Eğitim Sitesi

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri | ORHAN AFACAN

En güzel günlerden bir gün AREFE.
Hacı olmak için Arafat’tayım.
Başlamak üzere birinci vakfe.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hacda giydiğim kefenim ihramdır
Helallerin çoğu bu gün haramdır.
Bulabilirsem, yarınım bayramdır
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hırkayı aldığı yerdir Arafat.
Görevli olduğu yerdir Arafat.
Bulamayanların sonu bir afat
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Resulün övdüğü, sevdiği bir kul.
Duası Allah katında hep makbul.
Orhan çok acizdir üstelik yoksul.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

İhramın içinde kurbanlık canım.
Kesilir, kesilir de akmaz kanım.
Öylesine arttı ki heyecanım.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

ORHAN AFACAN
31.08.2017-İZMİR

add

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri ORHAN AFACAN

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Dini Şiirler

En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri

En güzel günlerden bir gün AREFE.
Hacı olmak için Arafat’tayım.
Başlamak üzere birinci vakfe.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hacda giydiğim kefenim ihramdır
Helallerin çoğu bu gün haramdır.
Bulabilirsem, yarınım bayramdır
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Hırkayı aldığı yerdir Arafat.
Görevli olduğu yerdir Arafat.
Bulamayanların sonu bir afat
Veysel Karaniyi aramaktayım.

Resulün övdüğü, sevdiği bir kul.
Duası Allah katında hep makbul.
Orhan çok acizdir üstelik yoksul.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

İhramın içinde kurbanlık canım.
Kesilir, kesilir de akmaz kanım.
Öylesine arttı ki heyecanım.
Veysel Karaniyi aramaktayım.

ORHAN AFACAN
31.08.2017-İZMİR

ORHAN AFACAN

ZekÂt'ın Büyüklüğü Şiiri

ZEKÂT'IN BÜYÜKLÜĞÜ
Anlamayanlar için ne büyük bir tezat,
Fakirin hakkı, zenginin şükrüdür zekât.
En fazla veren olur murat,
Zekât olacak bir gün mezat.

İçindeki cimriliği sök at,
Veilmezse malın olur sakat,
Manevi temizliğin adıdır zekât,
Bundan böyle uykular çok rahat.

ALİ RIZA CEBECİ

ALİ RIZA CEBECİ (ARC & XY16)

Peygamberler Sigortalarımızdır Şiiri

Dünya'ya niçin geldik, bu dünya ne için var?
Peygamber ısrar eder, ALLÂH(c. c.) birdir, ALLÂH(c. c.) var!

İrade sahibiyiz, ilim sınırımız sonsuz!
Başıboş olmuş olsak, tat alınamaz onsuz!

Karşılığında ödül, olmalı bir imtihan,
Cehennem veya cennet, kaybedenle kazanan...

Yetkiler elimizde, çünkü iradeliyiz,
Acımasızlıkta bile en ilerisiyiz...

Kurnaz olabiliriz, tilkileri geçeriz,
Canavarlık yaparız, canavarı yeneriz...

Rab'bim ki merhametli, insanlığı düşünmüş,
Peygamberler göndermiş, kulunu düşündürmüş...

Aklımıza bıraksaydı, ileri gidemezdik,
İleriyi göremez, ALLÂH(c. c.) 'ı sezemezdik...

Yaratıcıyı anmaz, kötülüğe sapardık,
Kötülükler tat verir, taşlara tapınırdık...

Ölümü bilemezdik, öteyi göremezdik,
Birbirimizi anlamaz, yaşamı sevemezdik...

Peygamberden Hak razı, insana tek modeldir,
Taklit edilmesinde, kulun evrenselidir...

Hidayet ve hakikat, peygamberle bulunur,
Onu izlediğinde, cennet yerimiz olur...

Hâlleri, emirleri, daima tek örnektir,
Sözleri ve işleri, bizlere hidayettir...

Peygamberleri izler, kitapları okuruz,
Peygamberlerle yalnız, doğrularda oluruz...

Kitapları emreder, vicdanı, merhameti,
Hadislerle, sünneti, örnektir şahsiyeti...

Yaratıcının emri, kendisini tanıtmak,
Bütün kulları için, emirleri anlatmak...

Tesadüf savunanlar, niçin aldanmaktalar?
Tek yaratıcımızı, hiç anamamaktalar...

Resul diyor, "Kendi kendine yaratılamaz! "
Bilim diyor, "Tesadüf ile hiç açıklanamaz! "

Din diyor: "Bu kâinat sahipsiz hiç olamaz! "
Şeytan bile savunmaz, yoktur tanrıtanımaz!

İlmin sonu görünmez, dinler hiç aldatmıyor,
İnancımız korunuyor, duam cevaplanıyor...

Ezanlar okunuyor, namazlar kılınıyor,
Örnek olma aşkımız, bizi güçlendiriyor...

Bir anda öldürülüp ve diriltileceğiz...
Zaman henüz varken, kâfir gitmemeliyiz...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Türbedeki Kaplumbağa Şiiri

Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…

Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…

Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…

Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…

Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…

Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…

Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…

Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…

Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…

Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…

Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…

Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…

Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…

Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…

Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…

Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…

Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…

İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…

Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…

Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…

Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?

Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…

Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…

Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…

Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…

Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…

Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…

Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…

Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…

Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…

Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…

Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Dini Şiirler, En Güzel Günlerden Bir Gün Arefe Şiiri