Edirne-Beylerbeyi Camii Şiiri | ali koç elegeçmez
Üç şerefeli Cami’nin arka taraflarında
Kuşçu Doğan Cami'nin yan sokağında
Arif Ağa Cami'nin önündeki bayırda
Saraçhane Semti’nde Salı Tekke Sokak ‘ta
Fatih ile, babası Murat Han zamanında
*
Rumeli Beylerbeyi Yusuf Paşa’dan kalma
Beylerbeyi Cami’nin geniş mezarlığı’nda
Sonradan düzenlenen yepyeni makyajıyla
Sarıklı ve kavuklu yüzlerce kabir taşı;
*
Kiminin üzerinde birkaç üzüm salkımı
Kiminde bilmediğim 0smanlıca bir yazı
Kiminde sandukayı andıran taş bir yapı
Tarihin kitabından kopmuş yapraklar gibi
Bu caminin çok geniş bahçesinde durmakta
*
II.Sultan Murat umerâsından
..........................Vali-Sancakbeyi)
Rumeli Beylerbeyi Sinanettin Paşa da
Bu hazre içindeki türbede uyumakta
Beş asırlık caminin kocaman haziresi
Camiye Kapadokya manzarası katmakta
*
Böylece bahçedeki işlemeli taşlarla
Bu görkemli caminin görbenisi artmakta
Cami karşısındaki tarih kokan çeşmeden
İnanın,,günümüzde hala tarih akmakta !
*
Yüzlerce kabir taşı , mermer mektuplar gibi
Karşıda Çakır Ağa Camii’ne bakmakta
Yalnızgöz Köprüsü’yle Saraçhane Köprüsü
Beş yüz metre ilerde el ele tutuşmakta
*
Bayezıt Köprüsü'yle Fatih ve de Kanuni
Bunlara eklenerek bütünlük sağlamakta
Tunca’nın Boynu’ndaki taştan gerdanlık gibi
Üstünden geçenlere minnetini sunmakta
*
İstanbul’un Fethi’nde iki yıl kadar önce
Aynı yıllardan kalma başka bir beylerbeyi
Şehabettin Paşa’nın yaptırdığı taş köprü
Üstündeki bir horoz motifinden ötürü
“Horozlu Köprü “diye dile gelmiş olsa da
Saraçhane Köprüsü adıyla anılmakta
*
Tunca’nın üstündeki güzel kemerleriyle
Sanki gelip-geçenin gözlerine bakmakta
Ve kendini buraya bırakıp gayba giden
Bânî’si,Şehabettin Paşa’yı aramakta!
............................*...........
Ali Koç Elegeçmez
Edirne-Beylerbeyi Camii eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri ali koç elegeçmez
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Turizm Haftası Şiirleri
2019 Göbeklitepe Yılı Şiiri
Yeryüzünün en esi ilk büyük tapınağı,
Şanlıurfa’mızda insan geçmişinin bağrı…
Neolitik döneme ait Göbeklitepe,
Müjdeli sırlarıyla apaydınlık bir cephe…
Buzul çağı sonrası yaşamış bir milletler,
Nereden gelmişlerdi, bu yaşayanlar kimler?
12.000 yıl evvel insan olarak varlar,
Şehir inşa etmişler medeniyet yaşamışlar…
Bir tapınak dışında daha neler neler var,
Etrafa bir bakılsa çoktur rastlanacaklar…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Edirne Kadı Bedrettin Camii Şiiri
Bu günlerde
tuhaf tuhaf rüyalar görüyorum!
Örneğin;
Edirne Ayşekadın Semti’nde
Kadı Bedrettin Cami önünden
Ayşekadın Camii’ne kadar
........................yürüyorum
*
Dikiliyorum,
üzerinde 1647 yazan
ve suyu akmayan
Hacı Müslim Çeşmesi’nin önünde
*
Sonra girip
onarımı devam eden
Ekmekçizade Kervansarayı’nın içine
Sohbet ediyorum boya yapan bir
...........................emekçiyle
*
Şehir merkezinde
..............150 kuruşa içtiğim çayı
50 kuruşa içiyorum
buradaki kahvehanelerde
Dönüyorum geriye
*
Kadı Bedrettin Cami’nin
..........................önündeyim yine
Bir lira sadaka verip bir dilenciye
Cami Bahçesi’nde yatan
............................merhumlara
dualar ediyorum gönlümce
ve "merhaba! " diyorum
bahçede gezinen
asırlık bir kablumbağanın gözlerine
*
Cami’nin çevresindeki
dar sokaklara giriyorum
Dev gibi apartmanlar arasında
sıkışmış, kırık kiremitli evler
pencereleri örten soluk perdeler
dişleri dökülmüş çeşmeler görüyorum
*
Bir zaman tünelinde gezer
........................gibi yürüyorum
Asırlık rüzgarlar serinletiyor gönlümü
0 kurnasız çeşmeden dolduruyorum
.............................güğümümü!
*
Ama yok,evet yok,
göremiyorum kapısının önünü süpüren
al yazmalı Gül’ümü
ve
kasımpatları açmış bahçeleri
mum çiçeğinin sarmaladığı pencereleri
kapılardan sarkan hanınellerini
Acaba hepsi öldü mü?
*
Nihayet,
Kadı Bedrrettin Cami’nin kapısı önünde
ilikleyip ceketimin önünü
var gücümle haykırıyorum
geçmişe ve geleceğe
Ey Kadı Bedrettin!
Ey Koca Bedrettin!
*
Talatpaşa Caddesi ‘ndeki
............................mekanınla
şükürler olsun ki yaşıyorsun hala!
Ama ben,
ama ben Kadı Bedrettin,
yavaş yavaş ölüyorum galiba!
Ali Koç Elegeçmez
....……..*……...
03.nisan.2019/çarşamba
ali koç elegeçmez
Şahane Selimiye! Şiiri
0smanlı’ya doksan yıl payitaht olan kentte
Kesme taşla örülü duvarların içinde
Devasa bir gövdenin çiçekli bahçesinde
Dört ince lâle gibi dört incecik minare
İster külliye’den bak, ister Meriç üstünden
Bu camide gördüğün her zaman dört minare
*
Sihirli el mi değer , yoksa kendi mi sihir?
Edirne’ye girerken olurlar iki tane
Kavak Meydanı denen yerden bakar her yere
Görkemiyle nakşolur ona bakan gönüle
Nereden bakarsan bak, her taraftan şahane
*
El sallar bu dört lâle diğer minarelere
Eski Cami, Kirazlı ,Burmalı, Muradiye
Camizâr içindeki bütün minarelere
Söğütleri okşayan Tunca’ya ve Meriç’e
Dev sütunlar üstünde yükselen revaklarla
Revaklara taç olan kubbelerle birlikte
*
Bu caminin plânı şahanemi şahane;
Her bir minaresinde üçer tane şerefe
Şerefeler üstüne işlenmiş bir çok lâle
Üçer ayrı yol bulunur bir tek minaresinde
*
Mimar Sinan’ın mührü mahfilde ters bir lâle
Sultan Selim’in ise bir sütünün dibinde!
Çinisi, motifleri, akustikle birlikte
Bu camiye diyorlar “ Şahane Selimiye
...............*..........
30.mart.2019/cumartesi
Ali Koç Elegeçmez
Ali Koç Elegeçmez
Turizm Manyakları Şiiri
Eğer bol gördüyse yuro ile doları
Seksenliğe de akıyor şehvet suları
Sezonluk değil mi bırakıver yuları
Kim nereye çekerse çeksin
Kurulmuş dünyanın en büyük pazarı
Bir sürü hatun kimi esmer kimi sarı
Bir numaraya oturtmuşlar Rusları
Ehli namus nere giderse gitsin
Çat pat İngilizce, Rusca, Almanca
El kol kaş göz al sana tarzanca
Salyalarını akıtarak saldır hayvanca
İnsanlık denen şey ölürse ölsün
Gönül iğrenç diyor mide ise kusuyor
Öğüt veren çok amma onlar susuyor
Bir sırtlan gibi gizlenmiş pusuyor
Av avdır ne düşerse düşsün
Olabildiğince kibar olabildiğince zarif
İlim sarkıntılık, dalında olmuşlar arif
Ne ciddi bir uyarı var ne de bir tarif
Yolun sonu nereye varırsa varsın
Aşk sevgi, o ateş çoktan sönmüş
Vicdanı merhameti toprağa gömmüş
Azgın boğalar gibi gözü dönmüş
Dürtüler nereye iterse itsin
Semanur Kılınç
Semanur Kılınç