Eller Bizimdir Şiiri | Dadaloğlu
Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Elimizde kılıncımız kirmani,
Taşı deler mızrağımız temreni
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir.
Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfenk davulbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Dadaloğlu
Eller Bizimdir Dadaloğlu Şiiri Çocuk Şiirleri eğitici şiirler
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Karma Çocuk Şiirleri
Pencere Şiiri
Sarı bir zambak açtı
Karanlığın bahçesinde pencerem
Geceyi odamdan geçirmek için
Bir ağaç cama vuruyor
Üşüdün mü dışarda narin ağaç
Yoksa hırsızlardan mı korkuyorsun
Nafile çoktan bağladılar ellerimi
Kırk haramiler
Ve gafil köpeğim kapımda habersiz
Bir tavşan kovalıyor rüyasında
Bulutlar şimdi insanların koynunda
Sabahleyin savuşurlar bacadan
Oktay RİFAT
Oktay RİFAT
Herkesin Bir Huyu Var Şiiri
Ali'nin derdi oyun
Der ki, kurusun huyum!
Ne yemek düşünürüm
Ne aklıma ders gelir
Oyuna koyulurum...
Ayşe'nin derdi temevizyon
Der ki, kurusun huyum!
Ne anneme yardımı düşünürüm
Ne saçlarımı taramayı
Ekranın karşısına kurulurum...
Ersin'in derdi kitap
Der ki, ne güzel huyum!
Güzel kitaplar okurum
Böylece artar bilgim
Başarılı olurum!
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ
Dünyanın Gülü Şiiri
Çoban kaval çalar
Beni çagırır
Asker türkü söyler
Bana seslenir
Annem ninni söyler
Beni uyutur
Çocuklar topaç çevirir
Beni anarlar
Babam işten döner
Beni arar
Annem örgü örer
Bana giydirir
Uçaklar geçer
Beni coşturur
Velhasıl
Dünyanın gülüyüm ben
Cahit ZARİFOĞLU
Cahit ZARİFOĞLU
Geçmiş Şiiri
Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş
Babam didinirmiş hababam
Fincan çekilirmiş sırtına
Uzun ırmakları yorgunluğun
Oturma odamızda geçermiş
Derken gökyüzü girmiş araya
Derken giriş o giriş
İbrişim örülü bencilliğimi
Büküp eğiren hep kelimelermiş
Bir çağ adı gibi hep anılacak
Diye düşünmüştüm ama değilmiş
Ey özenle dokunmuş sırmalı kumaş
Bir kez bile giyilmeden eskimiş
Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş
Hilmi YAVUZ
Hilmi YAVUZ