The Past Continuous Tense
THE PAST CONTINUOUS TENSE
A- Kullanılış Yerleri :
|
Şimdiki
Zamanın Hikayesi
1. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
belirli bir anda devam etmekte olan eylemleri anlatmak için kullanılır.
Süreklilik gösteren bu eylemlerin ne zaman başladığı ve ne zaman biteceği
önemli değildir. Bizi ilgilendiren şey, bir eylemin geçmişte belirli bir anda
devam edip etmemesidir.
*What were you doing at eight o'clock
this morning?
Bu sabah saat sekizde ne yapıyordun?
*I was writing a letter at ten o'clock.
Saat onda bir mektup yazıyordum.
*We were playing tennis at half past
nine.
Saat dokuz buçukta tenis oynuyorduk.
2. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
belirli bir olayın olup bittiği anda devam eden diğer eylemleri anlatmak için
kullanılır. Süreklilik gösteren bu eylemlerin ne zaman başladığı ve ne zaman
biteceği önemli değildir. Bizi ilgilendiren şey, geçmişte olup biten belirli
bir olay anında devam eden eylemlerdir. Geçmişte olup biten belirli bir olay "THE
SIMPLE PAST TENSE" ile
süreklilik gösteren diğer eylemler de "THE PAST CONTINUOUS TENSE"
ile gösterilir.
Main ClauseAna Cümle |
Subordinate ClauseYan Cümlecik |
The Past Continuous Tense
We were having breakfast -A- |
The Simple Past TenseWhen my father came. -B- |
*We were having breakfast when my father
came.
Babam geldiği zaman kahvaltı yapıyorduk.
*I was washing my car when it began to
rain.
Yağmur yağmaya başladığı zaman otomobilimi
yıkıyordum.
*We were living in Turkey when the war
broke out.
Savaş çıktığı zaman Türkiye'de yaşıyorduk.
3. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
belirli bir süre birbirine paralel olarak devam eden iki eylemi dile getirmek
için kullanılır. Gerek ana cümlede gerek yan cümlecikte "THE
PAST CONTINUOUS TENSE"
kullanılır. Bu durumda kullanılan bağlaçlar şunlardır.
When / while / as / just as / all the
time
*Tom was singing while I was having a
bath.
Ben banyo yaparken Tom şarkı söylüyordu.
*We were dancing as they were playing
bridge.
Onlar briç oynarken biz dans ediyorduk.
*Just as it was raining, we were
running home.
Tam yağmur yağdığı sırada biz eve koşuyorduk.
NOT: Bazen geçmişte kısa bir süre içinde devam
eden iki eylemi veya iki eylemden birini "THE
SIMPLE PAST TENSE" ile gösterebiliriz.
*When I heard the news, I began to cry.
Haberi işitince ağlamaya başladım.
*My father was reading his book while
Mother set the table.
Annem masayı hazırlarken babam kitap
okuyordu.
4. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE"
geçmişte belirli bir süre içinde devam eden eylemleri göstermek için
kullanılır.
*Yesterday, from four o'clock to five o'clock, we were dancing.
Dün saat dörtten beşe kadar dans ediyorduk.
*All last week, we were studying our lessons.
Bütün geçen hafta derslerimizi çalışıyorduk.
5. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
sürekli olarak alışkanlık halinde tekrarlayan ya da bıkkınlık veren eylemleri
anlatmak için kullanılır. Bu türlü söz dizilerinde genellikle aşağıdaki
süreklilik zarfları kullanılır.
Always : her zaman
Continually : sürekli olarak
Constantly : sürekli olarak
Perpetually : aralıksız olarak
Frequently : sık sık
All the time : her zaman
Forever : daima
*He was always making mistakes all the time at school.
O okulda iken daima yanlış yapardı.
*I was continually losing my keys.
Sürekli olarak anahtarlarımı kaybediyordum.
*Lora was always finding fault with the students.
Lora öğrencilerde daima hata buluyordu.
6. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
olup biten ya da devam eden bir eylemin ne zaman yapıldığını gösteren yan
cümleciklerde kullanılır. Bu yan cümlecikler ana cümleye aşağıdaki bağlaçlarla
kullanılırlar.
While
/ when / as / just as / all the time
*I was swimmimg in the sea when the children were playing on the sand.
Çocuklar kumda oynarken ben denizde
yüzüyordum.
*I was reading while my mother was setting the table.
Annem sofrayı kurarken ben okuyordum.
*We were dancing as they were playing bridge.
Onlar briç oynarken biz dans ediyorduk.
7. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
yapmak istediğimiz fakat gerçekleşmeyen eylemleri ve kesinlikle emin
olmadığımız bekleyişlerimizi dile getirmek için kullanılır.
*Did Dora go to the party?
Dora partiye gitti mi?
*No, she didn't, but she was hoping to.
Hayır, gitmedi fakat gitmeyi ümit ediyordu.
*Did your brother pass the exam?
Erkek kardeşin sınavı geçti mi?
*I don't know, but he was expecting to.
Bilmiyorum, fakat geçmeyi ümit ediyordu.
8. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" şimdi
ya da gelecekte gerçekleşmeyecek ya da değiştirilmiş olan isteklerimizi ve
kesinlikle emin olmadığımız bekleyişlerimizi dile getirmek için kullanılır.
*When is your
father going to buy a new car?
Baban ne zaman yeni bir otomobil alacak?
*He was hoping to next week, but he won't be able to.
Gelecek hafta almayı ümit ediyordu, fakat
alamayacak.
*When are they getting married?
Onlar ne zaman evlenecekler?
*They are planning to this month, but they won't be able to.
Bu ay evlenmeyi planlıyorlardı, fakat evlenemeyecekler.
9. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
olan bir olay, bir hikayeyi, ya da gördüğümüz bir yeri, bir kimseyi anlatırken
kullanılır.
*Ayşegül was wearing a blue dress at the ball.
Ayşegül baloda mavi bir elbise giyiyordu.
*Smoke was coming from the chimney of the farmhouse. The farmer's children were playing
wity the dog and the farmer himself was leaning on the gate.
Çiftlik evinin bacasından duman çıkıyordu.
Çiftçinin çocukları köpekle oynuyor, ve çiftçi ise bahçe
Kapısına
dayanıyordu.
10. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" geçmişte
pek seyrek olan bir olayı anlatmak için "THE SIMPLE
PAST TENSE" yerine
kullanılır.dersimiz.com
*The other day I was talking to the Prime Minister of Turkey.
Geçen gün Türkiye Başbakanı ile konuşuyordum.
*Last night I was dancing with the beautiful daughter of the admiral.
Dün gece amiralin güzel kızı ile dans
ediyordum.
11. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" bazen
"THE SIMPLE PAST TENSE" yerine soru cümlelerinde, soruyu daha nazik bir şekle dönüştürmek için
kullanılır.
*What were you doing before you came here?
Buraya gelmeden önce ne yapıyordun?
*What did you do before you came here?
Buraya gelmeden önce ne yaptın?
12. "THE
PAST CONTINUOUS TENSE" koşul
gösteren yan cümleciklerde dilek kipi olarak kullanılır.
*If she were writing the letter now, I would post in the afternoon.
Mektubu şimdi yazıyor olsaydı öğleden sonra
postalardım.
Editör 3
The Past Continuous Tense ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım eğitim öğretim kaynakları
Benzer İngilizce Ders Notları
- İngilizce Dersi Çalışma Notları
- İngilizce Ulusal ve Dini Bayramlar - National and Religious Festivals
- Countable (Sayılabilen) - Uncountable (Sayılamayan)
- İngilizce Meslek Tanıtımları
- Geçmiş Zaman (Simple Past Tense)
- Atatürk'ün İngilizce Hayatı
- Ders Notları Ekleyin
- Ders Notları Ana Sayfa
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.