Büyük Misafir Şiiri | Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Bir sevinç incilemiş gözleri yaşlar yerine,
İzi üstünde gül açmış kapanan her yaranın.
Bir bahar yağmuru halinde derinden derine
Çağlıyor her yanı alkışla yeşil Marmara'nın.
Bu misafirdir, inan memleketin neyse varı,
Böyle bir yüz mü görür bir daha fâni ömrün?
Gelin ay Bahr-i Muhit'in köpüren dalgaları,
Kırk asırlık yolu bir hızda alan Türk'ü görün
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Büyük Misafir Atatürk Şiirleri şiir sitesi çocuk şiirleri Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Atatürk Şiirleri
Atatürk Şiiri
1881'De doğdu
Adı Mustafa oldu
Öğretmeni adını
Kemal koydu
Tek tek okul gezdi
Askerlik istedi
Dileği gerçekleşti
Askerliği bitirdi
Savaşlara katıldı
Hepsini kazandı
Şanlı Mustafa Kemal
Yeni ünvan kazandı
1938'de Hastalandı
Doktorlar çare bulamadı
Saat 9 u 5 geçe
Türklere hüzün saldı
Şimdi Anıtkabir'de
Mezarında yatıyor
Ama her yerde
Türk çocuğunu izliyor
Aslısu Büşra Güneş
Atatürk Şiiri
Atatürk, sen bizleri,
Herkesi korudun
Düşmanlardan
Hep cesurdun
Hiç korkmadın
Bizleri korurken
Senin sayende
Burada yaşıyoruz
Senin sayende
Okumayı, yazmayı
Öğrendik.
İyi ki varsın
Nisanur Bozal
Nisanur Bozal
Atatürk Şiiri
Türk'ü ölümden
O'dur kurtaran
O'dur yeniden
Türklüğü kuran
Bu memleketi
Cumhuriyeti
Atatürk etti
Bize armağan
Hasan Ali YÜCEL
Hasan Ali YÜCEL
Mustafa Kemal'in Kağnısı Şiiri
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA