Eğitim Sitesi

Çanakkale Geçilmez Şiiri

Çanakkale Geçilmez Şiiri | Emirhan Demirbağ

O yüce kumandan çatınca kaşı
Yıkılır dağların toprağı taşı
Müttefik kuvvetler bakarken şaşı
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale,Çanakkale geçilmez

Bir eldeBayrağım bir elde tüfek
Koşarım cepheye türkü diyerek
Şehadet şerbeti içip gülerek
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale,Çanakkale geçilmez

Cepheden cepheye uçarım hızla
İçimde sevincim umudum hazla
Göğsümde imanla şevkle niyazla
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale,Çanakkale geçilmez

Allah Allah sesi tıtretir arşı
Conkbayır tepesi boğaza karşı
Söylerken rüzgarlar İstiklal marşı
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale,Çanakkale geçilmez

Tarihler yazılır asla silinmez
Mehmetçik üstüne paha biçilmez
Söylerken gafiller ölen dirilmez
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale, Çanakkale geçilmez

Huzura erince Kulfani naşım
Göklere ulaşır gururla başım
Vatana canını veren gardaşım
Yeniden dirilir Şehitler ölmez
Çanakkale,Çanakkale geçilmez

add

Çanakkale Geçilmez şiiri Emirhan Demirbağ eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Çanakkale Geçilmez Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

Çanakkale Geçilmez Şiiri Hakkında Yorumlar

yaren biraz daha kısa

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

Geçilmesi Kolay Mı Sandın Şiiri

Çanakkaleyi sardı bir kör duman
Geçilmesi kolay mı sandın ey düşman
Ne pahalı mermiler ne güçlü silahlar
Geçiremedi düşmanı bakakaldılar


Manevi bir güç vardı Seyit in sırtında
Dalgalandı Türk bayrağı bu uğurda
Dünyaya duyuldu bu şan bu destan
Çözemedi bu sırrı zalim düşman


Ağlamayın ey analar bacılar
Mehmetçik destanı böyle yazar
Rahat uyu mehmet im sen rahat
Koruyoruz emanetine kol kanat

sıla demir

Zindandan Mehmed'e Mektup Şiiri

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.

Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

(1961)

Necip Fazıl Kısakürek

Bahadır Alemdar

18 Mart Çanakkale Savaşı’yla Şiiri

Milletim yürekliymiş,
Zorlukları aşarak,
Yüksek iradesiyle,
Vatanı yaşatarak…

Biz, onur duymalıyız,
Kahraman neslimizle,
Çanakkale içinden,
Düşman geçirmemekle…

Daima yükselirsek,
Birlik düşüncesinde,
İnmesin bayrağımız,
Yurdumun üzerinde…

Eksilmesin kuvvetim,
Zaferleri kazanıp,
Cesurluğumuz ile
İleriye ulaşıp…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Çanakkalem Şiiri

Seni anlatmaya yetmez bu diller
Senin tarihini bilmez bu eller
Seninle ölmeye vaat edenler
Toprağın altında rahat edendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Yirmi bir düşmana bir türk biçilir
Uğrunda çarpışan erler seçilir
Bu destan için bir anıt dikilir
Üstüne şanlı al bayrak dikilir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Zaferden zafere gark olan günler
Yediden yetmişe verdi ümitler
Toprağa sarılan canım bedenler
Yılmadan ölümle raks edenlerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Denizde karada çarpışan asker
Vurulmuş yinede bu derdi çeker
Kutsaldır yücedir vatan her sefer
Nusretin düşmanı yardığı yerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Dağlardan inen bu şanlı melekler
Karışan şafakta verir bize fer
Senindir bu zafer sevin muzaffer
Şanının adının konduğu gündür
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

İlkbahar sabahı açılan güller
Sevgi bahçesine konmayı bekler
Bir toprak uğruna ezilen erler
Şehitler tahtında Rabbe gülendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Tazecik zihinler bu günü beller
Yıkılmaz çanakkalem yıkılmaz derler
Ecdadın kanıdır sulanan yerler
Her şey vatan için şeref içindir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

O gün bir buluttur kendine çeken
O gün bir umuttur mahvolup giden
O mucize ile hayrete düşen
Denize dökülen düşman şahittir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

01 mart 2001

Hüseyin Pelit

Hüseyin Pelit

Çanakkale Zaferi Şiirleri, Çanakkale Geçilmez Şiiri