Elanur Bela Çok güzel şiir yılanları da pek çok severim zaten. Ama şiir çok ama çok güzel olmuş.
Yılan Şiiri | Ali YÜCE
Yılan
İp gibi sürünür yerde
Kimi elli altmış santim
Kimi beş kimi on metre
Kafası var kuyruğu var
Bilmem ayakları nerede
Dünyamız üzerinde
İki bin çeşit yılan var
Çok zehirli az zehirli
Ve zehirsiz yılanlar
Dişleri arkaya kıvrık
Dili ince iki çatal
Avını yakalayınca
Önce sokar bayıltır
Sonra diri diri yutar
Derisinden çantalar
Ayakkabılar yapılır
Hindistan'da yılana
Tanrı diye tapılır
Ali YÜCE
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Yılan Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Yılan Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 11 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 11 yorum yazılmış.
Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler
Dünya Sivrisinek Günü 3
Ross'un tespitleriyle 20 Ağustos günü,
Nobel ödülü ile kazandığı bu ünü...
Anlatmak gerekirse deneysel bir gerçeği,
Bulmuş bulaşmaları anlatmış seviyeyi...
Demiş, Hintli hastayı bile bile sokturttum,
Sokan sivrisinekten bulaşma oluşturdum...
Bakmış sivrisineğin sindirim sisteminde,
Sıtma parazitleri hem de aktif şekilde...
Isırsa bulaştırır hastalığı yaymada,
Bu iş tekrarlayıcı parazit hususunda...
Tek tek deliller sunmuş bir kurul karşısında,
Onur dolu tespitler deneyler ortamında...
Kısa zaman içinde tüm Dünya geneline,
Milyonlarca insanı hep etkilemesine...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Tanrı Misafiri Tavuk
Bahçeli bir evdeyim,
Bahçem geniş içinde örenler var,
Örenlerin birinde şahsım oturur,
Çünkü şahım örenler lâyık birisidir...
Ara sıra ev sahibim Dursun Efendi gelir,
Bir iki hafta bahçedeki evinde kalır,
Bağ, bahçe, tarla işlerini bitirince de,
Kayseri'ye dönmek için beldeden ayrılır...
Bahçe duvarlarım oldukça yüksektir,
Bir kedi bile duvarı aşıp içeriye gelemez,
Fakat bir gün baktım, içeride bir tavuk,
Kapıları dayadımsa da tavuk gitmek istemez...
Anladım ki tavuk sabahtan beri bahçemdeymiş,
Örenlerden birisine girdi ve saklandı,
Örenlerim hem eski, hem de karanlık,
Kovalamak istediysem de ise çıkmadı...
Bahçemde buğday artıkları var,
Yiyecek, içecek her türlü besin var,
Kedilerim misafirperver davrandığına göre,
Tanrı misafirliğine uygun bir zemin de var...
Aradan on gün kadar geçmiş,
Kimin tavuğuydu sormayı düşünemedim,
Yalnızca yemesiyle, içmesiyle ilgileniyordum,
Daha doğrusu ne yapacağımı bilemedim...
Hiçbir şeyinde gözüm yoktu,
Sadece tanrı misafiriydi veya bir emanetti,
Yine bir gün bahçe kapım dayalıyken,
Tavuk karar verdi sakin sakin bahçeyi terk etti...
Çıkar çıkmaz da yukarı doğru yürüdü,
Takip ettim, önümden yüz metre ilerledi,
İlkokulu geçti, oradan da yan sokağa daldı,
Rabiaların bahçelerine girdi...
Bahçede aynı model birkaç tavuk daha vardı,
Bahçedeki kıza dedim, bu tavuk sizin mi?
Annesini çağırdı, annesi de inceledi bizim dedi,
Dedim emanet ediyorum bahçemdeki misafirimi...
Dedim; Dursun Efendi'nin evinde kiracıyım,
Belde de kapılar demirden, cesaret edemedim,
Bir ara Eyüp'ü bize gönderiver, kapım açıktır,
Oradaki örenleri dolaşsın, yumurtaları varsa toplasın, dedim...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Alaycı Zürafa
Ben Alaycı Zürafayım
Herkesle alay ederim
Eller giderken Mersin'e
Ben tersine giderim.
Gecem gündüzüm makara
Dalga geçerim her zaman
İşim gücüm tıkırında
Tanır beni bütün orman.
Bücür bücür hayvanlara
Yükseklerden bakıyorum
Var mı benden daha asil
Diye meydan okuyorum.
İsmail MALATYA
İsmail MALATYA
Hayvan Dostlarımızı Vurmayalım
Taş devrinde değiliz saldırdıkları da yok,
Hem onlardan üstünüz hem sayılarımız çok...
Dursun bu zalim savaş dursun adaletsizlik,
Yaşasın kalan türler kalsınlar numunelik...
Ormanlarına girip talan edenlerim var,
Av bahanesiyle yok olan türlerim var...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK