Eğitim Sitesi

Geyik Şiiri

Geyik Şiiri | Ali YÜCE

Geyik

Ormanlarda yaşar geyik
Yüce dağlar aşar geyik
Boynuzları çatal çatal
Ağaç mısın be kardeşlik

Suda gölgesini görmüş
Bakar kara kaşlı geyik
Sevdiğinden ayrı düşmüş
Ağlar gözü yaşlı geyik

Yavru geyik bir yaşında
İkisinde tosun geyik
Avcı vurmuş yaralamış
Hadi geçmiş olsun geyik

Ali YÜCE

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Geyik Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Geyik Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Elifff Çççççoooookkk güüüüzzzzzeeeelll

Yunus Emre Ali Yüceyi Saygıyla Anıyoruz...

prenses[adımı söyleyemem] çok ama çok güzel ellerinize sağlık tebrikler

berk canlıol bence harika bir şiir hatta harika değil mükemmel desek daha doğru olur

mmöhjhöh ççookkkkkk ggüüzzeelll aammaa ççookkk uuzzuunnn

şeyda yıldız çok güzel bir site ödevlerimde çok yardımcı oluyor ALİ YÜCEL'e teşekkür ederiz.

bekircan işleyen çok güzel bir şiir süper.........

zehra tşklr.... ödevimigeçte olsa dilara sayesinde yetiştirdim

duygu çok güzel ödevime kullandım

barış büyük çok güzel

Yazılan son 10 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 10 yorum yazılmış.

Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler

Tıptıp'la Zıpzıp!.. / Manzum Masal

Tıptıp'la Zıpzıp adlı
İki küçük kuş varmış
Bu küçük yaramazlar
Birlikte oynarlarmış.
*
Zıpzıp sürekli güler
Kahkahalar atarmış
Her gördüğü varlıkta
Bir güzellik ararmış
*
Bulduğu güzellikler
Gözlerinde ışıldar
Yalnız gözleri değil
Yüzü de parıldarmış
*
Bir karga ötüverse
“Ne güzel öttü! ” dermş
Solmuş bir çiçek görse
Bakmaya doyamazmış!
*
Her şeye iyi bakar
Suratını asmazmış
Ivır zıvır şeylere
Kafasını takmazmış
*
Gelelim biz Tıptıp'a
Zıpzıp gibi değilmiş
Her şeye kötü bakar
İçini karartırmış
*
Pişmiş aşa su katar
Güleni ağlatırmış
Asık, somurtuk yüzü
Her gün sirke satarmış!
*
En güzel çiçeklere
“Ne çirkin şeyler! ” dermiş
Gülen birini görse
Kıskançlıktan ağlarmış
*
Her şeyde kusur bulur
Kimseyi beğenmezmiş
Bu asık yüzlü kuşla
Yalnız Zıpzıp oynarmış
*
Sıcak güzel bir günde
Zıpzıp'la gezerlerken
“Artık dönelim! ” demiş
“Gezmek için pek erken
*
Zaten gördüklerimiz
Bakmaya bile değmez
Yaşam hep böylr ise
Yaşamaya hiç gelmez! “
*
Daha sözü bitmeden
Yamulmuş kanatları
Somurtkan küçük kuşan
Bükülmüş dudakları
*
Patlamış balon gibi
Pörsüyen kanatları
Minicik gövdesinde
Tersine dönüvermiş
*
Tıptıp şaşkın gözlerle
Zıpzıp'a bakakalmış
Islanan gözleriyle
Yalvarmaya başlamış
*
“Aman Zıpzıp yardım et!
Bir çözüm düşünelim
Başıma gelen derde
Bir çare üretelim ”
*
Demişler ki; “Sevenler
Dağları bile deler
Sevgide birleşenler
Düşküne yardım eder”
*
Zıpzıp ta 0'nu alıp
Bir hekime götürmüş
Kapıya “tık tık “ vurup
İçeri girivermiş!
*
Tıptıp, iri gagalı
Şişman kuşu görünce
Yamulmuş gagasıyla
“Cıık! ” diye ötüvermiş

Anlaşılan odur ki
Hekimi beğenmemiş.
*
Hekim bunu anlamış
Fakat bir şey dememiş
0nlara soru sorup
Dikkatlice dinlemiş
*
Kafasını kaldırıp
Tıptıp'a bakıvermiş
“Çaresini bilirim
Yeter ki dinle! ” demiş
*
Tıptıp bu, dinler mi hiç!
Dudak bükük somurtmuş
Küçük kuru bir dalın
Kıyısına oturmuş
*
Hekim demiş:
-Çaresi,
Ne Hint'tedir ne Çin'de
Bunun çaresi sensin
İlaç senin içinde!
*
Baktığın varlıklarda
Güzellik görmelisin
Dünyaya gelmek bile
Mutluluk; bilmelisin!
*
Mızmız kuş yine kızmış
Bu güzel nasihate
Yumulmuş gagasıyla
Fısıldamış hekime
*
-Hadi ordan doktor bey
Bu nasıl ilaç böyle!
Koca hekim olmuşsun
Merhemi bunun nerde?
*
Sözleri biter bitmez
Daha da çok yamulmuş
Korkulu bakışlarla
Öylece kalakalmış!
*
Zıpzıp'la kuş doktoru
Kahkahayı basmışlar
Tıptıp'ın bu huyuna
İkisi de şaşmışlar
*
Tıptıp o an utanmış
Hatasını anlamış
Buğulu gözleriyle
Doktoruna yalvarmış
*
“Tamam doktor bey! ” demiş
“Dediğini "yapacam"
Bundan sonra her şeye
Güzel gözle "bakacam"
*
Sanırım ki anladım
Her yerde güzellik var
İyi gözle bakmazsak
Yaşam bize gelir dar!
*
Ne başkası çok kötü
Ne de ben çok iyiyim
Yeter ki güzel gözle
Bakmasını bilelim
*
Bundan sonra bakışım
Daha başka olacak
Gördüğüm her varlıkta
Bir güzellik bulacak.”
*
Hekim kuş gülümsemiş
“Tamam, anlaştık! ” demiş
“Merhemi şimdi buldun
Derdine çare oldun.

Aynaya bak istersen
Yine güzel kuş oldun.”
*
Tıptıp büyük sevinçle
Koltuğundan fırlamış
Küçük kanatlarıyla
0ynamaya başlamış
*
Zıpzıp'la kuş doktoru
Elele tutuşmuşlar
Mızmız'ın sevincini
Birlikte paylaşmışlar
*
İşte o gün bu gündür
Kuşlar surat asmazlar
Olayları büyütüp
Kötü gözle bakmazlar

Güzellik arar durur
Mutluluktan kaçmazlar.

Ali Koç Elegeçmez
15.nisan.2019-pazertesi

Ali Koç Elegeçmez

Hayvan Hakları Var

Sakın aşağı görme, ortak ruh taşıyoruz,
Rab'den emanettirler kalp bulunduruyoruz...

Onlar da soy sürdürür geçinir ve giderler,
Yeme ve içme hakları vardır beslenirler...

İncitme hakkımız yok, her ne olursa olsun,
Hapsedemezsin bile çok günahkâr olursun...

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Bin Başlı Boğa

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA


İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak

Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak


BİR BOĞAYA RASTLADI


Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu

Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu


PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI


Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin

Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına


BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ


Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla

Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle



BAŞLADI YENİ BİR GÜNE


Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere

Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne

Ali YÜCE

Ali YÜCE

K U Z U M

Benim güzel huylu kuzum
İpek gibi tüylü kuzum
Sen hep yersin fındık üzüm
Benim sürmeli gözlü kuzum.

Afacansın, yaramazsın
Hiç yerinde duramazsın.
Zıp zıp zıplarsın, oynarsın
Benim cilveli, nazlı kuzum.

Mustafa UZELLİ

MUSTAFA UZELLİ

Hayvanlarla İlgili Şiirler, Geyik Şiiri