Kayıp Cennet Enez! Şiiri | ali koç elegeçmez
Adalar Denizi’nin kuzey sahillerinde
Saros denen körfezin başladığı o yerde
*
Kumsal, deniz ve tarih vererekten el ele
Enez’i benzetmişler Atlantis ülkesine!
*
Sema ile denizin öpüştüğü bu kentte
Balıkçılar gün boyu ağ atarlar denize
*
Martılar çığlık atar, balıkçıllar konuşur
Rüzgarlar şarkı söyler bu efsunlu beldede
*
Deniz, güneş, kum, tarih; eğer ilk tercihinse
Hiç düşünme atla gel, “kayıp cennet” Enez’e
*
Toprağa indirilen her kazmanın sesinde
Antik meltemler eser toprağın ciğerinde
*
Ayranı, beş bin yılık çanaklara doldur iç
Simli bir kumaş gibi parıldayan sahilde
*
Yollar asfalttır ancak, dikkatli olun bence
Uçurumu yoktur da, bayır çok önünüzde
Lozanlı günleri de “unutma! ” Dercesine
Meriç burdan dökülür Adalar Denizi’ne (Ege)
*
Dört bin metre kumsalı uzanırken aheste
Enez'imi benzetir Fildişi Sahili’ne
*
Denizi mavi yapmış, denizi yapan kim’se! !
Tuzu da eksik koymuş, tuzu kim eklediyse! !
*
Balığı tıknefestir, biraz da aptal bence
Sabah akşam kayıklar hep birinci viteste
*
Kale’si güvenlidir, çünkü kuşlar, el ense
GALA’da yuva yapar tamamı ne hikmetse!
*
Kapıdaki o figür ilginizi çekerse
Biliniz ki aittir, Traklı bir askere
*
Dışarıdaki dev çapa:
-Cenovadan! diyorlar
-Yok, kadırga!
-Baştarda! ......
………………..................birbirini yiyorlar!
Oysa bana sorsalar, söylerdim nedir aslı!
Yukarda söylediğim sohbete giriş faslı
*
Belki Venedik'tendir, belki bir Pers çapası
Belki de, görününce Yunus Bey donanması
-
Kadırgalar önünde pupa yelken yol alan
Tas ve tarak unutan bir haçlı hatırası
*
Dalyanları sorarsan, otur da gönül eyle
At oltayı sulara, taze YILAN BALIK ye
*
Sonra çıkıp kaleye bak gönülden denize
Sıkı dur, çarpılma haa! Bu maviyi görünce
*
Akşamın puslu rengi sinerken gökyüzüne
Batıda, kor’dan bir top göz kırpar gözünüze
0 anda bakarsanız güneşin gözlerine
Söylemedi demeyin, aşk girer gönlünüze
..*
Bir de geçmişe dalmak eğer ki hobinizse
Onbin yıllık tarihin yüzersiniz içinde
*
Şehitler Diyarı’ysa, sol yandan bakar size
Mehmet’im orda bindi düşmanın ensesine
*
Kanlısırt ….Anafarta..
…..………………her biri bin efsane
Aşığım, Conkbayırda “.. öl! “diyen şanlı sese
………………*
Karar çıksa; ölüm yok!
…………………Taht kurardım Enez’e!
Her çağ için yüz kere ağ atardım denize
Meşe, çam kokusunu çekerek ciğerime
Yolculuğa çıkardım Adalar Denizi’ne!
*
Ege’deki bu cennet ömüre ömür katar
Enez'e aşık olan bir başka aşktan kaçar!
Ali Koç Elegeçmez
..............*.........
03.nisan.2019/çarşamba
Kayıp Cennet Enez ! eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri ali koç elegeçmez
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Payas Şiiri
PAYAS
Önünde Akdeniz,masmavi suyu,
Harika sahili, upuzun boyu,
Kumunda güneşlen,istersen uyu,
Cennetten bir köşe Payas İlçemiz.
Külliye duvarıtaşla örgülü,
Cin Kule kapısı demir sürgülü,
Kültürü zengin, halkı görgülü,
Tarihe tanık Payas İlçemiz.
Tarihe tanık zeytin ağacı,
Fasülyesi tatlı,isotu acı,
Közde patlıcan, ocakta sacı,
Lezzetin diyarı Payas Şehrimiz.
Kendine has harika narı,
Zeytini bahçeden, kendi öz malı,
Her renkten dokunur desenli halı,
Kültürü zengin Payas Şehrimiz.
Ürünleri sayılmaz sayısı çoktur,
Otları ilaç, havası doktor,
Hepside doğal, yapayı yoktur,
Dertlere devaPayas İlçemiz.
İklimi Akdeniz, bitkisi maki,
Güneşi batıyor denizde san ki,
Upuzun kumsalı sahili var ki,
Anlatmaya yetmez Payas Şehrimiz.
Yakından geçiyor,baharat yolu,
Her taraf bahçeli, meyvayla dolu,
Dalında portakal sulumu sulu,
Bereket dolu Payas Şehrimiz.
İsimler yazılmış sahilde kuma,
Payas'ın resmi yansımış suya,
Gözlerim inanmaz sanki bu rüya,
Bakmalara doyulmaz Payas Şehrimiz.
ÜNAL GÜNEŞDOĞDU
Ünal GÜNEŞDOĞDU
Keşan'ın Destanı! Şiiri
Bulutlara pek yakın,
en yüksekçe yerine
Saros'u görmek için
bir kale oturtmuşlar
*
Ona desteklik yapan
granitler üstüne
Kartal yuvası gibi
bedenini oymuşlar.
*
Senin, ilginç adını
vererek bir dereye
Tepeleri, kolkola
beline dolamışlar.
*
Asya'dan Avrupa'ya
dört ayrı yol açarak
Yolların kavşağına
seni bekçi koymuşlar
*
Dizmişler yol boyunca
kesme taş hanlarını
Bezirgan çeksin diye
deve kervanlarını
*
Sonra da toprağına
Sarıkız’ı oyarak
Hamamlar yansın diye
kömürle doldurmuşlar
*
Rüzgara gem vurmuşlar
nasırlı elleriyle
Bahçene yel kanatlı
değirmen kondurmuşlar.
*
Yeşil gözlü çamları
örmüşler yaşmağına
Meşeleri çekmişler
sürme diye kaşına
*
Parmak izin yapmışlar
tarihini, ADINA
Allık diye Saros'u
sürmüşler yanağına
*
Doğduğum günden beri
hayranımdır yaşına
19 Kasım’lardan
dünyaya bakışına
.........*..............
Dut fidanım
Karadut'um
Ayçiçeğim
Börülcem!
*
Yapıncağım
Narçiçeğim
Kızılcığım
Kazibe'm!
*
Ömür sözlü’m
Buğday gözlüm
Beşikkertmem
Civanım!
*
Hersekzade Cami'inle
tarih kokan mekanım
Hanınla, hamamınla
Kültür Kenti Keşan’ım.
……*….
Yokluk-kıtlık bildiğim
Her şeyini sevdiğim
Önüme davar katıp
“0o haaa! ” diye sürdüğüm
*
Çarık ile kebe ile
koyun-kuzu güttüğüm
Yaba ile, samanlığa
sarı saman döktüğüm
*
"Harmanyeri sürseler.."
Türküsünde öldüğüm!
Verdiğin nimetlerle
güzel günler gördüğüm
*
Yedi renkli ebemgülü’m
Körfezdeki mavi gülüm
Kırlardaki mor sümbülüm
Saros’umsun Keşan’ım..”
*
Sen, “çuhalı” günlerimde
çuha gömlek giydiğim
Aba'dan pantolonun
söküğünü diktiğim
*
0rak ile kosa ile
ot ve buğday biçtiğim
Elimdeki balta ile,
kuru meşe kestiğim
*
Çakmak taşlı dövenlerle
başakları dövdüğüm
Siyah-beyaz günlerinden
gökkuşağı ördüğüm
*
Karasaban-pulluk ile
kara toprak sürdüğüm
Toprağı harmanlayan
Karakız'ı öptüğüm
*
Toprak testilerinde
güneşi söndürdüğüm
Ekmeği yudumlarken
mutlu mutlu güldüğüm
*
Gaz lambası ışığında
göz nurumu döktüğüm
Sokak fenerlerine,
dolunayı övdüğüm
*
Bekçi düdüklerinde
gece huzur gördüğüm
Panayırlı günlerde
yüzümü güldürdüğün
*
Sen Nergisim /Zerrin’im
Mısır gözlü çiçeğim!
Zamanı buğday gibi
öğüten değirmenim!
*
Kaldırmışsın başını
Çoluk-çocuk semaya
Çıkmayı ister gibi
bakıyorsun uzaya
*
Sen 19 KASIM’ım
Hanlar diyarı canım
İyi günler görmekti
elbet senin muradın
*
Özlenen o günlere
erdik sıcak sinende
Ufuklardan öteye
kanat açtın Keşan’ım!
*
“Çekenler” anlamına
geliyor senin adın
Ama alın yazını
değiştirdi evladın
*
Sen, ey iyot kokulum!
Alınteri dokulum
Lakabın Saros oldu
Keşan, birinci adın
*
Artık gün Saros doğar
Buğdaylar Saros açar
Bağrındaki çiçekler
ağaçlar Saros kokar
*
Her 19 kasımda
damakta kalır tadın
Bütün Keşan kolkola
gelir düğün halayın!
*
Bu düğün başka düğün
Bu, kurtuluş bayramın
Başta önder Atatürk
Bağımsızlık halayın!
Ali Koç Elegeçmez
10.nisan.2019/çarşamba
Ali Koç Elegeçmez
Çağdaş Keşan Şiiri
Dört yanı tarih kokan
Coğrafi bir bölgede
Kökleri çok derinde
Dev bir çınar gibisin
*
Nihayetsiz bir yolda
Sürekli yol alacak
Türk kokan!
Kültür kokan!
Sevgi kokan beldesin
*
Bir yanın Ege kokar
Bir yanın Yunanistan!
Bir yanın Çanakkale
Her taşı destan destan!
*
Tekirdağ.. Namık Kemal
İstanbul... Sultanahmet
İstanbul....Dolmabahçe
İstanbul... ne ararsan!
Edirne'm Meriç kokar
Edirne'm Mimar Sinan
*
Aliler, nehir gibi
Sularken seni candan.
Okullar..fabrikalar..
Dökülür dallarından!
*
Dört yolun keşiştiği
Eski kervan yolundan
Bakarsın bu yerlere
Bir kartal yuvasından!
*
Yıkılmış eski hanlar
Sökük dişli bir kal'an!
Sokak duvarlarında
Bir kaç eski dev adam!
*
Bir de Hersekli Ahmet Paşa
Solur hala havanı
Çekenler Diyarı'ndan
Sana kalan armağan!
*
Mermer bir kitap gibi
O tarihi şadırvan
Çınarın gölgesinde
Sanki bir eski adam!
*
Oturmuş ta geçmişi
Anlatır gibi durur
Sarıkız'ın suları
Akarken kurnasından
*
Yanında savaş görmüş
Tarih kokan bir hamam
Bizlere selam sunar
Sultanlar zamanından!
*
Bazan 93 harbi
Bazan Balkan Savaşı
Bazan da milletimin
Kurtuluş yıllarından.
Bilmem nasıl söylesem
Bilmem nasıl anlatsam!
Baştanbaşa tarihsin
Baştanbaşa bir destan!
*
Şimdi sen, dört bir yanda
Ali'yle anılırsın!
Dillere destan olmuş
Aliler Diyarı'sın!
*
Bedeninde yaşayan
Bütün değerlerinle
Saros'un kıyısı'nda
Bir 'kültür gerdanısın! '
*
Korudağ Ormanları
Taç olur saçlarına!
Saros'u da takmışsın
O mavi bakışına!
*
Kanatlanmak istersin
Uygarlığın üstüne!
Sapsarı Ayçiçeğin
Peynirin...kaşerinle..
*
Atatürk İlkeleri
Rehber oldu yoluna
Bir de bilimi kattın
Bol ışıklı yoluna
*
Çağdaşlık denizinde
Demir almış gidersin.
Bu sonsuz yolculukta
Güzel günler istersin.
*
Şimdi senin hızına
Hız katmak için Keşan
Yürümekte Aliler
Atatürk'ün Yolu'ndan
*
Çağdaşlığın üstüne
Taşıyacaklar seni
Türkiye'mle birlikte
Hep ileri...ileri!
Ali Koç Elegeçmez
10.nisan.2019çarşamba
Ali Koç Elegeçmez
Gündüzün Koynunda Saros'un Gözleri! Şiiri
Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros’u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
“Sema” adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus’un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen “bu cennet bu cehennem” üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun’a benzer, Saros’un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros’un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak “ol! ” emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!
Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma
Ali Koç Elegeçmez