Bıçakçı Şiiri | Fevzi GÜNENÇ
Mutfakta karşımıza çıkar en çok
ekmek bıçakları.
Yemek yerken de
çatalın, kaşığın yanında
yer alır servis bıçakları.
Bir de çakılar var,
yontmak için şunu bunu
Bildiğim kadarıyla
sadece korkaklar taşır bıçakları
Ben hiç sevmem
onları üstümde bulundurmayı
Ama duyarım hep
En güzel bıçaklarmış
Sedef saplı
Yeşil Bursa bıçakları
Yine de şaşmaktan kendimi alamam
ne diye üretir bıçakçılar
o can alıcı kamaları, sustalıları
Bir gün bakarsın kendisine
ya da bir yakınına yönelebilir
oysa bunların uçları
ben sabah akşam sevgi dilenirim
bıçağı yapana da, satana da
alana da ilenirim.
Fevzi GÜNENÇ
Bıçakçı meslek şiirleri mesleklerle ilgili şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri okul şiirleri şiir sitesi Fevzi GÜNENÇ
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Mesleklerle İlgili Şiirler
Sağlık İdarecileri Günü Şiiri
Her 18 Aralık bir farkındalık günü,
Bilinç alma işinde toplar isen gücünü…
Onlar, hastanelerde yönetim işlerinde,
İşlerin yürüyüşünde sorun düzeltmede…
Girdi çıktı işleri yönetim meselesi,
Yürütme faaliyetleri muhasebesi…
Sağlık idarecilerimizin sayesinde,
Düzeni sağlamada geliştirebilmede…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Postacı Şiiri
İnsanın, dünyanın, yurdun haberini,
ağacın, kuşun, kurdun haberini,
seher vakitlerinde
yahut
gecenin ortasında
taşıdım insanlara yüreğimin çantasında,
şairlik ettim
bir çeşit postacılık yani.
Çocukken postacı olmak isterdim,
şairlik filân yoluyla değil ama
basbaya, sahici postacı.
Renkli kalemlerle çizilirdi bin türlü resim
hep aynı postacının, Nâzımın resmi,
Jül Vernin romanlarıyla coğrafya kitaplarına.
İşte, köpeklerin çektiği kızağı
sürüyorum buzun üzerinde,
Işıldıyor kuzey şafağı
konserve kutularıyla posta
paketlerinde.
Bering boğazını geçiyorum.
Yahut işte bozkırda gölgesinde ağır bulutların
asker mektubu dağıtıp ayran içiyorum.
Yahut da büyük şehrin uğultulu asfaltındayım,
çantamda yazıları yalnız müjdelerin
yalnız umutların.
Yahut çölde, yıldızların altındayım.
Bir küçük kız ateşler içinde hasta.
Kapı çalınıyor gece yarısı:
-posta!
Küçük kızın gözleri açıldı mavi mavi.
Babası yarın akşam dönüyor hapislikten.
O karda kıyamette bendim bulan o evi,
komşu kıza bendim telegrafı getiren.
Çocukken postacı olmak isterdim.
Oysaki, Türkiyemde postacılık zor sanattır.
Telegraflarda envai türlü acı
mektuplarda satır satır keder taşır
o güzelim memlekette postacı.
Çocukken postacı olmak isterdim.
Muradıma, Macaristan'da erdim, ellisinde.
Çantamda bahar,
Çantamda Tuna'nın pırıltısıyla
kuş cıvıltısıyla,
taze çimen kokusuyla dolu mektuplar.
Moskova'ya Budapeşte'den,
çocukların çocuklara mektupları.
Çantamda cennet...
Bir zarfın üzeri:
"Memet,
Nâzım Hikmet'in oğlu,
Türkiye"
diye yazılı.
Moskova'da mektupları birer birer
kendim dağıtırım adreslerine.
Yalnız Memedin mektubunu götüremem yerine.
hattâ yollıyamam.
Nâzım'ın oğlu,
haramiler kesmiş yolu,
mektubunu vermezler.
Nâzım HİKMET
Melisa
Zabıta Memuru Şiiri
Sanırsınız ki zabıta memurunun
Seyyar satıcıları kovalamaktır tek işi
Onlar halkımıza sağlıksız besin maddeleri
Satanların peşinde
Zabıta memurlarının göz açtırmadığı
Yasal çalışmayanlarla hile yapanlardır işinde
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ
Bilgin Şiiri
Bilginlerdir dünyanın en güzel insanları
Onlar olmasaydı eğer dünyamızda
bunca gelişme sağlanabilir miydi?
Bilgisi olmayınca insan
Biraz kan, biraz kemik, biraz da deridir
Düşünen, bilen yaratık olmamız
Bilginlerin eseridir.
Derim ki
hala yontma taş devrini yaşardık
eğer
Olmasaydı bilginler.
Keşke bir bilgin olabilsem büyüyünce
Nasıl ki bilginlerden alıyorsam
Bildiğim tüm bilgileri
Ben de bir bilgin olup
Öğretmek isterdim herkese bunları.
Fevzi Günenç
Fevzi GÜNENÇ