Otizm Azaltılabilir Dertti 11 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizm Azaltılabilir Dertti 11
İnsanlık ister ise hiç başlamayan bir dert,
Bilinmez denilmese aldatılmasa çok fert…
Sunsak bu hakikati karşı çıkan olacak,
Bir cahil tarafından şahsım susturulacak…
Zamanı geldiğinde bizi hatırlarsınız,
Şair demişti deyip mutlak hak tanırsınız…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizm Azaltılabilir Dertti 11 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizm Azaltılabilir Dertti 11 Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Otizm Azaltılabilir Dertti 11 Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Otizm ve Otistik Çocuklarla İlgili Şiirler
Otizmli Yasin Yüzündeki İzlerle 2
Sınıf içerisinde dedik, bu izler de ne,
Veli, dedi dövmedik hırçınlık üzerine,
Her ne yaptı ise de zarar verme işine,
Teşebbüs de etmeyiz şiddet gerekçesine,
İzleri tek tek çektik, tarih atıp sakladık,
Aynı anda evrak ile rapor da hazırladık,
Veli ile görüştük durum şu ve bu dedik,
Dövmedik denilince takip geliştirecektik…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmlilerimiz Yönergelerimizle
Yönergelerimizle, kural aksamayacak,
Hayır, diyen çıkmadan fikir yol sağlanacak,
Ne doğru ne de yanlış kabuller gerekliydi,
Gaf da olmadığından her kural tamam idi,
Neyse ki işler iyi belki Mahmut dışında,
O da dinlendiğinde davranış kazanmada…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otistik Ali İle Hasan 3
Ali dost olmak ister Hasan’sa farklı yolda,
Hiç dokunma der gibi Ali’den sakınmada,
Çeker ya da sürükler Hasan gel, diyerekten,
Dar bir alan içinde üç beş yol dizerekten,
Hasan’ı sürüklerken Hasan bazen ses etmez,
Ona engel sunamaz çekme de diyemez,
Hatta oturur bile Ali’nin isteğiyle,
Ardından da kalkar iyi eylem gereğiyle…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otistik Çocuk Ve Geyik Desenleri
Mana arayacaksan şimdilik hiç arama,
Çayını ocaktan al yudumlarken soğutma…
Ya da bizi kınamadan yorum yapmadan geç,
Sarımsak ve biberle kavurma yolunu seç…
Konumuz yine otizm otistik doğan nefsim,
Alınmayanlar için keyif versin sözlerim…
Bir çırpıda yazmışız hayal meyal şeylerden,
Otistik dostlarımın bilinmeyenlerinden…
Katmış ve eklemişiz dizelerin içine,
Moralsizin ruhuna, neşelinin nefsine…
Oysa neşe ruhlarda sızıysa bedenlerde,
Eller kollar incecik, nur dolu yüreklerde…
Tartışılmaz tek Rab var ki gönüllüler bilir,
Affına mazhar olmak merhamet gereğidir…
Merhamet zaten nasip ondan bize verilen,
Hayatın anlamına değerlerle denk gelen…
Dedim ya konu derin anlaşılmaz şekilde,
Onlar dostlarımızdan hemen hemen her evde…
Otistik dostlarımız ne kadar da masumlar,
Sanki yüreğim gibi kırılıp dağılmışlar…
Yoklayanları da yok bilinmez meçhullerden,
Kaf Dağı’nın ardından haber getirenlerden…
Hiç mahvetmemiş olsak küme küme ayırıp,
Üç beş kere el çırpıp sonra hatırlamayıp…
Her nisan aylarının ikisi geldiğinde,
Ya da engellilerle dayanışma gününde…
Diğer günlerde yoklar hiç anılmayacaklar,
Unutulacaklar, hatırlanamayacaklar…
Oysa çözüm mevcuttur bilmi kabullenirsen,
Ruh denilen varlıkla yüz göz olabilirsen…
Bunlar susturulan şey çünkü kâr getirmiyor,
Bilim olmadığından gözler doyurulmuyor…
Koyun olmak gerekir sürü modeli için,
Hak bilinsin de kargaşalarımız mı dinsin?
Evvelinden verilmiş sözler tutulmamışsa,
Ruh taşıyan bedenler Rabbi anlamamışsa…
Hiç açamayacaksa ne gül ne de papatya,
Ne bahar gelir ne yaz otistiksel algıya…
GDO’suz, hormonsuz tabiat geçmişiyle,
Sen aralamadan geç otistiksiz veriyle…
Kaçarsan gerçeklerden uzakta kalır gibi,
Boykot düşünür doğam dinlemeden habibi…
Geçmez şeyler de değil aralanmış dualar,
Çıksan da yukarıya kâr sağlamaz boyutlar…
Çünkü melekler dertli ipek gömleklilerden,
Eğleniyorlar diye otistiklerimizden…
İmal etsen hiç olmaz eksiltilmiş şeylerden,
Alınıp ayıklanmış hileli ürünlerden…
Düşün ki sütten yoğurt elde ediliyorken,
Sen, tür tür katkılar ile çalsan genlerinden…
Kâh kimyasal şeyler kâh bebek bezi jelleri,
Yoğurt su tutsun diye sunsan tüm hileleri…
İşte sonuç ortada otizm hızla çoğaldı,
Bencil huylardan olsa hemen herkes bağımlı…
Çok tür icat var diye baba evi terk eder,
Dürüst olmaktan kaçar vicdansız düşünceler…
Mecburiyetten midir de dost düşman yan yana?
Mezarlık üzerinde ibret var anlayana…
Evvelden de mi vardı da bizler bilmiyorduk?
Habersiz yaşıyorduk, otizmi duymuyorduk…
Parmak uçlarım gibi fare, klavye yetmezdi,
Açılmış kapılardan dilenciler geçmezdi?
Bu yüzden suskunluktan unutulmuş tüm harfler,
Sevgiler akciğerden yapmacık tebessümler…
Perdeler uyum sağlar kazaktaki çizgiyle,
Kader, meşgul çalmakta otistik düşünceyle…
İlgilenmiyor bile diyorum koş su getir!
Diyor, kalk kendin doldur eziyet edecektir…
Bu yüzden meşgul çalar Kader adlı kızımız,
Gelmeyince İlhami, düşürülmüştür hızımız…
İşbirliği, dersen yok bitkiler bile hain,
Sadece lahanalar güvenilir ve emin…
Bir de patlıcanlar var gerçeği dışlamayan,
GDO’suzları seçip de puanlamayan…
Oysa taş ve topraktır bizleri kucaklayan,
Kırık tarayıcılar otizmin yazgısından…
Hak bildiğin gerçekler sebeplerle çelişir,
Üst boyutlara çık da gör geyikler tepişir…
Geyik dahi olsalar tanıyorlar habibi,
Zerre bencil değiller hepsi akıl sahibi…
Daha da yukarısı merhametle açılır,
Sen zulüm düşünmüşsen bedelin fırlatılır…
Sonsuzluk dahi olsa kitap sayfalarında,
Levha asanlar olur sur borusu altında…
Dedik, haklar tanıyın kıyısından geçelim,
Kural oluşturalım, üç beş laf deneyelim…
Dediler, dondurmuştuk tövbe edebilirdin,
Geçmişi gelecekten ayıklayabilirdin…
Dedik, şahitler gelsin eski galaksilerden,
Yaratılmamışlardan hiç bilinmeyenlerden…
Dedi, Rab daima Rab kâinat tek tanrılı,
Ad konulmamış yerden rızık dersen yığılı…
Dedik, her biri melek her biri tek sayfada,
Tüm gelmiş gelecekler, aynı satır yazgıda…
Dedi, çok geç kalındı otistikler dışında,
Şahsın bunlara dâhil bir mahşer alanında…
Dediler, ALLÂH birdir her şeyi denetleyen,
Hak’ta yaşayan için diledikçe dileyen…
Pişmanlık duysan bile affın mümkün değildi,
Merhametsiz her insan cehennem içindeydi…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK