Büyük Misafir Şiiri | Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Bir sevinç incilemiş gözleri yaşlar yerine,
İzi üstünde gül açmış kapanan her yaranın.
Bir bahar yağmuru halinde derinden derine
Çağlıyor her yanı alkışla yeşil Marmara'nın.
Bu misafirdir, inan memleketin neyse varı,
Böyle bir yüz mü görür bir daha fâni ömrün?
Gelin ay Bahr-i Muhit'in köpüren dalgaları,
Kırk asırlık yolu bir hızda alan Türk'ü görün
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Büyük Misafir Atatürk Şiirleri şiir sitesi çocuk şiirleri Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Atatürk Şiirleri
Atatürk Şiiri
Elimde kalem,
Sen yazıyorsun kolayca.
Dilimde sözcük,
Sen konuşuyorsun ustaca.
Giysilerimde yakışan Sensin,
Uygarlığa bakan
Yine Sen gözlerimde..
Tükettiğim lokmada tat,
İçtiğim suda esenlik,
Attığım adımda özgürlük.
Bir uçtan bir uca yurt havasında,
Seni duyuyorum Atatürk!
İnsanca yaşayacaksan,
Kadın-erkek yok diyorsun,
Önce insan,
Durmak zamanı değil diyorsun,
Haydi Çalış!
Dünyaya açılan barış,
Düşüncede en büyük
Seni buluyorum Atatürk!
Talha Kadir Erduran
O'nun Sesi Şiiri
Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,
Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri.
Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri,
Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini.
Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını
Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor.
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,
Doğmamış nesillerine kurutarak terini.
Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı
Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın,
Yanacak ocağında yarın her fabrikanın
Ve bu sesle dönecek yarının motorları.
Yusuf Ziya ORTAÇ
Yusuf Ziya ORTAÇ
Atatürk' üm Şiiri
Nur topu gibi gözleri
kim sevmezki seni
savaşlara girdin
hiç korkmadan savaştın
Herkes gelir seni ziyarete
hüzünle bakarlar sana
sen rahat yat
yeterki kuşkun olmasın atam
Tunahan Fidan
Mustafa Kemal'in Mangası Şiiri
Askerler geceyi beklediler,
Bozkır gecesini!...
Sıcak toprak üstünden
Bir buğu yükseliyordu.
Yıldızlara baktı Hasan Çavuş,
Dedi: "Emme de parlak bu gece"
Bir sigara yaktı.
Mangasından tekmil getirdi Memiş Onbaşı:
Aydınlı İsmail'in bacağında sızı varmış,
Tireli Hüseyin sabaha kadar uykusuz kalmış.
Bodur Ali ah diyor bir memlekete gitsem,
Yine hafiften bir türkü tutturmuş,
Giresun'lu Rüstem
Tüfeği elinden düşmez Bergama'lı Ahmet'in,
Avrat, tüfek, at,
Namus sözüdür, diyor,
Büyük taarruz bir an önce başlasın istiyor.
Az ötede Mustafa Kemal'in Çadırı
Gecede bir gümüş ehram gibi pırıldar.
Kapısında bir nöbetçi
Kulak vermiş içerdekileri dinliyor.
Silâh sesleri duyar gibi
Ürperiyor yağız teni
Kulakları pusuda bir kaplan gibi dikilmiş,
Düşünüyor Büyük Taarruzun neticesini!...
"Mustafa Kemal"i gördüm,
Bir şeyler süzüldü ışık ışık içime.
Daha dağ, daha kaleyim.
Bir başlasın top sesleri hele,
Afyon'a girmezsek iki saatte,
Öleyim" diyor...
Mustafa Kemal'in mangasında,
Korkudan eser yok
Günlerdir yarı aç, yarı tok
Bir kaşık tuzu bulunsun diye vatan macerasında,
Paşalar Paşanın kumandasında
Zaferden zafere koşuyor
Cahit KÜLEBİ
Cahit KÜLEBİ