taha süper
Çanakkale Geçilemez Şiiri | Halil MANUŞ
Bilmeyen varsa bir daha
Yazdım, çiziyorum aha
Küheylan kalkınca şaha
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Seyit Onbaşı kalkarsa
Şöyle etrafa bakarsa
Topu namluya tıkarsa
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Tek bildiğimizdi hasret
Mayın gemimizdi Nusret
Görsünler... Neymiş cesaret
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Sen korkma! Allaha yalvar
Ölmedi Yahya Çavuşlar
Elli yedinci alay var
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Mehmetler dökmüş kanını
Akif yazmış destanını
Resmetmiş her bir ânını
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Dört bir yandan üşüşmüşler
Parça parça bölüşmüşler
Türk'ün peşine düşmüşler
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Anafartalar neresi
Avusturalya neresi
Gelmiş çakalı, faresi...
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Kilitbahir, Alçıtepe
Conkbayırı, Kabatepe
Şehit dolu Kireçtepe
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Mustafa Kemal siperde
Ölmemizi emrederde
Kalır mı kanımız yerde
__Türk'e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Halil MANUŞ
Çanakkale Geçilemez şiiri Halil MANUŞ şiirleri 18 Mart Çanakkale eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Yazılan son 22 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 22 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Çanakkale Şehitlerine Şiiri
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Mehmet Akif ERSOY
Mehmet Akif ERSOY
Çanakklae Geçilmez, Bütün Dünya Öğrendi Şiiri
Yokluk yoksulluk başta, çökmüş kap kara duman
Çanakkale imanla tüm dünyaya direndi.
Eller semaya, dönük duada her inanan
Çanakkale geçilmez, bütün dünya öğrendi
Kırık bir umut vardı, yeşermişti kalplerde
Tutundu askerimiz ele ele yüreklerde
Dua dua büyüdük, Hakkın adı dillerde
Hakkın büyüklüğünü bütün dünya öğrendi
Koştu düşman üstüne, kırpmadı gözlerini
Duayla güçlendirdi dermansız dizlerini
Gaziler takip etti şüheda izlerini
Türkün cesaretini bütün dünya öğrendi.
Yediden yetmişine cepheye koştu her kes
Hiç birisi bakmadı dönüp ardına bir kez
Koşunca şahadete vatan için tık nefes
Vatan bayrak aşkını bütün dünya öğrendi
Kan kusmuştu yürekler taşa doydu sineler
Dünya durup seyretti neler öğrendi neler
Ne yiğitler doğurmuş gözü yaşlı anneler
Türklerin mertliğini bütün dünya öğrendi
Kasım Kaplan
Kasım Kaplan
18 Mart Çanakkale Savaşı’yla Şiiri
Milletim yürekliymiş,
Zorlukları aşarak,
Yüksek iradesiyle,
Vatanı yaşatarak…
Biz, onur duymalıyız,
Kahraman neslimizle,
Çanakkale içinden,
Düşman geçirmemekle…
Daima yükselirsek,
Birlik düşüncesinde,
İnmesin bayrağımız,
Yurdumun üzerinde…
Eksilmesin kuvvetim,
Zaferleri kazanıp,
Cesurluğumuz ile
İleriye ulaşıp…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Çanakkale Şiiri
Savaştan sonra otuzbin şehit
Askerlerimizin hepsi yiğit
Düşmanlar bize daima tehdit
Çanakkale, Çanakkale
1915 ders aldı tüm cihan
Atatürktü seni düşmanlardan kurtaran
Sehit Onbaşı mermiyi omuzlayan
Düşman gemisini vuran
Kırmızı olmuş er meydanı
Şerefle akıyordu şehidimin kanı
Çanakkale haykırdı bu anı
"Beni alacak ordu daha doğmadı
Artık herkes anladı
Türklerin vatanına bağlılığını
Çanakkale'nin de kimseye kalmayacağını
Çanakkale bizimdir
Duygu AKDUMAN