Keşan'ın Destanı! Şiiri | Ali Koç Elegeçmez
Bulutlara pek yakın,
en yüksekçe yerine
Saros'u görmek için
bir kale oturtmuşlar
*
Ona desteklik yapan
granitler üstüne
Kartal yuvası gibi
bedenini oymuşlar.
*
Senin, ilginç adını
vererek bir dereye
Tepeleri, kolkola
beline dolamışlar.
*
Asya'dan Avrupa'ya
dört ayrı yol açarak
Yolların kavşağına
seni bekçi koymuşlar
*
Dizmişler yol boyunca
kesme taş hanlarını
Bezirgan çeksin diye
deve kervanlarını
*
Sonra da toprağına
Sarıkız’ı oyarak
Hamamlar yansın diye
kömürle doldurmuşlar
*
Rüzgara gem vurmuşlar
nasırlı elleriyle
Bahçene yel kanatlı
değirmen kondurmuşlar.
*
Yeşil gözlü çamları
örmüşler yaşmağına
Meşeleri çekmişler
sürme diye kaşına
*
Parmak izin yapmışlar
tarihini, ADINA
Allık diye Saros'u
sürmüşler yanağına
*
Doğduğum günden beri
hayranımdır yaşına
19 Kasım’lardan
dünyaya bakışına
.........*..............
Dut fidanım
Karadut'um
Ayçiçeğim
Börülcem!
*
Yapıncağım
Narçiçeğim
Kızılcığım
Kazibe'm!
*
Ömür sözlü’m
Buğday gözlüm
Beşikkertmem
Civanım!
*
Hersekzade Cami'inle
tarih kokan mekanım
Hanınla, hamamınla
Kültür Kenti Keşan’ım.
……*….
Yokluk-kıtlık bildiğim
Her şeyini sevdiğim
Önüme davar katıp
“0o haaa! ” diye sürdüğüm
*
Çarık ile kebe ile
koyun-kuzu güttüğüm
Yaba ile, samanlığa
sarı saman döktüğüm
*
"Harmanyeri sürseler.."
Türküsünde öldüğüm!
Verdiğin nimetlerle
güzel günler gördüğüm
*
Yedi renkli ebemgülü’m
Körfezdeki mavi gülüm
Kırlardaki mor sümbülüm
Saros’umsun Keşan’ım..”
*
Sen, “çuhalı” günlerimde
çuha gömlek giydiğim
Aba'dan pantolonun
söküğünü diktiğim
*
0rak ile kosa ile
ot ve buğday biçtiğim
Elimdeki balta ile,
kuru meşe kestiğim
*
Çakmak taşlı dövenlerle
başakları dövdüğüm
Siyah-beyaz günlerinden
gökkuşağı ördüğüm
*
Karasaban-pulluk ile
kara toprak sürdüğüm
Toprağı harmanlayan
Karakız'ı öptüğüm
*
Toprak testilerinde
güneşi söndürdüğüm
Ekmeği yudumlarken
mutlu mutlu güldüğüm
*
Gaz lambası ışığında
göz nurumu döktüğüm
Sokak fenerlerine,
dolunayı övdüğüm
*
Bekçi düdüklerinde
gece huzur gördüğüm
Panayırlı günlerde
yüzümü güldürdüğün
*
Sen Nergisim /Zerrin’im
Mısır gözlü çiçeğim!
Zamanı buğday gibi
öğüten değirmenim!
*
Kaldırmışsın başını
Çoluk-çocuk semaya
Çıkmayı ister gibi
bakıyorsun uzaya
*
Sen 19 KASIM’ım
Hanlar diyarı canım
İyi günler görmekti
elbet senin muradın
*
Özlenen o günlere
erdik sıcak sinende
Ufuklardan öteye
kanat açtın Keşan’ım!
*
“Çekenler” anlamına
geliyor senin adın
Ama alın yazını
değiştirdi evladın
*
Sen, ey iyot kokulum!
Alınteri dokulum
Lakabın Saros oldu
Keşan, birinci adın
*
Artık gün Saros doğar
Buğdaylar Saros açar
Bağrındaki çiçekler
ağaçlar Saros kokar
*
Her 19 kasımda
damakta kalır tadın
Bütün Keşan kolkola
gelir düğün halayın!
*
Bu düğün başka düğün
Bu, kurtuluş bayramın
Başta önder Atatürk
Bağımsızlık halayın!
Ali Koç Elegeçmez
10.nisan.2019/çarşamba
Keşan'ın Destanı! eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Ali Koç Elegeçmez
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Kırşehir'in Mucurlusuyum Şiiri
İstanbullu değilim, İzmirli hiç değilim,
Ne Ankaralıyım ne de diğer illerdenim…
Doya doya da olsa bu illerde yaşadım,
Sevdiğim Kırşehir’e adım da atamadım…
Çocukluğum Ankara sonra İzmir’de geçti,
İstanbul gençliğim, ufkumu genişletti…
Eskişehir, Rize dâhil yerleştim ve yaşadım,
Kayseri, Yozgat, Bitlis beşer yılımı aşırdım…
Gezdiklerimiz hariç yerleştiğim yerlerdir,
Şu an Konya’dayım on yıl geçirilmiştir…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Köyümüz Perişan Şiiri
Çeşmeleri birer birer kurumuş
Köyümüz perişan köylü perişan
Boşa emek kime olsa korumuş
Köylümüz perişan köylü perişan
Gazel düşmüş temmuz ayı bağlara
Sıcaktan çıkılmaz olmuş dağlara
Sitem ettim ikibinli çağlara
Köyümüz perişan köylü perişan
İki yüze çıkmış saysam tamamı
Boşa geçirmiyor hiç bir zamanı
Sırtında taşıyor otu samanı
Köyümüz perişan köylü perişan
Eker diker karşılığı boşadır
Tarlaları çakır diken kuşadır
Hazırlıklar bizde karakışadır
Köyümüz perişan köylü perişan
Yaylaya çık sarıkız la danası
Ayşe, Fatma, Eminey'le anası
Bu uzun sözümün kısa manası
Köyümüz perişan köylü perişan.
Durmuş Karakuş
Durmuş Karakuş
Brastik Başka Köylere Benzemez Şiiri
Doyamadım ekmeğine aşına
Kurban olam toprağına taşına
Ne kadar övünsem gitmez boşuna
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Özündedir Gülabi'nin asaleti
Ruhundadır Aziz'in cesareti
Kanındadır Munzur'un nezaketi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Ezeldendir tandır ekmeği
Örnektir tulum peyniri
Doyumsuzdur çay ile yemesi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Yazın ayranlı çorbası
Kışın nefistir ketesi
Çok keyiflidir çay ile sohbeti
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Komşu köyler ile her zaman barış
Toprağını ele vermez bir karış
Var olmak için yapıyor yarış
Brastik başka köylere benzemez
İbrahim SEVİNDİK
İbrahim Sevindik
Kırşehir Mucurluyum Şiiri
Kırşehir Mucurluyum, annem de Mucurludur,
Babam ve babaannem, ceddim hep Mucurludur…
Hem anne hem babadan, dedem ve dedeleri,
Hep Mucurlu ezelden, daha da öteleri…
Sülalemin cetleri, Mucur içerisinde,
Yaşamış ve ölmüşler, hep aynı mahallede…
Rüyalarımın şehri, Mucur canım toprağım,
Anmadığım gün yoktur, maneviyat bağlarım…
Ülkemle gururluyum, kuzeyinden batıya,
Güneyinden doğuya, herkesi seviyorum…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK