Hayatın Dörte Biri 18. Yaş Şiiri | ORHAN AFACAN
Hayatın Dörte Biri 18. Yaş
Hayatın dörte biri 18. yaş
48. YAŞ
18 yaş, hayatın dörtte biri.
Tehlikeli bölge yaklaşılamaz..
Arka plandadır ailenin yeri
Tozpembe dışında renk, algılanmaz.
Kaçınılamaz kuşak çatışması
En sonunda kopar, gerilen ipler.
Çizgisinden çıkar, hayat rotası
Sahte hamisidir acayip tipler...
Neler bekliyordu gücünü, neler!
Kendi suyu çıkar, taşın yerine
Nerde o cananın, o canın cevher
Ayaktır, paspastır başın yerine
18 yaş; gönül pek hırçınlaşır.
Yetmişinde belki az olgunlaşır.
Haliyle neslinin genini taşır.
İlimle, imanla öze ulaşır.
En çok bugün lazım ona aile
Kurban olmasın meçhulü faile
Fayda etmez sonra dualar bile.
Devam edecektir kabrinde çile
Orhan Afacan
Hayatın Dörte Biri 18.nci Yaş Karma Çocuk şiirleri Orhan Afacan eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Hayatın Dörte Biri 18. Yaş Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Hayatın Dörte Biri 18. Yaş Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Karma Çocuk Şiirleri
Bir Misafirliğe
Bir misafirliğe gitsem,
Bana temiz yatak yapsalar;
Her şeyi, adımı bile unutup
Uyusam...
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
Kuş Ülkesi
Güneş devlerin avcunda
Kanatsız beyaz bir arı
Uzar kuş ayaklarına
Işıktan ağaç dalları
Kelebekten kurdeleler
Kanat takmış bayrakları
Topraktan cici bir bebek
Konuşan oyuncakları
Alev perdeli evlerde
Sihirli lambalar sarı
Uçurur Kafdağı anne
Küçücük kırk anahtarı
Bir kuşun kanadı sallar
Beşikteki yıldızları
Saçlarından ırmak akar
Büyür masalın kızları
Çocuk Şiirleri
Altın Nesil
Değmesin kirli nazar senin güzel yüzüne
Hayatta bütün renkler hoş görünsün gözüne
Cümle asil duygular yuva yapsın özüne
Yarınlara selamsın, göğümde güneş sensin
Buz tutmuş gönüllerde korlaşan ateş sensin
Kurumuş bahçelerde boynu bükük açarsın
Nur akan oluklardan ab-ı hayat içersin
Bu güzel vatan için sen de serden geçersin
Dünden postaladığım yarına mektup sensin
Geleceğin ilminde en büyük kutup sensin
Sizleri ağlatanlar gözyaşında boğulsun
Arı gibi çalışkan, peteklerde oğulsun
Unutma ki dünyada sen de bir garip kulsun
Etrafa koku saçan bahçemdeki gül sensin
Gönüllere nağmeler şakıyan bülbül sensin
Sensiz dünya virane, gündüzlerim karanlık
Sermayesi bitenler duyar sana hayranlık
Yarını hesaba kat, sakın yaşama anlık
Gelecekte umudum, dilimdeki söz sensin
Kalemimde mürekkep, gönüldeki öz sensin
Emin bakışlarınla aydınlandı günümüz
Mesafeler kayboldu açılınca önümüz
Çağları açtı ecdat, göğü tuttu ünümüz
Beklenen altın nesil, yaldızlı asır sensin
Kalbin kuytularında sakladığım sır sensin
M.Nihat MALKOÇ
(06 Ocak 2008 Pazar/Trabzon)
M.NİHAT MALKOÇ
Aydede - Ayanne
Aydedenin paltosunu
kim giydirir anne
Gözlüğünü bastonunu
Kim bulup verir eline
Yıldızlar mı verir
Yıldızlar aydedenin
Torunları mı anne
Aydedenin yemeğini
Kim pişirir anne
Kim yıkar çamaşırını
Aynene mi yıkar anne
Güneş ateş mi yakar
Bulutlar su mu döker eline
Aynenenin evi nerde
Gökte mi oturur yerde mi
Niye görünmez bize
Aynene öldü mü yoksa
Göğe mi gömdüler onu
Yere mi anne
ALİ YÜCE
ALİ YÜCE