller
Ağıyı bal eyleyip içtik ya Resulullah!...
Toprağı yorgan etti Hakk'ı söyleyen diller
Hakikat için serden geçtik ya Resulullah!...
Mekke'nin ak goncası Medine'nin gülüydün
Ensar kalbini Hakk'a açtı ya Resulullah!...
Kur'an'ın hizmetkârı, İslam'ın bülbülüydün
Mübarek suretin nur saçtı ya Resulullah!...
Seni görmeden sevdi ahir zaman ümmeti
İslam dairesine girdik ya Resulullah!...
Kaldır üzerimizden, bu çekilmez mihneti
Ümmet olma bahtına erdik ya Resulullah!...
Hidayet yolu sende ey Allah'ın habibi!...
Diller yüce adını anar ya Resulullah!...
Sensin yarama derman, dertlerimin tabibi
Yokluğunda goncalar kanar ya Resulullah!...
Hakikat sırlarını kör nefse azık ettik
Sana layık bir ümmet olmadık Resulullah!...
Beyhude geçti yıllar bir ömre yazık ettik
Kapında gül misali solmadık Resulullah!...
Şairler seni söyler, seni yazar kalemler
Süveydayı kuşattın, nur saçtın Resulullah!...
Yoluna toprak olmuş; gökler, cümle âlemler
İman bahçelerinde açtın ya Resulullah!...
Gözler nuruna hasret, diller seni anıyor
İmanın eleğinden geçelim Resulullah!...
Sahrada kızgın kumlar özleminle yanıyor
Hakikat menziline göçelim Resulullah!...
Temmuzun ortasında gönlüme yağarken kar
Gül nefesinle ısıt içimi Resulullah!...
Yokluğunda düşmedi coğrafyamıza bahar
Kervanına kat götür göçümü Resulullah!...
Can özüne değerken firkatin kızıl közü
Çoraklaşan gönüle nur yağdır Resulullah!...
Kalbe düşer Resul'un çağları aşan sözü
Ufku kuşatan gölgen bir dağdır Resulullah!...
Gönül coğrafyamıza hasretin odu düşer
Misafir ol ümmetin düşüne Resulullah!...
Nefsin kor ateşinde her gün nedamet pişer
Koşar adım gelelim peşine Resulullah!...
Bu dünya gurbetinde kalpler aşkınla yanar
Çok görme cemalini bize ya Resulullah!...
Gönül muhabbetine zemzem misali kanar
Vahiyle gelsin nefis dize ya Resulullah!...
Gölgeler can çekişir; gülgûn çehreler süzgün
Kandillerin ışığı çekilmiş Resulullah!...
Sen gideli dünyadan kalpler tasalı, üzgün
Müslümanların boynu bükülmüş Resulullah!..
Aydınlık ufuklardan seninle doğar güneş
Nazar etsin kalplere gözlerin Resulullah!..
Hasretine yanmışız, neylesin bize ateş
İçimizi ısıtsın sözlerin Resulullah!...
Vahiyden uzak düştük kalplerimiz pas tuttu
Sendin bütün başların tacı ya Resulullah!...
Ümmet verdiği sözü ne de çabuk unuttu
Yolundan çıkanlara acı ya Resulullah!...
Bu çağın mücrimleri sanıyor azadeler
Ümmetini uykudan uyandır Resulullah!...
Öpsün cümle canların alnından seccadeler
Hakikat boyasına boyandır Resulullah!...
M.NİHAT MALKOÇ
(19 Mart 2009/Trabzon)
M. NİHAT MALKOÇ
Can Peygamberim Şiiri
Sensin bize doğruyu
Kuran-ı kerimi
Güzelliği
Öğreten
Canım peygamberimsin
Canımsın
Canımın içisin
Benim canım peygamberimsin
571de bir melek doğdu
Adı Muhammeddi
Candı o can
O benim canım peygamberimdi
şevval
O Gece Sendin Gelen Şiiri
Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.
Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz'dan Arş'a, Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah'a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Bütün şüpheleri, Kur'ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur'ân şâhidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlemlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş'alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.
Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah'a yalvaran kolu Sultan,
Rabb'imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.
Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed.
Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk' a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.
Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya'da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.
Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.
Bu îman meş'alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr'unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.
Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed
MUSTAFA KILINÇ