Eğitim Sitesi

Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri

Ana Sayfa > Eğitim Yazıları > Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri

Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri

Türk eğitim tarihinde ilk kez doğrudan "eğitim bilimi"ne ilişkin görüşler ileri sürdüğü bilinen düşünür Farabi''dir. Ona göre:

 

Eğitimin amacı, mutluluğu bulmak ve bireyi topluma yararlı hale getirmektir.

 

Üç tür eğitimci vardır: Aile reisi, aile fertlerinin; öğretmen, çocuk ve gençlerin; devlet başkanı, milletin eğitimcisidir.

 

Öğretim, milletler ve şehirlerde nazarî (kuramsal) erdemleri var etme demektir. Eğitim ise, milletlerde ahlâkî erdemleri ve iş sanatlarını var etme yöntemidir. Öğretim konuşmakla başlar.

 

Eğitim, milletlerin ve şehirlerin kendilerinde bu işleri yapma azmini uyarmakla amelî(uygulamalı) durumlardan doğan işleri yapmakla alışkanlık yoluyla başlar. Onlardan doğan huylar(kabiliyetler) ve işler ruhlara hakim olmalıdır ve onlara aşıkmış gibi yapılmalıdır. Azim, sözle veya işle ortaya konulabilir. Bu ayrım, öğretimim kuramsal, eğitimin de davranış değiştirmeye ağırlık veren bir bir uğraşı olduğu anlayışına uygundur.

 

Öğretimde yöntem konusunda, kolaydan zora gidilmesini istemiş, böylece çok değerli bir ilkeyi ortaya koymuştur.

 

Bir şey öğretilmeden ötekine geçilmemeli, sorunlar tek tek incelenmelidir. "Su damlaya damlaya taşta gedik açar."

 

Öğretmen öğrencilerle "Sokrat" gibi tartışmayı bilmelidir.

 

Öğretimde mantık ve felsefeye yer verilmelidir.

 

Çocuklar, karar verme yeteneği güçlü ve sorumluluk duygusuna sahip olarak yetiştirilmelidir.

 

Disiplin ne sert ne yumuşak olmalı, ılımlı bir yol izlenmelidir.

 

Farabi, bilimsel meseleleri araştırmanın çeşitli yöntemleri olduğunu, bu konunun başlı başına bir bilim alanı sayılması gerektiğini söylemekle bilimsel yöntem alanında değerli bir görüş ortaya koyar.

 

Bilinmeyen konular araştırma ve öğretimle açıklığa kavuşturulmak istenince mesele (problem) ve çözülünce de bilgi haline dönüşür.

 

Her meselede aranan, kesin gerçeği elde etmektir. Ama çok defa kesinliği elde edemeyiz.

 

Aradığımızın bir kısmına dair kesinlik, geri kalanlara dair zan ve kanaat elde edebiliriz. Tek yöntem bizi sorunlar hakkında çeşitli kanaatlere götüremez.

 

Şüphe de bir arayış yöntemi olmalıdır.

 

"Milletin eğitimcisi" olan hükümdar, bazen ikna, bazen zorlama yöntemine başvurabilir. Fakat bu bilgi ve beceri gerektirir. Farabi'ye göre, hükümdarın doğuştan sahip olması ve sonradan kazanması gereken bazı özellikler vardır:

 

Birde ülkenin yöneticilerine bakalım. Hükümdarın doğuştan sahip olması gereken özellikler:

 

Vücudunun tam, organlarının sağlam olması

 

Zeki, uyanık ve hafızasının güçlü olması,

 

Öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmesi

 

Yemeye, içmeye ve kadınlara düşkünlük göstermemesi

 

Kumardan sakınması

 

Doğru sözlü, âdil, ılımlı ve iradesinin güçlü olması

 

Sonradan kazanması gereken özellikler yetenekler;

 

Bilge olması

 

Önceki kanun ve kuralları bilmesi

 

Gerektiğinde aklını kullanıp ülke çıkarlarına uygun yeni hükümler getirebilmesi

 

Güzel konuşma sanatını öğrenerek halkını çeşitli konularda aydınlatması

 

Savaş sanatını bilmesi

 

Yorgunluklara dayanıklı olması

 

İBN-İ SİNA'NIN EĞİTİM GÖRÜŞLERİ

 

Çocuğun eğitimi ve öğretimi:

 

Doğan çocuğa babası iyi bir ad koymalı, çocuk sütten kesilir kesilmez, kötü huylar edinmeden eğitimine başlanmalıdır.

 

Çocuğun ilk eğitimi ahlâk eğitimidir. Bu çocuğu kötü iş ve arkadaşlardan uzaklaştırıp iyi arkadaşlarla oynamasını sağlamak, onu iyi davranışlara teşvik ile olur. Çocuğa fazla baskı yapmamalı, hataları uygun bir biçimde düzeltilmelidir.

 

Çocuk 6 yaşına gelince okula gönderilmeli, 14 yaşına kadar okutulmalıdır. Öğretmen dindar, dürüst, bilgili, insaflı, temiz, kibar olmalı; çocuk eğitimi ve öğretimini bilmeli, çocukların yeteneklerini tanımalı, onlarla ilgilenmeli ve onları yalnız bırakmamalıdır.

 

Öğretmen çocuğa karşı ne küstahlık yapabileceği kadar yumuşak, ne de soru soramayacağı kadar sert davranmalıdır. Çocuk bu dönemde iyi arkadaşlarla tanıştırılmalıdır. Böylece birbirlerinin iyi huylarını görür ve daha iyi olmaya çalışırlar; ayrıca aralarındaki doğal rekabet nedeniyle daha başarılı öğrenim yaparlar.

 

İbn-i Sina zengin ve eşraf çocuklarının ayrı özel ders alarak yetişmelerini uygun bulmaz. Çünkü çocuk tek başına öğretmenle karşı karşıya kalmaktan sıkılacağı gibi, çocuklar kendi rahat ve teklifsiz çevrelerinde birbirlerinden çok şey öğrenirler. Çocuklar beraber olunca birbirlerine ve haklarına saygı gösterme alışkanlığı kazanırlar:

 

İbn-i Sina eğitim ve öğretimim altı türünden söz eder:

 

▪Zihnî Öğretim: Öğretmen genel bir konuyu nedenleriyle örnekler vererek açık bir şekilde anlatır. Örneğin kışın su donup genişlediği için kabını parçalamaktadır.

 

▪Sınaî Öğretim: Öğretmen araç-gereç kullanmasını öğretir. Testere, rende vb.

 

▪Telkinî Öğretim: Öğretmen tekrar ettirerek şiirler ve otların adlarını vs. öğretir.

 

▪Tedibî Öğretim: Öğretmenin öğüt ve nasihat yolyla gerçekleştirdiği öğretimdir.

 

▪Taklidî Öğretim: Öğretmenin söylediklerinin aynen ve hemen benimsenmesidir. Bunun için öğretmenin güvenilir olması gereklidir.

 

▪Tenbihî Öğretim: Öğretmenin öğrenciye çevresinde karşılaştığı olayları, bunların nedenlerini ve etkilerini öğretmesidir.

 

add

tag Farabi'nin Eğitim Görüşü İBN-İ SİNA'NIN EĞİTİM GÖRÜŞLERİ eğitim bilimi eğitim bilimleri görüşleri

Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri Hakkında Yorum Yazın...

  

Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri Hakkında Yorumlar

Atama bekleyen öğretmen Endamımız her şeyin en güzelini bilir lakin atasını beğenmeyen tek toplum ne yazık ki bizleriz

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Yeni Eklenen Eğitim Yazıları

Farabi'nin Ve İbn-I Sina'nın Eğitim Görüşleri