Otizmli Yaşar’la Eğitim İşine Başlarken 5 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Sır, takıntı işinde engellenme şeklinde,
Yapma, etme, dağıtma benzeri fikirlerde,
İşe renk katmış idik uygulama gereği,
Takıntı içerisinde yok olursa isteği,
Hiçbir dert kalmayacak etrafı dağıtmakla,
Açıklamam da gerek durumu anlatmakla…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Yaşar’la Eğitim İşine Başlarken 5 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Otizm ve Otistik Çocuklarla İlgili Şiirler
Otistiklere Bir Günlük Ders Şiiri
Derslerimiz olacak toplam on çeşit kadar,
Boş vakit geçirmeyiz sağlarız büyük yarar…
Adına tepki verse işler yoluna girer,
Tepki vermese dahi yoğunlaşmalar sürer…
Göz göze gelmeyenlere tepki bekleyenlere,
Tepkisiz kişilerden gelen beklentilere…
Yanıt bulmak işimiz problemleri çözmede,
Ya da üste çıkartıp kuvvet geliştirmede…
O an usanırlarsa ayaklanmalar başlar,
Ders zevkle sürdürülmez yükselir kargaşalar…
Çünkü ortam uygunsuz birileri ayakta,
Diğeri uğulduyor diğeri bağırmakta…
Yerde oyuncaklar var lego benzeri şeyler,
Akıl fikir üreten beceri vericiler…
Yapboz benzeri şeyler veya diğer gereçler,
Eğitim öğretimde kullanılacak şeyler…
Dikkat çekmek gerekir bazen bisküvi ile…
Bazen başka gereçle düzen geliştirmeyle…
Masada kâğıtlar var havuç resmi basılı,
Kestikleri simlerse iki renkte sıralı…
Kiremit kırmızısı ve çimen yeşilinden,
Bir santimetre kare dağınık şekillerden…
Tutkal, dersen mum gibi şu yeni çıkanlardan,
Yapıştırma işinde bulaşmayacağından…
Koyu simler havuca, yeşiller yaprağına,
Tamamı görsel sanat, iş kavranacağına…
Yerdekinde lego var etkinlik sayılacak,
Kültürel ya da sosyal bilgi paylaşılacak…
Altı saat içinde her biri farklı konu,
Çeşitlilik içinde yok başka da bir yolu…
Tek celsede olmuyor, işleniş çerçevesi,
Aynı yöne çekilmez her birinin ilgisi…
Birliktelik içinde bunlar otistik çocuk,
Yoğunlaşmıyorlarsa üstlerinde bir gocuk…
Bahçede oyun dersi ve beslenme bilgisi,
Ya da açlık dürtüsü ardından yemek dersi…
Bu da ders amaçlıdır yeme kültürleriyle,
Kaşık, çatal tutmayla beceri edinmeyle…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Yaşar Dans Eder Konumlarla 3 Şiiri
El kol çırpacak iken, bulunmak bir yanında,
Hiç yüz vermeme ile ilk ders başlangıcında,
Adım atmadan evvel tamam, Yaşar diyerek,
Yol gösterme şeklinde bir elinden çekerek,
Alkış hâli durmazsa bir yere oturtarak,
Alıp fırlatmalarına kurallar sunarak,
Yaşar gel denilerek bir şey gösterilerek,
Defalarca da olsa izin verilmeyerek,
Yaşar’ım yapma gibi sırasına oturtup,
Bu iş kırk kez de olsa durumu unutturtup,
Dansı engellenecek dans ettirilmeyecek,
Kalp dayanmaz hâline izin verilmeyecek…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otistik Çocuk Ve Geyik Desenleri Şiiri
Mana arayacaksan şimdilik hiç arama,
Çayını ocaktan al yudumlarken soğutma…
Ya da bizi kınamadan yorum yapmadan geç,
Sarımsak ve biberle kavurma yolunu seç…
Konumuz yine otizm otistik doğan nefsim,
Alınmayanlar için keyif versin sözlerim…
Bir çırpıda yazmışız hayal meyal şeylerden,
Otistik dostlarımın bilinmeyenlerinden…
Katmış ve eklemişiz dizelerin içine,
Moralsizin ruhuna, neşelinin nefsine…
Oysa neşe ruhlarda sızıysa bedenlerde,
Eller kollar incecik, nur dolu yüreklerde…
Tartışılmaz tek Rab var ki gönüllüler bilir,
Affına mazhar olmak merhamet gereğidir…
Merhamet zaten nasip ondan bize verilen,
Hayatın anlamına değerlerle denk gelen…
Dedim ya konu derin anlaşılmaz şekilde,
Onlar dostlarımızdan hemen hemen her evde…
Otistik dostlarımız ne kadar da masumlar,
Sanki yüreğim gibi kırılıp dağılmışlar…
Yoklayanları da yok bilinmez meçhullerden,
Kaf Dağı’nın ardından haber getirenlerden…
Hiç mahvetmemiş olsak küme küme ayırıp,
Üç beş kere el çırpıp sonra hatırlamayıp…
Her nisan aylarının ikisi geldiğinde,
Ya da engellilerle dayanışma gününde…
Diğer günlerde yoklar hiç anılmayacaklar,
Unutulacaklar, hatırlanamayacaklar…
Oysa çözüm mevcuttur bilmi kabullenirsen,
Ruh denilen varlıkla yüz göz olabilirsen…
Bunlar susturulan şey çünkü kâr getirmiyor,
Bilim olmadığından gözler doyurulmuyor…
Koyun olmak gerekir sürü modeli için,
Hak bilinsin de kargaşalarımız mı dinsin?
Evvelinden verilmiş sözler tutulmamışsa,
Ruh taşıyan bedenler Rabbi anlamamışsa…
Hiç açamayacaksa ne gül ne de papatya,
Ne bahar gelir ne yaz otistiksel algıya…
GDO’suz, hormonsuz tabiat geçmişiyle,
Sen aralamadan geç otistiksiz veriyle…
Kaçarsan gerçeklerden uzakta kalır gibi,
Boykot düşünür doğam dinlemeden habibi…
Geçmez şeyler de değil aralanmış dualar,
Çıksan da yukarıya kâr sağlamaz boyutlar…
Çünkü melekler dertli ipek gömleklilerden,
Eğleniyorlar diye otistiklerimizden…
İmal etsen hiç olmaz eksiltilmiş şeylerden,
Alınıp ayıklanmış hileli ürünlerden…
Düşün ki sütten yoğurt elde ediliyorken,
Sen, tür tür katkılar ile çalsan genlerinden…
Kâh kimyasal şeyler kâh bebek bezi jelleri,
Yoğurt su tutsun diye sunsan tüm hileleri…
İşte sonuç ortada otizm hızla çoğaldı,
Bencil huylardan olsa hemen herkes bağımlı…
Çok tür icat var diye baba evi terk eder,
Dürüst olmaktan kaçar vicdansız düşünceler…
Mecburiyetten midir de dost düşman yan yana?
Mezarlık üzerinde ibret var anlayana…
Evvelden de mi vardı da bizler bilmiyorduk?
Habersiz yaşıyorduk, otizmi duymuyorduk…
Parmak uçlarım gibi fare, klavye yetmezdi,
Açılmış kapılardan dilenciler geçmezdi?
Bu yüzden suskunluktan unutulmuş tüm harfler,
Sevgiler akciğerden yapmacık tebessümler…
Perdeler uyum sağlar kazaktaki çizgiyle,
Kader, meşgul çalmakta otistik düşünceyle…
İlgilenmiyor bile diyorum koş su getir!
Diyor, kalk kendin doldur eziyet edecektir…
Bu yüzden meşgul çalar Kader adlı kızımız,
Gelmeyince İlhami, düşürülmüştür hızımız…
İşbirliği, dersen yok bitkiler bile hain,
Sadece lahanalar güvenilir ve emin…
Bir de patlıcanlar var gerçeği dışlamayan,
GDO’suzları seçip de puanlamayan…
Oysa taş ve topraktır bizleri kucaklayan,
Kırık tarayıcılar otizmin yazgısından…
Hak bildiğin gerçekler sebeplerle çelişir,
Üst boyutlara çık da gör geyikler tepişir…
Geyik dahi olsalar tanıyorlar habibi,
Zerre bencil değiller hepsi akıl sahibi…
Daha da yukarısı merhametle açılır,
Sen zulüm düşünmüşsen bedelin fırlatılır…
Sonsuzluk dahi olsa kitap sayfalarında,
Levha asanlar olur sur borusu altında…
Dedik, haklar tanıyın kıyısından geçelim,
Kural oluşturalım, üç beş laf deneyelim…
Dediler, dondurmuştuk tövbe edebilirdin,
Geçmişi gelecekten ayıklayabilirdin…
Dedik, şahitler gelsin eski galaksilerden,
Yaratılmamışlardan hiç bilinmeyenlerden…
Dedi, Rab daima Rab kâinat tek tanrılı,
Ad konulmamış yerden rızık dersen yığılı…
Dedik, her biri melek her biri tek sayfada,
Tüm gelmiş gelecekler, aynı satır yazgıda…
Dedi, çok geç kalındı otistikler dışında,
Şahsın bunlara dâhil bir mahşer alanında…
Dediler, ALLÂH birdir her şeyi denetleyen,
Hak’ta yaşayan için diledikçe dileyen…
Pişmanlık duysan bile affın mümkün değildi,
Merhametsiz her insan cehennem içindeydi…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Otizmli Enes Kedi Sevmeyle 16 Şiiri
Zaman hızla geçmişti Mert farklı bir yerdeydi,
Kerem, hayvan seviyor, Hasan korkmuyor idi,
Anne baba da vardı, hayvan sevgisi ile
Hem ne kaybedilecek sevgi saygı vermekle,
Abdulmuttalip sever, kardeşi Sevgi ile
Elde bir kedi varken annesi korksa bile,
Öğrencim, her kim ise sevgi verilmiş idi,
Hem dokunabilirler hem de severler idi…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK