nurdan Cooook guzeeel yusracim diline saglik alllah sana basari ve zihin acikligi versin
Sultanım Şiiri | YUSRA NUR GÖZÜNGÜL
Sultanım
Sultanım!
Sen bir volkansın içimde yanan
bedenimi baştan aşaği saran
Farkli alemlere yelken actiran
sevmek seninle anlam buluyor
Ya Muhammed
Seni görmeden sana yanmak
Sana deli sana mecnun olmak
Asirlar öteden kokunu almak
Seni bilmek seni sevmekten gecer
Sultanım !
Sahabe sana gönül vermis
Yoluna ana baba sermis
Yetmemis yoluna can vermis
Sevgiliye seninle ermis
Ya Muhammed!
Hamza gibi zeyd gibi
Ali ömer osman gibi
Ebu cehiller karsisinda
Dimdik duran cesaret sensin
Sultanimm !
Ayse gibi hatice gibi
Zeynebul feryat gibi
Yezidler karsisinda
Dimdik duran cesaret senin
Ask sensin ya resulallah
Biz seni gormeden sevdik
Biz seni gormeden sana iman ettik
Biz seni gormeden seni savunduk
Ask sensin ya resulallah
Ask sensin ya habiballah
Ask sensin ya nebiyallah
Ve ask sensin ya muhammedul emiiin....
ŞIRNAK / CİZRE
YUSRA NUR GÖZÜNGÜL
Sultanım Şiiri eğitici şiirler dini şiirler İslami şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
Sultanım Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Sultanım Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Dini Şiirler
Melekler
4 BÜYÜK MELEK
HEPSİNİ BİLSEK
MİKAİL AZRAİL CEBRAİL İSRAFİL
NEYMİŞ BİR BİLSEK
DOĞAYI DENGELER MİKAİL
CAN ALIR AZRAİL
VAHİY GETİRDİ CEBRAİL
SUR ÜFLEYECEK İSRAFİL
Muhammed Dinçer
MUHAMMED DİNÇER
Dürüstlük
Dürüstlük dürüstlük,
Sahibin var mı bilmem?
Kötülüğü sana emsal eylemem,
Atsam atılmaz satsam satılmazsın.
Dürüstlük dürüstlük,
Değerin hazinelerden üstün,
Kötüler yanında beş para etmezsin,
Atsam atamam satsam para etmezsin.
Dürüstlük dürüstlük,
Yerini arasam hak katındasın,
Dört kitapta, müminler sahibin,
Alsam sevinirim satsam övünürüm.
Dürüstlük dürüstlük,
Kala kala kötülere kaldın,
Beş on kuruş menfaate satıldın,
Bulsam alırım verene şükrederim.
Dürüstlük dürüstlük,
Hasan Hüseyin de hazinesin,
Yalancı elinde bir çilesin,
Bulana hazine kaybedene çilesin.
Hasan Hüseyin BAYAR
Hasan Hüseyin BAYAR
Türbedeki Kaplumbağa
Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…
Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…
Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…
Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…
Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…
Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…
Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…
Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…
Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…
Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…
Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…
Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…
Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…
Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…
Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…
Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…
Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…
İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…
Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…
Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…
Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?
Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…
Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…
Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…
Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…
Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…
Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…
Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…
Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…
Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…
Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…
Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Gerçek Mutluluk
Tarifleri vardır bir çok manada
Hakkın bize bir lütfudur mutluluk
Acımasız olan fani dünyada
İçene doyumsuz sudur mutluluk
Kimisine göre dünya sevgisi
Kimisine göre zenginlik hırsı
Kimisine oğlu, kızı, karısı
Yaşanacak bir duygudur mutluluk
Gerçek mutluluğu arıyor herkes
Kimi doğru yolda, kimisi de ters
Kulak ver de dinle değerli kardeş
Tarif ediyorum, şudur mutluluk:
Allah'ın emridir bize ibadet
İbadet eden kul bulur saadet
Hiç bir an halinden etmez şikayet
Mü'minlerin huzurudur mutluluk
Uzaklaş şeytanın nefsin yolundan
Hak dostu bir kamil mürşide bağlan
Yaradana kul ol, ilmini kullan
Arıyorsan işte budur mutluluk.
İlhami YALÇIN