senem tek kelimeyle harika
Güvercin Şiiri | Ali YÜCE
Güvercin
Tüyleri var yanar söner
Yerinde duramaz döner
Bir bakarsın havalanmış
Bir bakarsın yere iner
Dolaşır anne güvercin
Yiyecek bulup getirir
Tüysüz yavrularına
Sıra ile yedirir
Bir ülkeden bir ülkeye
Mektup taşır güvercin
İyi bir postadır
Tez ulaşır güvercin
Hızlı yer hızlı içer
Hızlı uçar güvercin
Barışın sembolüdür
Savaştan kaçar güvercin
Ali YÜCE
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Güvercin Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Güvercin Şiiri Hakkındaki Yorumlar
İçerikle ilgili 29 yorum yazılmış.
Benzer Kuşlarla İlgili Şiirler
Bak Görürsün
Böyle gitmez hep bu devran
Döner gardaş bak görürsün
Boş mangalda kül savuran
Siner gardaş bak görürsün.
Gürültüsü çoktur boşun
Eti yenmez her cins kuşun
Eylüldeki sular kışın
Donar gardaş bak görürsün.
Öz yerine geçmez kabuk
Ok olur mu eğri çubuk?
Yalancının mumu çabuk
Söner gardaş bak görürsün.
İster cık de,ister he de
Neler gördük bu dünyada
Ata binen merkebe de
Biner gardaş bak görürsün.
Pilavdan döner mi kaşık
Hep bu işler keşik keşik
Bize de o yeşil ışık,
Yanar gardaş bak görürsün.
Karga korkar havasından
Kartal geçmez davasından
Karga,kartal yuvasından
İner gardaş bak görürsün.
Hani nerde firavunlar
Nemrut varmış bir zamanlar
Arif der ki inananlar
Yener gardaş bak görürsün.
Ozan Arif
emir reis
Çok Kanatlı Kuş
Dün gece bir düş gördüm
Düşümde bir kuş gördüm
Binlerce kanatları vardı
Uçamıyordu doya doya
Bu gökler ona çok dardı
Daha geniş gökler için
Cik cik cik ağlıyordu
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Serçe
ne güzel uçuyor
açıyor kanatlarını
süslü püslü bir serçe
uçuyor havada
ensevdiği spor
uçakla yarışma
mert ay
Kırlangıç Ve Küçük Kuşlar
Bir kırlangıç dünyayı geze dolaşa
Çok şeyler öğrenmiş.
Atalarımız ne demiş:
"Bir şeyler kalır çok görenin kafasında."
Bizim kırlangıç önceden bilirmiş
Büyük küçük bütün fırtınaları,
Gemiciler ondan alırmış haberi.
Bir gün bir yerde kırlangıç bakmış,
Tarlasına, sıram sıram
Kenevir tohumu ekiyor köylünün biri.
Kırlangıç çağırmış küçük kuşları,
- Bakın, demiş, sizin kuyunuzu kazıyor bu adam.
Bana göre hava hoş, çeker giderim burdan,
Ama korkarım sizin haliniz duman.
Şu elin savurduğu tohumlar yok mu,
Başınıza örülen birer çoraptır sizin,
Her attığı tohum bininizin öksesi,
Benden size söylemesi.
Günü gelip kenevir sicim oldu mu
Seyreyleyin size kurulacak dolapları.
Ya ölüm, ya zindan gayri sizlere:
Kiminize kafes, kiminize tencere.
Onun için gelin, dinleyin beni,
Yiyin şu tohumların hepsini.
Yaz günü kırlangıcı kim dinler,
Küçük kuşlar diledikleri yemi yemişler.
Kenevir başlamış büyümeye yeşil yeşil.
Kırlangıç bir kez daha uyarmak istemiş
Dünyadan habersiz küçük kuşları:
- Koparın, demiş, bir bir koparın
Bu kötü tohumdan çıkan yapracıkları.
Onla büyüdü mü kendinizi yok bilin.
Kuşlar kırlangıca kızmış,
- Aman ne şom ağızlısın, demişler.
Hem sonra kaç bin kuş ister
Bütün o filizleri yolmak için?
Kenevir büyüdükçe büyümüş,
Kırlangıç, kuşları bir kez daha uyarmış:
- Bakın, demiş, işler kötü,
Kötü tohum yurdunuzda aldı yürüdü.
Bugüne dek inanmadınız bana, peki,
Ama bir gün baktınız ki insanoğlu,
Buğdayları büyüyedursun tarlada,
Vakit bulmuş kuş avlamaya şurda burda,
Kurmuş ağlarını dağda bayırda,
Siz küçük kuşları avlamak için.
Ya hiç çıkmayın yuvanızdan,
Ya da göç edin başka yere:
Ördek, turna ne yapıyorsa
Siz de onlar gibi yapın.
Ama siz küçüksünüz, doğru,
Geçemezsiniz bizim gibi çölleri, denizleri.
Size göre iş değil yeni dünyalar aramak.
Yapabileceğiniz tek şey bence
Duvar deliklerine saklanmak olacak.
Kuşçağızlar yorulmuşlar kırlangıcı dinlemekten,
Başlamışlar cıvıl cıvıl ötüşüp durmaya.
Tıpkı Troyalılar gibi, zavallı Kassandra
Başlarına geleceği haber verirken.
Onlara olan bizimkilere de olmuş.
Nice kafesler kuşlarla dolmuş.
Hep böyle kendi bildiğimizi okuruz yalnız
Bela başımıza gelmedikçe inanmayız.
LA FONTAINE
Çeviri: Sabahattin Eyuboğlu
LA FONTAINE