Eğitim Sitesi

Peygamber Şiiri

Peygamber Şiiri | İclal Dağcı

Peygamber

Geldi Mekke'ye
Bir bereket meleği.
Adı Muhammed,
O bir peygamberdi.

O doğunca şenlendi
Bütün Mekke.
Sevdi Muhammedi
Ne şanslıydı Mekke

Anlatılmaz peygamber
Asla kısaca,
O doğduğunda
Kutlu Doğum Haftası.

İclal Dağcı 3/B

add

tag Peygamber şiiri İclal dağcı eğitici şiirler kutlu doğum haftası ile ilgili şiir okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Peygamber Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Peygamber Şiiri Hakkındaki Yorumlar

esma nur Çok tşk sağolun çok iyi olmuş şiirler bir isteğim olacak şiirler akrostiş olsa daha güzel olacak

merve çok saol çok güüüzeeeellll

melekkk güzel olmuş sağolun :)

sılanur çok güzel allah heğinizden razı olsun....

melike guzel amabirazda eklemelisin

naile çok güzel bir şiir bunu ALLAH izin verirse bu şiiri okuya bilirim.Ama çok kısa ya keşke biraz daha uzun olsaydı ama yinede çok beğendim.

ghgfuh bilgisaya ödevime yaradı ALLAH sizden razı olsun

emine çok teşekkür ederim . işime çok yaradı.

emine çoooooook güzel bir şiir...

MİNE AYTEN ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN

esma nur çok güzel olmuş

eda ece çok güzeldi ama biraz kısaydı :)

evin kuzu ben canım peygamberimi çok seviyorum ve ben bu şiiri çok beğendim

özge dağdelen teşekkür ederim 3B .BU ŞİİR Benim işime yaradı

eray çok güzel olmuş

firdevs cenneti güzel bir şiir uzun olsaydı daha güzel olurdu

sude demırtas bence cok anlamlı ve cokk guzel

enes çok ama çak güzelel

Sena COK GUZEL PEYGAMBERIMIZ BIZIM. Cok sevdim siiri"yi cok begendim.

ulvi gerçektende güzel olmuş

Ceylen Baya kısa ama çok güzel

bengü su bencede çok kısa ama anlamlı

halil anlatılmaz peygamber asla kısaca o doğduğunda kutlu doğum haftası bence kutlu doğum haftası için biraz kısa

sude çok güzel olmuş

RABİA ÇOK GÜZEL PEYGAMBER

Önceki Yorumları Göster

İçerikle ilgili 30 yorum yazılmış.

Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri

Canım Peygamberim

Alemler nura gark oldu, Seninle övündü,
Kisralar çılgına döndü,tabiat alevleri söndü
Nübüvvet mabedinde,hakikat sabahı göründü.
Kokusu güzel,nuru ışık,canım peygamberim.

Ötelerin ötesinde,nurlu yaratılışın temsilcisi.
Bitmeyen merhametin, parlayan güneşi.
Allah'ın habibi Resûllerin efendisi,
Yol göstericimiz,canım peygamberim.

Sevgisiyle,Resûle ağlayıp inleyen kütükler.
Selam verip,dağlar taşlar nasıl feryat ettiler.
Bulut ağlamadıkça,yeşillikler nasıl güler.
Gönüller sultanı canım peygamberim.

Etrafını kuşatan ikram,Medine semalarına yayılır.
Yüce elçi,ifadeye sığmayan bir sevinç bir hal alır.
Onun cömertliğini anlatmaya diller aciz kalır.
Cihana ışık saçan,Hatemül enbiyasın.

Resûlü Ekrem oturdular,Kubadaki kuyu başına
Müyesser oldu Cennetül âla birkaç arkadaşına.
Çağrıldılar huzuru Resûle isim isim tek başına.
Nübüvvet mabedinin,Havzu kevserin sahibisin.

Severlerdi Resûlü sıkaleyni,bitmez tükenmez hazla
Taat itaat timsali,meleklerin gaslettiği Hanzala.
Verdikleri andaki sevinç,nail oldukları sevinçten fazla
Allah'ın davasını yükseltin, düşmanlarını susturdun.

Söyliyeyimde gönlümde ki,gam dağılsın gitsin.
Bütün övgülerin sevgilerin üstündesin.
Kıyamete kadar övsem, Sen bitmezsin
İki cihan serveri, hatemül enbiyasın.
............................

'Ey Allahım! Resûlüne hakaret edenlerin yüzleri kara olsun, Kalplerine korku sal, Ayaklarına titreme ver...'
Bizleri dünyadan milyonlarca büyük ve geniş olan Cennete çağıran, Müminlere çok şevkat ve merhametli olan, yüce peygamberime, salat ve selam olsun.

Ali Kılıç Kakiz

Ali Kılıç Kakiz

O Gece Sendin Gelen

Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.

Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz'dan Arş'a, Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah'a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Bütün şüpheleri, Kur'ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur'ân şâhidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlemlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.

Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş'alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.

Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah'a yalvaran kolu Sultan,
Rabb'imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.

Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed.

Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk' a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.

Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya'da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.

Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.

Bu îman meş'alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr'unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.

Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed

MUSTAFA KILINÇ

Peygamberim

Bir tek güzel amelim yok
İman dolu sırdaşım yok
Bana bilgi verenim yok
Kurtar beni PEYGAMBERİM

Kul hakkı nedir bilemezdim
Helal lokma yiyemezdim
Doğruları söylemezdim
Kurtar beni PEYGAMBERİM

Bir boşlukta yaşıyorum
Yavaş yavaş ölüyorum
Cehenneme gidiyorum
Kurtar beni PEYGAMBERİM

MUHAMMED'e aşığım ben
Rüyamda görmüşidim ben
Ona şiir yazmışidim ben
Kurtar beni PEYGAMBERİM

ÇELİK'im bir boşluktadır
Manevi bir açlıktadır
Bedeniyle uykudadır
Kurtar beni PEYGAMBERİM

Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

Hüzün Yılı / Senetül Hüzün

Hüzün yılını yaşarken,
Acılar arka arkaya gelmişti.
Önce büyük oğlun Kasım'ı,
Toprağa verdin ellerinle.
Ardından diğer oğlun Abdullah'ı.
Sonra amcan Ebu Talibi.
Ne çok anardın iyiliklerini.
Üç gün sonra da,
Hatice annemizi.
İslam'ın biricik çiçeğini,
Ömrünün gerçeğini,
Kasımla Abdullah'ın annesini,
Topraklar aldı senden.
Hüzünler sıralanmıştı yüreğine.
Seni üzecek sözleri,
Dolamıştı müşrikler diline.
Neslin kesildi dediler.
Hayır, işte biz buradayız.
Seni seven bir orduyuz.
Sana verilen Kevser'le gururluyuz.
Biz ve çocuklarımız.
Acılar sıralanmıştı yüreğine.
Yaşlar doldu gözlerine.
Karşıdaki dağa seslendin.
Ey dağ dedin.
Ey dağ, benim başıma gelen,
Senin başına gelseydi dayanamaz yıkılırdın.
Bir acı akşamında,
Cebrail geldi.
Kalk dedi.
Bitecek artık acılar.
Şimdi miraç vakti.
Kavuşma vakti.
Vuslat ile geçecek hepsi.


Miraçta makamın gösterilmişti.
Ben burada kalayım o zaman dedin.
Hayır dediler henüz değil ki;
Dünya'da bitmedi yaşanacak günün.
Ya Resulullah, buralara nasıl döndün?
O makamından sonra.
Bu topraklara nasıl alıştın?
Toprakla teyemmüm yapılır ya.
Bu senin toprağa basmandandır.
Senin mübarek ayağınla,
Bastığın topraklar nur oluyordu.
Tuttuğun dallar gül oluyordu.
Haykırıyordun putlar kırılıyordu.
Şehadeti haykırıyordun.
Şirkin cümlesi yok oluyordu.
Zaten doğduğun zamanda da öyle olmuştu.
Putlar yüz üstü düşmüştü.
Mecusi'nin ateşi sönmüştü.
Mazlumun gözyaşı dinmişti.
Bırakın dedin,
Dünya onların olsun.
Bize Allah yetmez mi?
Dünya tuzak dedin.
Bize cennet yetmez mi?
Giderken ben sizi beklerim dedin.
Kevser'in başında.
Buna şüphem yok ama.
Ben Kevser'e gelir miyim?Bilmiyorum.
Niye mi? Biliyorsun işte günahlarım.
Senin ölçünde yaşayamadım.
Kur'anın emirlerini taşıyamadım.
Ne Kevser'e ne de sana şüphem var.
Ben Dünyayı kalbimden çıkaramadım.

Osman Ali AYDIN

Osman Ali Aydın

Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri, Peygamber Şiiri