Mehmet Akif Ve Gençlik 17 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Akif Ve Gençlik 17
Vatan her şeyimizdir önce bu bilinecek,
Vatan hiç kalmaz ise milletim silinecek…
İhanet, hain işi münafık düşüncesi,
Milletini çiğneyen bir terör silsilesi…
Onur dolu millete ihanet edemeyiz,
Vatansız yaşanılmaz o bizim Türkiye’miz…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Akif Ve Gençlik 17 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Akif Ve Gençlik 17 Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Mehmet Akif Ve Gençlik 17 Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İstiklal Marşı ve Mehmet Akif ERSOY Şiirleri
İstiklâl MarşıMızın Bestecisi Zeki Üngör'ün Ölüm Günü
1880'de İstanbul'da doğmuştur,
Orkestra şefliği, binbaşılığı mevcuttur...
Başkemancı olarak çok yerde rol almıştır,
Marşımızın bestecisi çok mühim bir vasfıdır...
Akif ile birlikte şahsını anıyoruz,
Onun yüce ruhuna dualar yolluyoruz...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Akif Ve Gençlik 10
Kalpte iman olunca merhamet de eklenir,
Maddiyat önemsenmez yardımlaşma bilinir…
Her birisi inancın olmazsa olmazındır,
Ruhla ve manayla Hakk’ı anlamışsındır…
Çünkü biz sorumluyuz ileriyi görmekle,
Sağlam iradelerle dik duruşlu yürekle…
Gençliğimiz asildir özü sözü tarafsız,
Düşüncesiyle özgür hakikatte bağımsız…
Gerek gelenekleri gerekse örf ve adet,
Al bayrak inmeyecek sevdası vatan millet…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Akif
Akif denince ilk akla
Mehmet Akif gelir
çünkü o yürekli birisidir
o bizim istiklal marşımızın şairidir
O sadece şair değil o bir vatanseverdir
Her milletin bir marşı vardır
ama bizimki bambaşkadır
çünkü o istiklal Marşıdır
o bizim Türkiye'nin marşıdır
O Akif'in marşıdır
Havvanur özdemir
İstiklal Marşı / 10 Kıta
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâ-mahrem eli.
Bu ezanlar -ki şehadetleri dînin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Sefer Yaman