Otizmli Çocuğun Velisiyle Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Çocuğun Velisiyle
Hızlı hızlı yürürken son ders zili sonrası,
Servis kaçmasın diye endişesi tasası,
İş yoğunluğumuzdan apar topar şekilde,
Vakit geçiyor diye üç çocuk elimizde,
Karşımızda bir veli Osman nasıldı diye,
Acele eder bir hâlde değerlendirmeye…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Çocuğun Velisiyle eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Çocuğun Velisiyle Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Otizmli Çocuğun Velisiyle Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Otizm ve Otistik Çocuklarla İlgili Şiirler
Otizmli Abbas, Adel Ve Hasan
Her üçü de yan yana tam eşit yaşlar ile
Ağırlık, beden ve boy konulmuş teşhislerle,
Ancak ilgiler çok farklı ders içerisinde,
Amaç tek tür de olsa farklı yollar seçmede,
Üçü de tek sınıfta resim dersi içinde,
Adel teknik resim, der internet üzerinde,
Abbas, dosya kâğıdı boya kalemleriyle,
Hasan’sa resim dersine ilgisizliğiyle…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Tuna Da Şeker İsteyince 14
Sami, şeker arıyor beslenmesi var iken,
Tuna ise üzgündü hiç yiyemediğinden,
Şahsım çaresiz kalmış veremeyeceğinden,
Aldıklarını da çöpe göndereceğinden,
Hani tek başına olsak al ve geç diyeceğiz,
Hiçbir şey olmayacağını düşüneceğiz…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otistik Çocuk Ve Geyik Desenleri
Mana arayacaksan şimdilik hiç arama,
Çayını ocaktan al yudumlarken soğutma…
Ya da bizi kınamadan yorum yapmadan geç,
Sarımsak ve biberle kavurma yolunu seç…
Konumuz yine otizm otistik doğan nefsim,
Alınmayanlar için keyif versin sözlerim…
Bir çırpıda yazmışız hayal meyal şeylerden,
Otistik dostlarımın bilinmeyenlerinden…
Katmış ve eklemişiz dizelerin içine,
Moralsizin ruhuna, neşelinin nefsine…
Oysa neşe ruhlarda sızıysa bedenlerde,
Eller kollar incecik, nur dolu yüreklerde…
Tartışılmaz tek Rab var ki gönüllüler bilir,
Affına mazhar olmak merhamet gereğidir…
Merhamet zaten nasip ondan bize verilen,
Hayatın anlamına değerlerle denk gelen…
Dedim ya konu derin anlaşılmaz şekilde,
Onlar dostlarımızdan hemen hemen her evde…
Otistik dostlarımız ne kadar da masumlar,
Sanki yüreğim gibi kırılıp dağılmışlar…
Yoklayanları da yok bilinmez meçhullerden,
Kaf Dağı’nın ardından haber getirenlerden…
Hiç mahvetmemiş olsak küme küme ayırıp,
Üç beş kere el çırpıp sonra hatırlamayıp…
Her nisan aylarının ikisi geldiğinde,
Ya da engellilerle dayanışma gününde…
Diğer günlerde yoklar hiç anılmayacaklar,
Unutulacaklar, hatırlanamayacaklar…
Oysa çözüm mevcuttur bilmi kabullenirsen,
Ruh denilen varlıkla yüz göz olabilirsen…
Bunlar susturulan şey çünkü kâr getirmiyor,
Bilim olmadığından gözler doyurulmuyor…
Koyun olmak gerekir sürü modeli için,
Hak bilinsin de kargaşalarımız mı dinsin?
Evvelinden verilmiş sözler tutulmamışsa,
Ruh taşıyan bedenler Rabbi anlamamışsa…
Hiç açamayacaksa ne gül ne de papatya,
Ne bahar gelir ne yaz otistiksel algıya…
GDO’suz, hormonsuz tabiat geçmişiyle,
Sen aralamadan geç otistiksiz veriyle…
Kaçarsan gerçeklerden uzakta kalır gibi,
Boykot düşünür doğam dinlemeden habibi…
Geçmez şeyler de değil aralanmış dualar,
Çıksan da yukarıya kâr sağlamaz boyutlar…
Çünkü melekler dertli ipek gömleklilerden,
Eğleniyorlar diye otistiklerimizden…
İmal etsen hiç olmaz eksiltilmiş şeylerden,
Alınıp ayıklanmış hileli ürünlerden…
Düşün ki sütten yoğurt elde ediliyorken,
Sen, tür tür katkılar ile çalsan genlerinden…
Kâh kimyasal şeyler kâh bebek bezi jelleri,
Yoğurt su tutsun diye sunsan tüm hileleri…
İşte sonuç ortada otizm hızla çoğaldı,
Bencil huylardan olsa hemen herkes bağımlı…
Çok tür icat var diye baba evi terk eder,
Dürüst olmaktan kaçar vicdansız düşünceler…
Mecburiyetten midir de dost düşman yan yana?
Mezarlık üzerinde ibret var anlayana…
Evvelden de mi vardı da bizler bilmiyorduk?
Habersiz yaşıyorduk, otizmi duymuyorduk…
Parmak uçlarım gibi fare, klavye yetmezdi,
Açılmış kapılardan dilenciler geçmezdi?
Bu yüzden suskunluktan unutulmuş tüm harfler,
Sevgiler akciğerden yapmacık tebessümler…
Perdeler uyum sağlar kazaktaki çizgiyle,
Kader, meşgul çalmakta otistik düşünceyle…
İlgilenmiyor bile diyorum koş su getir!
Diyor, kalk kendin doldur eziyet edecektir…
Bu yüzden meşgul çalar Kader adlı kızımız,
Gelmeyince İlhami, düşürülmüştür hızımız…
İşbirliği, dersen yok bitkiler bile hain,
Sadece lahanalar güvenilir ve emin…
Bir de patlıcanlar var gerçeği dışlamayan,
GDO’suzları seçip de puanlamayan…
Oysa taş ve topraktır bizleri kucaklayan,
Kırık tarayıcılar otizmin yazgısından…
Hak bildiğin gerçekler sebeplerle çelişir,
Üst boyutlara çık da gör geyikler tepişir…
Geyik dahi olsalar tanıyorlar habibi,
Zerre bencil değiller hepsi akıl sahibi…
Daha da yukarısı merhametle açılır,
Sen zulüm düşünmüşsen bedelin fırlatılır…
Sonsuzluk dahi olsa kitap sayfalarında,
Levha asanlar olur sur borusu altında…
Dedik, haklar tanıyın kıyısından geçelim,
Kural oluşturalım, üç beş laf deneyelim…
Dediler, dondurmuştuk tövbe edebilirdin,
Geçmişi gelecekten ayıklayabilirdin…
Dedik, şahitler gelsin eski galaksilerden,
Yaratılmamışlardan hiç bilinmeyenlerden…
Dedi, Rab daima Rab kâinat tek tanrılı,
Ad konulmamış yerden rızık dersen yığılı…
Dedik, her biri melek her biri tek sayfada,
Tüm gelmiş gelecekler, aynı satır yazgıda…
Dedi, çok geç kalındı otistikler dışında,
Şahsın bunlara dâhil bir mahşer alanında…
Dediler, ALLÂH birdir her şeyi denetleyen,
Hak’ta yaşayan için diledikçe dileyen…
Pişmanlık duysan bile affın mümkün değildi,
Merhametsiz her insan cehennem içindeydi…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Yaşar Davranışlarıyla 8
Üç beş davranış daha tek bir hedef peşinden,
Ellerini yıkama her yemek evvelinden,
Hem de sürekli hâlde belletme sağlanarak,
Her öğrenme sonrası, eklemeler yapılarak,
Yemek masasını düzenleme eylemleri,
Kendi yemeğini alıp taşıma işleri,
Davranışlar içinde, hedef verileri,
Bu çok uzun bir konu kesmek gerekecek,
Pek üç beş adet değil bin dahi geçilecek…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK