Emek var tş öğrendim Ben iaimlaerini bekliyordum ama olsun
Süngerler
SÜNGERLER
Sünger, bir
hayvan türüdür. Ama, ayırımı öylesine güç yaratıktır ki XIX. Yüzyıl başlarına
değin bitkimsi hayvan yada hayvan bitki olarak adlandırılmıştır. Sünger, çok
hücreli hayvanlar arasında en ilkel yapılılardan biridir. Kas, sinir, ağız ve
sindirim boşluğu, kalp gibi herhangi bir organı oluşmamışır. Buna karşın
süngerlerin çok uzun zamanlardanberi yaşadığı ve varlıklarını başarıyla
sürdürdükleri bilinmektedir. 5000'den çok türü olan bu hayvanlar tatlı suda ve
denizlerde, 7500 metreden derin olan yerlerde bile yaşarlar.
Genellikle
göze çarpacak derecede güzel, çok çeşitli boy ve renklerde olan süngerlerden
binlerce yıldır yararlanılmaktadır. Günümüzde en önemli kullanım alanı ilaç
endüstrisindedir. Bir tür süngerin bazı kanserlere karşı yararlılığı üzerinde
durulmaktadır.
SÜZME MAKİNELERİ
Süngerler,
vücutlarının iç ve dış bölümlerine düzensiz bir şekilde dağılmış birkaç değişik
yapıda hücrelerden oluşur. Süngeri diğer hayvanlardan ayıran, vücutlarındaki
yaka hücreleri tarafından oluşturulan odacıklardır. Bu tip hücrelere adını
veren, hücre merkezinde bulunan ve kamçıya benzeyen küçük çıkıntılardır. Bu
kamçıcıklar süngeri baştan başa kaplayan kanallara giren suya, sürekli olarak
vurulurlar.
Kuşkusuz su,
oksijen ve besin maddelerini getirmektedir. Yaka hücreleri sudaki bakteri,
küçük yosun ve organik atıkları yuttuktan sonra bunları besin torbacığı denilen
hücrelerine geçirirler. Bunlar kendi başlarına hareket edebilen sindirim
hücreleridir. Sindirdikleri besinleri diğer hücrelere iletirler. Tüm hücrelerin
birbiriyle oksijen ve karbondioksit değişimi yaptıkları görülmektedir.
On santim
boyunda ve iki santim kalınlığında bir süngerin iki milyonu aşkın yaka hücresi
vardır. Bu sünger kanallarından günde 110 litre su pompalayabilir. Bu
özellikleriyle canlı bir süngeri, etkin bir filtre olarak da niteliyebiliriz.
SÜNGERLERDE ÜREME
Süngerlerin
çoğu erselik (çift cinsellikli)'dir. Yani, hem yumurta hem de sperma oluşturur.
Böyle bir sünger, yumurta ve spermasını ayrı zamanda bırakır. Bu da bir
süngerin spermasının kendi yumurtasını döllemesini önler ve değişik hayvanlar
arasında çaprazlama sağlanmış olur. Bazı türlerde sperma ve yumurta bırakma
gözle görülür bir yoğunlukta gerçekleşir. Spermalar süt gibi sıvı bir
durumdadır.
Bir sperma
hücresi başka bir süngerin kanal sistemine girdiği zaman yaka hücreleri
tarafından yutulur ve yumurtaya iletilir. İçinde sperma bulunan hücre
yumurtayla birleştiği zaman çiftleşme olur ve yumurta döllenir. Bazı türlerde,
döllenen bu yumurta hemen suyun içine bırakılır. Ama, çoğu tür süngerde
yumurtadan larva oluşuncaya kadar süngerin içinde saklanır. Sonra, larva
serbest bırakılır. Serbest kalan larva birkaç saatten birkaç güne kadar değişen
süreyle çevrede yüzer ve sonra genç bir sünger olarak yaşantısını sürdürmek
için uygun bir yüzeye yerleşir.
Süngerlerin
aseksüel olarak (herhangi bir çiftleşme olmadan) yalnız tomurcuk verme yoluyla
üreyebilme nitelikleri de vardır. Bazı sünger türleri, çok yüksek ya da çok
alçak sıcaklık, kuraklık, çevre kirliliği, besin yetersizliği gibi durumlarla
karşılaşınca soylarını sürdürmek için küçük tomurcuk (gemmül) denen bir grup
hücre bırakırlar. Tomurcuk uygun olmayan koşullara karşı dayanıklıdır.
Gelişmeye uygun koşullar yeniden ouşuncaya değin, tomurcuk durumunda kalır. Bu
olaya daha çok tatlı su süngerlerinde rastlanırsa da bazı tür deniz
süngerlerinde de görülmektedir.
Süngerlerin
dikkati çeken özelliklerinden biri de parçalandıkları zaman yeniden hayata
dönmek için birleşebilmeleridir. Bunu kanıtlayan klasik deneyde, bir sünger parçası sık dokunmuş tül ya da
ipek kumaştan geçirilip içi deniz suyu dolu bir kaba konulur . bu şekilde
binlerce parçaya ayrılan süngerin hücreleri önce dibe çökmekte, birkaç saat ya
da birkaç gün sonra yine bir araya gelerek eskisinden küçük ama işlevlerini
aynı şekilde sürdüren bir süngeri oluşturmaktadır.
BAŞARILI UYUM
Sünger
iskeletleri esnek liflerden, spikül denilen küçük, iğne gibi sert öğelerden ya
da bunların her ikisinin birleşiminden oluşmaktadır. Bilim adamları süngerleri
iskeletlerine göre başlıca silisli (cam gibi) ya da kalkerli (kireçli) olmak
üzere iki sınıfa ayırırlar.
Bir hayvan
türü olarak süngerlerin ilk oluşumu, 550 milyon yıl öncelerine kadar dayanır.
Büyük bir olasılıkla tek hücreli hayvanlardan bir türün evrimi ile oluşmuş ve o
zamandan beri pek az değişmişlerdir. Normal bir süngerin yaşam süresi birkaç
yılla 20 küsür yıl arasında değişir. Son zamanlarda katı sünger adı verilen ve
birkaç yüzyıla kadar yaşayabildikleri sanılan bir tür sünger bulunmuştur.
DEĞİŞİK ORTAMDA SÜNGERLER
Bir yer
edinebilmek için büyük savaşım veren çok çeşitli canlıların yoğun bir şekilde
yaşadıkları mercan kayalıklarında süngerler üç değişik türde görülmektedir. En
çok rastlanan türü büyük, şekilsiz, uzun ve dallı, boru ya da bazen vazo
biçiminde olanlardır. Bu türün büyüyebilmesi için yanlızca küçük bir yere
tutunmaları ve orada beslenmeleri yeterlidir.
İkinci tür
sünger, mercan ya da diğer katı deniz cisimlerinin alt taraflarında ufak
çatlaklar oluşturur, buraya yerleşir. Bu süngerlerden çatlağa yerleşen portakal
renkli Mycale leavis adlı türün mercan kayalıklarını, zararlı organizmalara
karşı koruduğu saptanmıştır.
Üçüncü tür
süngerler kandilerine mercan ya da kireçli kayaları delerek tüneller açar.
Kayanı içine önce asit ya da enzim salgılarlar. Bu asit ya da enzim kayadan
minik parçaların kopmasına yol açar. Kopan parçaları sünger hücreleri içine
alır, hücreden hücreye ve sonra kanallarından geçirerek kayanın dışına atar. Bu
şekilde tünel kazan sünger sonunda tüneli kendi vücudu ile doldurur. Ama, içi
oyulan ve zayıflanan kaya iskeleti zamanla kuvvetli akıntı ve dalgalara karşı
koyamaz duruma gelir.
Bu tür
süngerlerin büyük bölümü kayanın içindedir. Yanlızca dışarıdan tünelin giriş ve
çıkışında bacamsı papiller (bir çeşit küçük uzantı) görülür. Bazı papiller
kayadan ayırt edilemeyecek kadar küçüktür. Kayaların içini tümüyle kaplayan
türlerde çok sayıda giriş ve çıkış organına gereksinme duyulacağından, bunlar
kayanın üstüne ufak papillerle kaplanmış görüntüsünü verirler. Sünger,
kayalıklarda yaşayan bir çok canlının sığınağıdır. Çok büyük tür süngerler,
kanallarında binlerce karidesi barındırır. Bir tür deniz yıldızları süngerlere
sarılıp dinlenir. Yengeç, balık ve hatta deniz kestaneleri vazo tipindeki
süngerlerin dibinde düşmanlarından saklanırlar.
Bazı sünger
türleri belli bir yerde durağan yaşamaz. Suberites Domuncula adlı sünger
türünün larvası, içinde bir tür küçük yengeç yaşayan bir salyangoz kabuğu
üzerine yerleşir ; büyüdükçe kabuğu tümüyle sarar. Zamanla salyangoz kabuğunu
eritir ve önceden kabuğun içinde yaşayan küçük yengeç bundan sonra yaşantısını
süngerin boşluğu içinde sürdürür.
Dromia
vulgaris türü yengeçlerin kabuğu tüylü ve geniş, son çift bacakları yukarı
doğru dönüktür. Bunlar, süngerden bir parça koparıp ayakları ile üzeri tüylü
kabuklarına takar. Sünger burada yerleşir, gelişerek gizleme yaparmışçasına
yengeci örter. Böylece yengeç kendisini yemek isteyen balıklardan korunmuş
olur, çünkü balıklar süngeri yemezler. Sünger de yangecin sırtında sürekli yer
değiştirip daha çok beslenme olanağı bulur.
İlginç bir
Japon göreneğinin kökeni Spangiola (süngerde yaşayan karides) ile cam süngeri
(Euplectella ya da Venüs'ün çiçek sepeti) arasındaki ilişkiden gelir. Karides
çiftler halinde yaşar ve daha küçükken süngerin içine girer. Sonunda süngerden
çıkamayacak kadar büyür. Süngerin içinde yaşamını sürdürür, çünkü o da besinini
sudan süzerek alır. Böylece içine karides tutsak olmuş sünger Japonlar
tarafından yaşam boyu sadakatin simgesi sayılır ve evlenme hediyesi olarak
verilir.
Süngerin düşmanları dostlarına oranla çok azdır. Soğuk ve ılıman kuşak denizlerinde, deniz yıldızı ve deniz sarmaşığı süngerin düşmanlarıdır. Tropik denizlerde ise, bazı balık ve deniz kestaneleri süngeri kemirir ya da parçalarlar. Deniz kaplumbağaları da arada bir süngerden büyük parçaları ısırarak koparır. Ama çoğunlukla, iğne şeklindeki spikülleri ve bazı türlerin zehirli salgıları ile süngerler düşmanlardan korunurlar.
SÜNGERİN YARARLARI
Görünüş
güzelliğinin yanı sıra süngerler çok yararlıdır. Günümüzde çoğu yerlerde yapay
süngerler kullanılmasına karşın, doğal süngerlere olan istek azalmış değildir.
Doğal sünger hiç damlatmadan daha çok suyu tutar, temizlenmesi kolaydır ve daha
ağır işte daha uzun süre dayanır. Bu nedenle boyacı, cam silici ve seramikçiler
doğal süngerleri yeğlerler. Yüzyıllardır banyolarda ve yıllardır otomobil
temizliğinde kullanılan sünger günümüzde ilaç endüstrisi ve hücre dirim
bilimcileri (biologlar) tarafından da kullanılmaya başlamıştır. Bir çok deniz
omurgasızında olduğu gibi, süngerin de alışılmış anlamda savunma aracı yoktur.
Süngerler ne kavga edebilir ve ne de kaçabilirler. Bu nedenle süngerler zehirli
ya da zehirsiz çok güçlü sıvılar salgılar. Bu sıvıların bazı insan
hastalıklarının iyileştirilmesinde kullanılması, ilaç endüstrisinin yeni bir
umudu ve beklentisidir.
Aynı
zamanda, hücre düzeyinde yaşamın gizlerini çözmek için bilim adamları süngere
her gün daha çok zaman ve dikkatlerini ayırıyorlar. Sünger hücrelerinin
hareketleri, karşılıklı ilişkileri ve diğer ayrıntıların incelenmesi insan
hücresinin evrimi ile ilgili bigilerin tamamlanması yönünden çok yararlı
olmaktadır.
Günlük yaşamımızda çok çeşitli amaçlarla kullandığımız süngerden ayrıca ilaç üretiminde yararlanılması, hücre yapısında çok değerli bilgiler elde edilmesi, doğanın insanoğlu için ne denli bitmez tükenmez bir kaynak olduğunu birkez daha kanıtlamaktadır.
notbak.com
Süngerler Süzme Makineleri Süngerlerde Üreme Başarılı Uyum Değişik Ortamda Süngerler Süngerin Yararları ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım eğitim öğretim kaynakları
Benzer Biyoloji Ders Notları
- Enerjinin Temel Molekülü ATP (Adenozin Trifosfat)
- Mayoz Bölünme
- Dişi Üreme Sistemi
- Enerji Ve Hayat
- Canlılar Arasındaki Beslenme İlişkileri Ve Yaşama Birlikleri
- Hücre Zarından Madde Geçişleri (Pasif Taşıma)
- Ders Notları Ekleyin
- Ders Notları Ana Sayfa
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.