emir kelimeler yetmez...
Çanakkale Ruhu Şiiri | Funda Menekşe
Omuzlarında tüfek, ayaklarında çarıklar,
Söyle, nereye gidiyor bu çocuklar?
Bir evladın ölüme yürüyüşüne,
Nasıl dayanır ki analar?
Vatan toprağıysa konu,
Ölüme çıksa da yolun sonu
Bu şehadet yürüyüşüdür,
Vatan için göze aldılar bunu.
1915, Çanakkale , Arıburnu,
Düşman dört koldan sardı yurdu.
Geçit vermedi onlara,
Bir avuç Anadolu çocuğu.
Omuz omuza kıyasıya
Büyük bir savaş oluyor.
Subayı, eri demeden
Yiğitler toprağa düşüyor.
Nusret mayın döşüyor,
Seyit Onbaşı top mermisi sırtlıyor,
Çanakkale’de ilahi bir güç,
Yüreklere dokunuyor.
Tüm dünya şaşkın, çaresiz,
Vatan savunulur mu,
İnançsız, nedensiz?
Topyekûn gelseniz bile yine,
“Çanakkale Geçilmez!”, bilesiniz.
Funda Menekşe
Çanakkale Ruhu Funda Menekşe çanakkale zaferi şiirleri 18 mart şiirleri 18 mart çanakkale şiirleri çanakkale şiiri oku
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Bir Yolcuya Şiiri
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil ONAN
Necmettin Halil ONAN
Çanakkale Destanı Şiiri
I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.
II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...
Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...
Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.
Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...
Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...
Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...
III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...
Oktay Yivli
Ali Kırımlı
Çanakkale Geçilmez Şiiri
Vicdanlar sızlamakta, yürekler dolu yasta,
Dediler ki Osmanlı; yorgun, güçsüz ve hasta,
Esaret yakışır mı, göklerde o hilale?
Ayağa kalk ve dik dur, kahraman Çanakkale!
Toplanmış her yana İngiliz, Yunan, frengi…
Var mıdır ki cihanda, başka benzeri dengi,
Al kızıla boyanmış, kara toprağın rengi,
Görmedi koca cihan, böylesi büyük cengi.
Bir ucu Çanakkale, bir ucunda da Altay,
Nice destan yazılı, nice tarihi olay,
Orduların başında, Mustafa Kemal Albay,
Tarihi bir destandır, Elli Yedinci Alay.
Saldırıyor düşmanlar, acımasız nefretle,
Ölüme koşuyor nefer, şehadete hasretle,
Tek başına donanmış, küçücük bir Nusretle ,
Ayağa kalktı vatan, iman dolu gayretle.
Çanakkale savaşı, çetinden daha çetin,
Hiç kıymeti kalmadı kemik, tırnak ve etin,
Bir hilalin uğruna, şahadet der milletin,
Kutlu olsun bu yolda, mübarek şehadetin.
Sanma ki Çanakkale, sade küçük bir liman,
Siper almış göğsünde, duruyor güçlü iman,
Etmedik hiç kimseye, etmeyiz daha aman,
Şahit olsun tün Dünya, şahit olsun tüm zaman,
‘’Hey On beşli on beşli’’, söylenir dilden dile,
Vatan varsa ucunda, ölüm bile nafile,
Bir siperden sipere, korkusuzca kafile,,
Hiç korkmadan yürüyor, ölümü bile bile.
Çanakkale Anıtı, değil yalnızca yazı,
Omuz omuza Türk, Kürt, Çerkez, Arap ve Lazı,
Yolları şahadetti, döndü geri çok azı,
Düşmana geçilmedi, Çanakkale Boğazı!
Anlatılır yiğitler, nesillerden nesile,
Öğün yapmış cephede, bir kuru ekmek ile,
Öyle bir destan ki, hiçbir değer biçilmez,
Tüm dünyaya anlattık, Çanakkale geçilmez!
Bağrına taşlar basan, anadır Çanakkale,
Hasan’ın saçındaki, kınadır Çanakkale,
Merminin başında, Seyit’tir Çanakkale,
Dizelere dökülen, beyittir Çanakkale.
Ramazan YILDIZ
Çanakkale Savaşı Şehitlerine Şiiri
ÇANAKKALE SAVAŞI ŞEHİTLERİNE
ÇANAKKALEDE DÜŞTÜ ŞEHİTLER
ARKASINDAN AĞLADI ANNELER
NAZLANMADAN GİTTİLER
ANCAK ONLAR BİZİM İÇİN HAYATLARINI FEDA ETTİLER
KANLARINDAN BAYRAMIZI ELDE ETTİLER
ATAMIZ BAŞLATTI ONLAR DEVAM ETTİRDİLER
LAKİN ÇANAKKALE SAVAŞINDA ÖLDÜ UFAK ASKERLER
EMEK VERDİLER BİZİ HAYATA DÖNDÜRDÜLER
SAVAŞTA BAZEN DÖNEMEDİLER
AÇ SUSUS KALDILAR
VAZGEÇMEDİLER DEVAM ETTİLER
ASKERLER BİZE HAYATIMIZI VERDİLER
ŞANLI BAYRAĞI ELDE ETTİLER
IRMAKLARDAN SU YERİNE KAN AKTI ONLAR VAZ GEÇMEDİLER ŞAVAŞTI
İLAYDA KÖSEOĞLU