Gazi Destanı Şiiri | Aşık HASAN
Gazi Destanı
Gücüm yetse keşke yazsam bir destan
Okunsa istekle nihayete dek
Başımızda her gün o Başkumandan
Methini söylerim kıyamete dek
Onunçün açılır sümbül menekşe
Cihanda adını söyler her köşe
Nüfuzu yürüdü dağ ile taşa
Methini söylerim kıyamete dek
On yılda yüzlerce yılı aştırdı
Şanlı geçmişleri deşti deştirdi
Okuyup yazmayı kolaylaştırdı
Methini söylerim kıyamete dek
Varsın geçsin benim yaşım yetmişi
Son on yılda gördüm en büyük işi
İster er meydanı böyle er kişi
Methini söylerim kıyamete dek
Geçit tünel oldu her çetin kaya
Şimdi tirendeyiz yürürdük yaya
Dünya imreniyor Gazi Paşa'ya
Methini söylerim kıyamete dek
Sohbetinin doyum olmaz tadına
Odur haklarını veren kadına
Aşık Hasan derler benim adıma
Methini söylerim kıyamete dek
Arık toprağa yaslanı yaslanı
Sığır güderken yazdım ben bu destanı
Nasıl methedeyim böyle aslanı
Methini söylerim kıyamete dek
Aşık HASAN
Gazi Destanı Aşık HASAN Atatürk Şiirleri çocuk şiirleri şiir sitesi eğitici şiirler
Gazi Destanı Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Gazi Destanı Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Atatürk Şiirleri
Mustafa Kemal'in Gök Yazıları
Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,
Mavicek bebelerin, ak kızların,
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,
Bir 1O Kasım gecesi
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:
-Ey Türk gençliği...
Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,
Yeşiline suyun,
Kuşun,
Yelin,
Yaprağın:
"Ne Mutlu Türküm Diyene."
Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,
Elimde tebeşir
Yazıyorum kara gecenin üstüne
Yazıyorum armağanımı:
"Övün, Çalış, Güven."
F. Hüsnü DAĞLARCA
F. Hüsnü Dağlarca
Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi
İlk Dünya Savaşı hemen sonunda
Osmanlı Devleti yenik sayıldı
Yakıp yıktı düşman işgal anında
Batıdan güneye yurda yayıldı
On dokuzun On beş Mayıs ayında
Fırsatçı Yunanlar İzmir'e girdi
Paşalar yatarken gül sarayında
Biri kurtuluşa kararı verdi
On dokuz Mayıs'ta önce Samsun'da
On iki Haziran sonra Amasya
Temmuz Yirmi üçte hem Erzurum'da
Dört Eylül'de kongre oldu Sivas'ta
Milli iradeyle milli hükümet
Kurmak lazım diye karar alındı
Meclis için sürekli bir ikamet
Bu işe Ankara uygun bulundu
Tüm illere telgraflar çekildi
Temsilci seçildi çok vilayetten
Bağımsızlık tohumları ekildi
Dem vuruldu sonra cumhuriyetten
Kayseri Kırşehir Hacıbektaş'ta
Dokuz gün boyunca destek alarak
Göründü heyetle Kızılyokuş'ta
Halka baktı Paşa duygulanarak
Dokuzyüzondokuz Aralık sonu
Yirmiyedisinde saat Ondört'te
Karşıladı halkı coşkuyla O'nu
Bir güneş yükseldi tüm memlekette
Ankara şahlandı onbinler koştu
Mustafa Kemal ve yoldaşlarıyla
Dikmen sırtlarında seğmenler coştu
Yahya Galip'lerin uğraşlarıyla
Ziraat Mektebi karargah oldu
Altı ay boyunca vermedi ara
Milli mücadele ruhuyla doldu
Işık saçtı yurda Başkent Ankara
Hürdemi Nevzat Bayramoğlu
Hürriyet Demir
Mustafa Kemal
Yurduma güneş gibi doğdun,
Işıl ışıl yeryüzüne yayıldın,
Durmak yok ileriydi emrin,
Güneşimiz Mustafa Kemal.
Sen ben yok Türkiye var dedi,
Özgür millet devlet özlemiydi,
Yurdumun eşsiz büyük lideri,
Liderimiz Mustafa Kemal.
Dağlara taşlara adın yazıldı,
Allı şanlı bayrağım dalgalandı,
Cumhuriyet, bize hatıran kaldı,
Umudumuz Mustafa Kemal.
Ne kadar övünsen de hakkın,
Çanakkale, Kurtuluş Savaşı şanın,
Hasan Hüseyine ufuklar açtın,
Sevgimiz Mustafa Kemal.
Hasan Hüseyin BAYAR
hasan BAYAR
Ağıt - Destan
Bir ağıt söyleyeyim, dağlar dilinden
Dumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin!...
Destanlar duyulsun tarih yolundan,
O günden dünlere şan gitsin gelsin...
Çekin küheylanın atlasın binsin,
Al yelelerinde yankılar dönsün.
Afyon'dan İzmir'e ordular insin.
Süngü uçlarından can gitsin gelsin...
Neymiş yarım?! Sancak çekilsin uca,
Şılasın göklerde yüceden yüce
Sormak lüzum değil, halimiz nice?
Yanan yüreklerden kan gitsin gelsin...
Sen ey yayda bir ok gibi kurulu!
Bir ok değdi, düştün yere yaralı!
Dört yanında ak mermerler örülü,
Sars devir bunları, sin gitsin gelsin...
Gökyay'ım neylesin ıssız çağlarda!
Bir ağlar bir güler, durmaz kararda,
Bir başka dağ gibi sen dur dağlarda,
Akşamdan sabaha gün gitsin gelsin...
Orhan Şaik GÖKYAY
Orhan Şaik GÖKYAY