Ayşe Beğendim gayet güzel inşallah hocada beğenir teşekkürler buarada
Kuşlar Şiiri | ılgın özgönül
Güzelce süzülür uçar
Yukarıdan bize bakar
Kedilerden korkar
Kuşlardır bunlar
İnsan hayvan demeden
Seyreder bizi tepeden
Yükselince havaya
Kaybolur aniden
Dost canlısı hayvanlar
Usluca oynarlar
Ama sinirlendirme sakın
Canını acıtırlar
Kuşlar şiiri hayvanlarla ilgili şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Yazılan son 16 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 16 yorum yazılmış.
Benzer Kuşlarla İlgili Şiirler
İspinoz Şiiri
Öyle mahzun bakıp durma
Gir içeri ispinozum
Sakın cama gaga vurma
Gir içeri ispinozum
Belli ki uzaktan geldin
Yorulup balkona kondun
Madem selamımı aldın
Gir içeri ispinozum
Söyler misin kaçtır yaşın?
Yok mudur eşin, yoldaşın?
Nereye gidersin kışın?
Gir içeri ispinozum
Şimdi dağ başları hep kar
Derelerden seller akar
Gidecek başka neren var?
Gir içeri ispinozum
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Topal Güvercin Şiiri
Yaprakların hışırtısı
Kuşların senfonisinde
Parkın buruk neşesinde
Suyun şarlayan sesinde
Sallanarak geldi Topal Güvercin
Gezindi bir süre yandan sekerek
Kanat çırptı sonra
Karnına bir ayağını çekerek
Şaşırtmıştı oradakileri Topal Güvercin
Oysa ne bir şeytandı o
Ne de bir efsunlu cin
Hürdemi Nevzat Bayramoğlu
Hürriyet Demir
Mavişim Şiiri
Mavi rengiyle,
Benim kuşum.
Mavi kanatlarıyla,
Benim kuşum.
Turuncu gagasıyla,
Benim kuşum.
O güzel sesiyle MAVİŞİM,
Benim güzel kuşum.
Işıl Sıla Uğurlu
Kırlangıç Ve Küçük Kuşlar Şiiri
Bir kırlangıç dünyayı geze dolaşa
Çok şeyler öğrenmiş.
Atalarımız ne demiş:
"Bir şeyler kalır çok görenin kafasında."
Bizim kırlangıç önceden bilirmiş
Büyük küçük bütün fırtınaları,
Gemiciler ondan alırmış haberi.
Bir gün bir yerde kırlangıç bakmış,
Tarlasına, sıram sıram
Kenevir tohumu ekiyor köylünün biri.
Kırlangıç çağırmış küçük kuşları,
- Bakın, demiş, sizin kuyunuzu kazıyor bu adam.
Bana göre hava hoş, çeker giderim burdan,
Ama korkarım sizin haliniz duman.
Şu elin savurduğu tohumlar yok mu,
Başınıza örülen birer çoraptır sizin,
Her attığı tohum bininizin öksesi,
Benden size söylemesi.
Günü gelip kenevir sicim oldu mu
Seyreyleyin size kurulacak dolapları.
Ya ölüm, ya zindan gayri sizlere:
Kiminize kafes, kiminize tencere.
Onun için gelin, dinleyin beni,
Yiyin şu tohumların hepsini.
Yaz günü kırlangıcı kim dinler,
Küçük kuşlar diledikleri yemi yemişler.
Kenevir başlamış büyümeye yeşil yeşil.
Kırlangıç bir kez daha uyarmak istemiş
Dünyadan habersiz küçük kuşları:
- Koparın, demiş, bir bir koparın
Bu kötü tohumdan çıkan yapracıkları.
Onla büyüdü mü kendinizi yok bilin.
Kuşlar kırlangıca kızmış,
- Aman ne şom ağızlısın, demişler.
Hem sonra kaç bin kuş ister
Bütün o filizleri yolmak için?
Kenevir büyüdükçe büyümüş,
Kırlangıç, kuşları bir kez daha uyarmış:
- Bakın, demiş, işler kötü,
Kötü tohum yurdunuzda aldı yürüdü.
Bugüne dek inanmadınız bana, peki,
Ama bir gün baktınız ki insanoğlu,
Buğdayları büyüyedursun tarlada,
Vakit bulmuş kuş avlamaya şurda burda,
Kurmuş ağlarını dağda bayırda,
Siz küçük kuşları avlamak için.
Ya hiç çıkmayın yuvanızdan,
Ya da göç edin başka yere:
Ördek, turna ne yapıyorsa
Siz de onlar gibi yapın.
Ama siz küçüksünüz, doğru,
Geçemezsiniz bizim gibi çölleri, denizleri.
Size göre iş değil yeni dünyalar aramak.
Yapabileceğiniz tek şey bence
Duvar deliklerine saklanmak olacak.
Kuşçağızlar yorulmuşlar kırlangıcı dinlemekten,
Başlamışlar cıvıl cıvıl ötüşüp durmaya.
Tıpkı Troyalılar gibi, zavallı Kassandra
Başlarına geleceği haber verirken.
Onlara olan bizimkilere de olmuş.
Nice kafesler kuşlarla dolmuş.
Hep böyle kendi bildiğimizi okuruz yalnız
Bela başımıza gelmedikçe inanmayız.
LA FONTAINE
Çeviri: Sabahattin Eyuboğlu
LA FONTAINE