şeyma güzelmiş güzel söz güzel şiir
Hira Dağı Şiiri | M.NİHAT MALKOÇ
Can Resule ocaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sımsıcak bir kucaktın sen
Hira Dağı, Hira Dağı...
Cümle taşlar dile geldi
Yabaniler ele geldi
Bütün canlar güle geldi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere mescit oldun
Hakikat nuruyla doldun
Göçtü kervan, sen de soldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Üstüne ayetler indi
Mazlumun gözyaşı dindi
Peygamber kokusu sindi
Hira Dağı, Hira Dağı...
Dağların başında taçtın
Ayet ayet çiçek açtın
Gül yüzlüye ışık saçtın
Hira Dağı, Hira Dağı...
Peygambere yârân oldun
O göçünce viran oldun
Zalimlere niran oldun
Hira Dağı, Hira Dağı...
Duydun kutlu dilekleri
Ağırladın melekleri
Tutuşturdun felekleri
Hira Dağı, Hira Dağı...
Sen tefekkür deryasısın
Müminlerin rüyasısın
Vicdanların mayasısın
Hira Dağı, Hira Dağı...
M.NİHAT MALKOÇ
Hira Dağı şiiri M.NİHAT MALKOÇ şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler kutlu doğum haftası şiirleri Hz. Peygamberimiz ile ilgili şiirler Dini şiirler Hz. Muhammed ile ilgili şiirler
Yazılan son 9 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 9 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Peygamberim Şiiri
Sensin bizi kötü yoldan döndüren,
İnsanlara imanı gösteren.
Seni çok seviyoruz,
sevgili peygamberim
Hiç günahı olmayan,
Herkes senin gibi olsa.
Ne güzel olurdu bu dünya,
Sevgili peygamberim.
Sen bize kur-an-ı Kerimi getiren
Güzellikleri öğreten.
Doğruya yönelten,
Sevgili peygamberim
zeynep erdemir
Canım Peygamberim Şiiri
Alemler nura gark oldu, Seninle övündü,
Kisralar çılgına döndü,tabiat alevleri söndü
Nübüvvet mabedinde,hakikat sabahı göründü.
Kokusu güzel,nuru ışık,canım peygamberim.
Ötelerin ötesinde,nurlu yaratılışın temsilcisi.
Bitmeyen merhametin, parlayan güneşi.
Allah'ın habibi Resûllerin efendisi,
Yol göstericimiz,canım peygamberim.
Sevgisiyle,Resûle ağlayıp inleyen kütükler.
Selam verip,dağlar taşlar nasıl feryat ettiler.
Bulut ağlamadıkça,yeşillikler nasıl güler.
Gönüller sultanı canım peygamberim.
Etrafını kuşatan ikram,Medine semalarına yayılır.
Yüce elçi,ifadeye sığmayan bir sevinç bir hal alır.
Onun cömertliğini anlatmaya diller aciz kalır.
Cihana ışık saçan,Hatemül enbiyasın.
Resûlü Ekrem oturdular,Kubadaki kuyu başına
Müyesser oldu Cennetül âla birkaç arkadaşına.
Çağrıldılar huzuru Resûle isim isim tek başına.
Nübüvvet mabedinin,Havzu kevserin sahibisin.
Severlerdi Resûlü sıkaleyni,bitmez tükenmez hazla
Taat itaat timsali,meleklerin gaslettiği Hanzala.
Verdikleri andaki sevinç,nail oldukları sevinçten fazla
Allah'ın davasını yükseltin, düşmanlarını susturdun.
Söyliyeyimde gönlümde ki,gam dağılsın gitsin.
Bütün övgülerin sevgilerin üstündesin.
Kıyamete kadar övsem, Sen bitmezsin
İki cihan serveri, hatemül enbiyasın.
............................
'Ey Allahım! Resûlüne hakaret edenlerin yüzleri kara olsun, Kalplerine korku sal, Ayaklarına titreme ver...'
Bizleri dünyadan milyonlarca büyük ve geniş olan Cennete çağıran, Müminlere çok şevkat ve merhametli olan, yüce peygamberime, salat ve selam olsun.
Ali Kılıç Kakiz
Ali Kılıç Kakiz
Sen Yoksun Ya... Şiiri
Sen gelmeden cihanda yoktu huzur
Sen gelmeden bilinmezdi; nedir nur?
Sen gelmeden zirvedeydi vahşetler
Sen gelmeden put dolmuştu mabetler
Sen gelmeden adın biliniyordu
Sen gelmeden yolun bekleniyordu
***
Sen gelince yıkıldı binlerce put
Sen gelince bilindi gerçek mabut
Sen gelince saf saf oldu melekler
Sen gelince aşka geldi felekler
Sen gelince sönmeyen ateş söndü
Sen gelince dünya bir başka döndü
***
Sendin öğreten, kardeşliği bize
Sendin getiren, köleliği dize
Sendin, tüm insanlığa kucak açan
Sendin, Hakk'a çağıran... Çınlarken çan
Sendin, haksızlığa karşı susmayan
Sendin, Ebu Cehillere pusmayan
***
Sen gösterdin affı, bağışlamayı
Sen gösterdin, hayrı alkışlamayı
Sen gösterdin helalinden kazancı
Sen gösterdin güvenilen inancı
Sen gösterdin Allah için vermeyi
Sen gösterdin yoksula yedirmeyi
***
Sen anlattın İslam'ın lezzetini
Sen anlattın her sözün özetini
Sen anlattın, Cennet, Cehennem nedir?
Sen anlattın, bölünürken ay, bedir
Sen anlattın, şeytanın hilesini
Sen anlattın Hak yolun çilesini
***
Sende gördük şefkati, merhameti
Sende gördük hikmeti, fehameti
Sende gördük, dünyaya sırt dönmeyi
Sende gördük, kıt ile yetinmeyi
Sende gördük, duanın tesirini
Sende gördük, Kur'an'ın tefsirini
***
Sen yoksun ya ümmetin basiretsiz,
Sen yoksun ya öksüz kaldık hepimiz
Sen yoksun ya sabır da yok sebatta
Sen yoksun ya hat da yok irtibatta
Sen yoksun ya bize ne şu faniden
Sen yoksun ya bizde yoğuz sahiden
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Kırk Mızrab Ya Muhammed Şiiri
Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi,
Ey Yetimler Yetimi,
Ey Geribler Garibi,
Düşkünlerin kanadıydın,
Yoksulların sahibi...
Nerde kaldın Ey Rasul,
Nerde kaldın Ey Nebi.
Günler ne günlerdi Ya Muhammed
Çağlar ne çağlardı?
Daha dünyaya gelmeden,
Mü'minlerin vardı.
Ve bir gün ki gaflet,
Ö,Çöller kadardı,
Halime'nin kucağında,
Abdullah'ın yetimi,
Amine'nin emaneti ağlardı!
Hatice'nin goncası
Aişe'nin gülüydü,
Ümmetinin göz bebeği,
Göklerin Rasulüydün
Elçi geldin,elçiler gönderdin,
Ruhunu Allah'a
Elini ümmetine verdin
Beçiğin, yurdun yuvan...
Mekke de bunalırsan
Medine'ye göçerdin
Vicdanlar sakat çıkmadan,
Ya Muhammed yarına
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel,
Adem oğullarına!
Gel Ey Muhammed bahardır.
Dudaklar ardına saklı, aminlerimiz vardır,
Hac'dan döner gibi gel, Miraç'dan iner gibi gel,
Bekliyoruz yıllardır.
Arif Nihat Asya
Zülfiye Arslan