Kekemenin biri bir gün Beşiktaş'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamış, en yakınındakı bir bakkala girip
-KakakakarrdeşHH, bubububurraaalarrrrdaddadadad bbbi kekekemememe okukukukuluuu varmış, nenenenerededede bibibiliyor musususun? diye sormuş.
Bakkal cevap vermiş:
-Okulun yerini bilmiyorum ama kardeşim, senin okula hiç ihtiyacın yok! Bence gayet iyi kekeliyorsun!.
2011 2023-02-17
En Güzel Karışık Fıkralar Okuyun
Hıristiyan bir ülkede tufan olmuş. İnsanların hepsi oradan uzaklaşmış. Ülkenin başka tufan olmayan bölgelerine göç etmişler. Sadece kilisedeki papaz kiliseden ayrılmıyormuş. Nedeni ise; Kilise Tanrın'ın evidir. Tanrının kendisini koruyacağını söylüyormuş. Papaz; "Ben insanlara Tanrı yolunu öğretiyorum. Bu nedenle Tanrı beni kurtarır." diyormuş. Yağmurlar yağmış, seller olmuş, her yeri su basmış. Devlet yetkilileri arabayla papazı almaya gelmişler. Papaz "Allah beni kurtarır." demiş ve gitmemiş.
Sular iyice yükselmiş. Papaz kilisenin ikinci katına çıkmış. İnsanlar bu defa kurtarmaya botla gelmişler. Papaza:
— Boğulup gideceksin gel kurtaralım seni, dedilerse de papaz inat etmiş gitmemekte. "Allah beni kurtarır." demiş tekrar.
Sular yükselmeye devam etmiş. Papaz kilisenin en yüksek yerine çıkmış. Bu defa helikopterle gelmişler papazı kurtarmaya. Papaz bir kere inat etmiş ya; "Tanrı beni kurtarır, ben Tanrıya güveniyorum." demiş, gitmemiş. Sular daha da yükselmiş. Papaz gidecek ve tutunacak yer bulamadığı için sularda boğulmuş gitmiş. Papaz ölünce öteki dünyada Tanrıya yakınmış:
— Ben sana çok güvendim kurtaracaksın diye. Ama bütün ümitlerim boşa çıktı. Benim canımı aldın sular altında, demiş. Tanrı da;
— Ben sana kurtulman için üç şans verdim. Sen aklını kullanamadın, ben ne yapayım... demiş.
Edward 2023-02-17
İngiliz, Amerikan ve Türk Liderleri Fıkrası
İngiltere, Amerikan ve Türkiye'den üst düzey devlet yöneticileri bir araya gelmiş, sohbet ediyorlarmış. Konu da ekonomi ve işçi ücretleri üzerineymiş. Sözü ilk olarak Amerikalı yetkili almış;
— Biz çalışan vatandaşlarımıza ayda 4000 dolar dolar veririz. Bu paranın 2000 dolarını harcar, 2000 dolarını ne yaparlar bilmeyiz.
İngiliz de şöyle demiş;
— Biz çalışan vatandaşlarımıza ayda 2000 Euro veririz. Bu parayla rahatça geçinirler. Eğlenceye nerden para bulurlar bilemeyiz.
Türkiye temsilcisi söz alır;
— Biz çalışan vatandaşımıza ayda 11 bin TL veriyoruz. Türkiye'de geçinebilmek için 30 bin TL gereklidir. Kalan 19 bin TL'yi nereden bulurlar bilemeyiz...
Edward 2023-02-17
Bir mühendis, bir fizikçi ve bir matematikçi bir oteldedir.
Derken mühendis burnuna gelen duman kokusuyla uyanır, hole çıkar, bir de bakar ki bir yangın var. Eline geçirdiği bir kovaya su doldurarak yangını söndürmeye çalışır.
Daha sonra fizikçi uyanır, aynı yangını görür ve yangın hortumunu bulur ve başlar hesap yapmaya. Su basıncı, alevin şiddeti, aradaki mesafe falan derken yaptığı hesaplara göre yangının sönmeyeceği ortaya çıkar ve yatağına geri döner.
Daha sonra matematikçi kalkar kokunun etkisiyle hole koşar. Bir de bakar ki yangın var. Derken çözüm aramaya koyulur. Yangın hortumunu bulur ve
– Çözümü buldum diye bağırarak yatağına geri döner.(İkinci versiyon yaptığı hesaplara göre yangının sönmeyeceği ortaya çıkar ve yatağına geri döner.)
Çisem 2023-04-08
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
"Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin kafasına dayadı:
"Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
"Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
"Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
"Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz sıkarmış."
fıkraoku.com 2021-08-20
bir kız kalp ameliyatı olacakmış ameliyata girmeden önce sevgilisiyle konuşmuş:
''seni seviyorum falan filan (fazla detaya gerek yok )
neyse ameliyattan sonra kız uyanmış yanında babası varmış kız babasına sormuş sevgilim nerede
babası sana kalbi kim verdi biliyomusun kız tabi ağlamaklı nee diyebilmiş
babası:
''ŞAKA ŞAKA TUVALETE GİTTİ GELİR ŞİMDİ''
nagiş 2011-10-03
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır.
Bir gün Huriye, Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye "Ay kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim!" der.
...Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra Düriye "Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine ses itiraz yok.
Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar. Yolda bastonları ile tin tin yürürken aralarında şu konuşma geçer.
Huriye:
— Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi; ne kadar pinti olmuş bize bir kahve bile ikram etmedi!
Nuriye:
— Kııız, Düriye'yi ne zaman gördün?
Sezgin Altay 2018-01-17