Uçurtmam Şiiri | ALİ BAKIMAN
Uçurtmam
Uçuyor işte uçurtmam,
Göklere çıkıp dileniyor.
Yere inmeden uçuyor.
Onun evi gökyüzü...
Her zaman gökte,
O, benim eserim,
O, benim uçurtmam,
Onun evi gökyüzü.
Uçurtmam eğitici şiirler okul şiirleri çocuk şiirleri öğrenci şiirleri öğretici şiirler ALİ BAKIMAN
Uçurtmam Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Uçurtmam Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Oyun ve Oyuncak Konulu Şiirler
Oyuncak
Ne güzel şey
Şu küçük araba
Ne güzel şey
Şu minik bebek
Gece yanımda
Sabah başımda
Her zaman yanımda
Şu güzel oyuncak
U.Mert Doğan
Uçurtma
Yükseklerde salınıyor,
Hayallerimin şehrine doğru.
Bir tek o kaldı geriye,
Çocukluğumun yadigarı.
Uçurun uçurtmaları,
Bütün umutlarınızı kuyruğuna takarak.
Uçurtmadaki anılar
Rüzgar estikçe parlar.
Hayallere engel olmaz rüzgarlar.
Konuşuyor uçurtmalar,
Yükseklerde özgürce süzülürken.
"Ben engelleri aşarak yükselirim" diyor,
"Ben ufuklara taşırım umutları".
Bir tek tellere takılmasın.
Umutların tel örgülerde kaldığı gibi,
Çaresizce.
Daha baharlar devam edecekken,
Ve insanlar, ömürlerinde baharı beklerken.
Bir çocuğun gözyaşları kadar
İçten ve hüzün dolu
Masumların ahını yükseklere
Duam olup taşır mısın?
Çocukluğunu yaşayamayanlara
Çocuk olmayı anlatır mısın?
Bir çocuğun küçük ellerinden
Bana bir çocuk kalbi kadar
Mutluluklar getirir misin?
Ben senin her süzülüşünde
Umutları görüyorum
Ve senin ufuklara yükseldiğin gibi
Ufuklardan baharları bekliyorum.
Sevgi, umut ve mutluluk dolu baharları
(İstanbul, 18 Mayıs 2003)
Halil İbrahim Akay
neslihan demir
Boray Ve Oyuncaklar
Oyunu severim
her gün oynarım
sanıyorum herkez sever
oyuncaklarla oynamayı
arabayla oynarız
bebekle oynarız
çünkü biz çocuğuz
bizim arkadaşımız oyuncaklar
ben ben çok severim
ben ben çok severim
oyuncaklarla doyasıya
oynamayı!
Boray Yaldız
Taş Atan Çocuklar
Sanki oyundasın taş atan çocuk
Cahil mi, cesur mu sonra görürsün
Seni kimler böyle oynatan çocuk
Sanmam bu eğlencen çok uzun sürsün
Sökülen kaldırım, ayaklarındır
Ölünceye kadar bir kötürümsün
Kundaklanan dükkân yarınlarındır
Vicdanında yargılanan cürümsün
Elinde Molotof, yüzünde maske
Neden bir gizliliğe bürünürsün
Yıllarca sonra, desen bile keşke
Vatan ahı ağırdır, sürünürsün.
Senin yaşıtlarda taso salgını
Yahut bir iple topaç çevirirsin.
Oyun sandığın işlerin çılgını
Çamı hedeflerken, can devirirsin
Hapiste mi geçsin ergenlik çağı
Ordada sarmalar pisliğin ağı.
Kopmak bilmez asla takvim yaprağı
Harf harf, cümle cümle sen sökülürsün.
Kaynağıdır dinlerin Ortadoğu.
Din olmaktan uzak dinlerin çoğu.
Tarih boyu bundan kinlerin çoğu
Müslümansın, Müslüman görünürsün.
Benimde devletle sorunlarım var
Yapamam bunu aramızda duvar.
Hırs, nefret, cahillik, benlik canavar
Davanı hukuk ile sürdürürsün.
Hadis; vatan aşkından iman doğar
İmansızı, iman her zaman boğar
Nefret, öfke beyne, kalbe zor sığar.
Kendini ellerinle öldürürsün.
Bir taş konuyu nereye götürdü
Kalkınmamızı dereye götürdü
İç, dış düşman biz nasıl düşürdü.
Devamlı boş çareye bürünürsün..
Araya girmesin etnik tefrika
İşte Ortadoğu, işte Afrika
Global siyasetler bin bir entrika
Ne yapsan hep mata düşürülürsün
Sömürgecidir her zaman Avrupa
Sanma takdir edilir, övülürsün
Şimdi demokrasi elinde sopa
O sopayla da bir gün dövülürsün
ORHAN AFACAN
ORHAN AFACAN