Bir grup bilim adamı, kurtla kuzu arasındaki küskünlüğü müzikle ortadan kaldırabileceklerini iddia edip denemelere başlamışlar.
Kurtla kuzunun bir arada bulunabileceğine inanmayan bir başka grup ise sonucu görmek için bir heyet oluşturup denemelerin yapıldığı yere gitmiş.
Kurdun kuzu ile olan probleminin ortadan kalktığı izlenimini edinen bilim adamları, bu işi nasıl başardıklarını sorduklarında şu cevabı almışlar;
— Gayet kolay oldu, ancak kafese arada bir yeni kuzu koymak zorunda kalıyoruz...
vildan 2023-03-26
En Güzel Hayvan Fıkraları Okuyun
Hayvanat bahçesindeki emekliliği çoktan gelmiş olan yaşlı aslan kafesinde uyukluyordu. Kamyondan indirilen bir genç aslanı da aynı kafese koydular. fıkraoku.com O gün hayvanat bahçesi çalışanı bakıcı, uyuklayıp duran yaşlı aslana koca bir sığır budu verirken, genç aslana da iki tane muz verdi.
Ertesi günde ve daha sonraki günlerde hep aynı şey tekrarlandı.
Altıncı günde açlık canına tak diyen genç aslan, bakıcı iki muzu uzatırken:
- Affedersin ama bakıcı bey, dedi. O da aslan ben de aslanım. Üstelik o yaşlı ve tembel de... Neden ona her gün bir sığır budu verirken bana iki muz veriyorsun? Ben, aslan değil miyim? Muz beni doyurur mu?
- Evet aslansın, aslansın da, sen hayvanat bahçesinin envanterinde maymun kadrosunda görünüyorsun, dedi bakıcı.
Kral 2023-09-23
Tilkinin biri ormanda yiyecek aramak için gezerken, ağacın dalına oturmuş bir horoz görür. Yenecek güzel bir av olduğunu düşünüp horoza seslenir.
- Selamünaleyküm ey horozların en güzeli, güzel sesli horoz, in aşağıya da kılalım birlikte öğle namazını.
Tilkinin söyledikleri, horozun pek hoşuna gider ve tilkiye şöyle cevap verir:
- Aleykümselam ey tilkilerin kurnazı...
Geliyorlar tepeden bir avcıyla bir tazı...
Bekleyip hep birlikte kılalım cemaatle namazı.
Tilki, avcı ile tazının gelmekte olduğunu duyunca, tehlikeyi anlar, horoza seslenir:
- Ya horoz efendi, şimdi hatırladım, benim abdestim bozulmuştu, bi koşu gidip abdest alayım, der. Ve oradan ardına bakmadan uzaklaşır.
fıkraoku.com 2023-09-22
Adamın biri bir papağan almak ister ve bir petshopa gider. Gözüne bir papağan kestirir ve bu papağanın fiyatını sorar.
- Affedersiniz, bu papağan kaç para?
- 100 bin
- Allah Allah! Niye bu kadar pahalı?
- Bu papağan İngilizce biliyor efendim.
Diye yanıtlar satıcı. Adam papağanın yanındaki bir başka papağanın fiyatını sorar. Satıcı;
- 200 bin
- Peki bu niye diğerinden daha pahalı?
- Bu papağan iki dil biliyor efendim, o yüzden biraz daha pahalı.
Adam başka bir papağanın fiyatını sorar. Satıcı;
- Bu papağan 500 bin
- Peki bu niye diğerlerinden daha pahalı?
- Bu papağan beş dil biliyor ve dört işlem biliyor efendim.
Adam en köşede duran cılız ve bakımsız papağanın fiyatını sorar. Satıcı..
- Bu papağan 1 milyon değerinde,
deyince müşteri şaşkınlıkla sorar;
- Peki bu papağanın ne özelliği var ki?
- Bilmiyorum efendim, ama hepsi buna müdürüm diye hitap ediyorlar...
fıkraoku.com 2023-07-25
Orman içinde kurt ile eşek tartışıyorlarmış. Kurt:
- Çimen yeşildir.
Eşek:
- Çimen sarıdır.
diye uzun süre tartışmışlar. Sonunda konuyu ormanın kralı aslana anlatmışlar.
Aslan kurda bir ay hapis cezası, eşeğin de cezalandırılmamasına karar vermiş.
Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş:
- Gerçekten sen de çimeni sarı mı görüyorsun?
Aslan:
- Hayır çimen yeşildir.
- O halde neden bana 1 ay hapis cezası verdin? Demiş kurt.
Aslan da demiş ki;
- Eşekle tartıştığın için...
fıkraoku.com 2023-06-06
Günün birinde kutuplarda dolaşan yavru kutup ayısı babasının yanına gelince sormuş:
- Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?
- Elbette yavrum nereden çıkardın bunu?
Yavru kutup ayısı "Allah Allah!.." deyip gitmiş.
Bu sefer annesinin yanına gitmiş ve sormuş,
- Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?
- Tabii evladım kutup ayısısın.
Yavru tekrar "Allah Allah!.." deyip, yeniden babasının yanına gitmiş.
Bir daha sormuş;
- Yaa baba Allah aşkına doğru söyle, beni evlatlık falan almadınız değil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum.
Baba dayanamamış artık;
- Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyorsun ki bunu?
Yavru ayı titreyerek:
- Yahu donuyorum baba, donuyorum...
Ercan Boz 2023-04-05
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, her şeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip gazoz açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa:
- Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim...
Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir, iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
- Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...
- Elbette...
Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış:
- Gitmiyorum işte, gitmiyorum...
fıkraoku.com 2022-10-15