Eğitim Sitesi

Nasrettin Hoca Fıkraları 432 Fıkra

Sen Beğendin, Ben Doldurdum Fıkrası

Nasreddin Hoca, "İnsanlar nefislerinin istediklerini düşünmeden yapmamalıdırlar. Nefsinizin beğendiği her şey ahirette önünüze geldiğinde, ondan kaçmak, kurtulmak isteseniz de kurtulamazsınız," diye bir vaaz etmiş.

Ertesi gün birkaç köylü arkadaşı ile beraber, kasabaya pazara gitmek üzere yola koyulmuşlar. Tabii o zamanın vasıtası, herkesin eşeği.

Yolda giderken konu yine nefsin istekleri ne gelmiş. Bir kısım köylüler:

- "Ben nefsime zulmetmem. Nefsime hoş gelen şeyleri yaparım. Benim zevkimdir, hakkımdır" gibi savunmaları biraz da Nasreddin Hocayı kızdırmak için yapıyorlarmış.

Hoca, eşeklerinin yoldan daha evvel geçmiş hayvanların pisliklerini koklamak için durduklarını değerlendirmiş. Kokladığı pislikleri, hayvanının yem torbasına doldurmaya başlamış.

Birkaç saat sonra bir çeşme başında mola vermişler. Azıklarını çıkarıp yerlerken, eşeklerinin başına da yem torbalarını takmışlar. Nasreddin Hoca'nın eşeği yem torbası boynuna takılınca kısa bir süre güzelce koklayıp, sonra huysuzlanmağa ve kafasını hızla sallayıp torbadan kurtulmağa uğraşınca:

- "Ne huysuzlanıp, torbadan kurtulmağa çalışıyorsun?" demiş Hoca, "Sen beğendin, ben doldurdum."

Görenler: "Hocam bu çok yanlış. O hayvan bunu ne anlayacak." dediklerinde, Nasreddin Hoca taşı gediğine koymuş:

- "İnsanlar bir de kendilerine baksınlar!.. Bu dünyadan ahirete hazırladıkları çıkınlarındakiler kendilerine orada ikram edilince ne yapacaklar?"

fıkraoku.com 2018-01-12

En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun

İkinizin Arasında Gidiyorum Fıkrası

Nasreddin Hoca bir Kadı ile Bir tüccara yoldaş olmuş. Ortada Hoca, sağında Kadı efendi, solunda Tüccar efendi, hem konuşuyorlar hem de yürüyorlarmış. Hoca efendi yeri geldikçe yol arkadaşlarının yaşamları ve ibadetlerindeki gevşeklikleri konusunda söz dokundururmuş.

Makamına güvenip, kendini çok büyük bir adam sanan Kadı efendi, Hoca'ya:

- Sana da lâf yetişmez ki, istersen öyle kurnaz kesilirsin ki, en yaman muzırları bile geride bırakırsın. İstersen yaban öküzünden daha şaşkın görünürsün.

- Yok canım, abartıyorsun, bak ben haddimi nasıl biliyor, muzırla yaban öküzünün arasında gidiyorum, demiş.

Cerensu 2022-04-09

Bu Nasıl Ülke Fıkrası

Nasrettin Hoca, bir kış günü köye gitmek için yola çıkar. Her taraf buz tutmuştur. Birden çevresini köpekler sarar. Taş almak için eğilir. Ama hangi taşa el attıysa bir türlü yerinden kıpırdatamaz. Köpeklere bakarak elini açar:
- Ey Allah'ım bu nasıl ülke? Taşları bağlayıp köpekleri salmışlar.

fıkraoku.com 2019-04-05

Dört Yüz Akçe Fıkrası

Bir gün Nasreddin Hoca bakmış,uzaktan bir köylü topluluğu geliyor. Hemen yere sırtüstü uzanmış.
Biraz sonra birkaç köylü gelmiş.
Köylülerden biri:
"Bir fakir ölmüş, bu adam için kefen parası toplayalım."
Köylüler paralarını birleştirmiş ve beş yüz akçe olmuş.
Bir köylü parayı sayarken:
"Bunun gömülmesine yüz akçe yeter," demiş" kalan dört yüz akçeyi de güvenilecek birini bulursak evindekilere, arkasında kalanlara veririz."
Hoca bu sözü duyunca hemen fırlamış:
"Arkadaşlar Siz en iyisi o dört yüz akçeyi bana verin, ben evde kalanlara sağ salim götüreyim Daha dört yüz akçeyi götüremeyecek kadar ölmedim"

Mehmet Cihan 2023-02-20

Tavuk Suyu Fıkrası

Bir yabancı konuk olur Hoca ya;
Ama nezaket bu ya,
Tutar bir de tavşan hediye eder:
Çoban armağanı çam sakızı der.

Hoca bir güzel pişirir tavşanı.
Akşam olur, gelir yemek zamanı;
Orta yere bakır sini kurulur,
Hep birden etrafına oturulur.
Hoca hem yer, hem sohbet eder.
Ertesi gün misafir kalkar gider.
Bir içinde de pek kaynaşılır.

Arkasından başka bir konuk gelir;
Tavşan getirenin komşusuyum der.
Hoca bu adamı da buyur eder.

Tavşanın suyuna bir çorba yapar;
Adam çorbayı yer, ağzını kapar.
O konuk da gider, gelir başkası:
Tavşan getirenin bir akrabası.

Gittikçe sıklaşır bu misafirler;
Fakat Hoca'nın canına tak eder.
Tavşansa tavşan, der, anladık ama,
Bu kadar da yük olunmaz adama.

Komşular gidip gidip gelmededir;
Bir sefer tam beş kişi birden gelir.
Hoca bu konukları da karşılar;
Adamlar şöyle derler Hoca ya:
Hani tavşan getiren vardı ya,
Komşunun komşusuyuz biz onun.
Hoca: Ya! der, buyurun!

Akşam olur, sofra kurulur yine;
Bir tas konur sofranın üzerine:
Kuyu suyu ile dolu bir koca tas.
Konuklar bu, işten bir şey anlamaz.
İçlerinden biri tasa eğilir;
Sorar: Hocam bu nedir?
Hoca hemen doğrulur:
Bu der, tavşanın suyunun suyudur.

Ada Arcan 2016-09-26

Leblebi Tozu Fıkrası

Köyde tarlalarına doğru eşekleriyle giderlerken, Nasreddin Hoca'ya bir yol arkadaşı "aç avucunu" diyerek şekerli leblebi unu ikram etmiş. Avucundakini yemeye çalışırken yel esmeye başlamış. Ağzına atmağa çalıştığı leblebi ununu rüzgâr alıp uçuruyormuş.

Yolda birisi onu öyle görüp sormuş.

- "Efendi, ne yiyorsun?"

- "Hiç" demiş Hoca, "rüzgâr böyle sürerse yel yiyorum."

dersimiz.com 2016-07-01

Padişaha Hediye Fıkrası

Nasreddin Hoca iri iri, sap sarı, mis kokulu ayvaları bir sepete güzelce doldurmuş, götürüyormuş.
Yolda birsi selâm vermiş ve;

- "Böyle nereye gidiyorsun, Hoca efendi?" diye sormuş.

- "Padişaha armağan götürüyorum," demiş Hoca.

- "İncir götürsen daha iyi edersin," demiş adam. "Baksana incirler ne kadar olgun ve güzeller, ayvalar belki sert olabilir."

Hoca ayvaları bahçesine boşaltıp, itina ile incirleri toplayıp sepete yerleştirmiş. Padişahın yanına varıp hediyesini sunmuş.

Meğer Padişah incirden hiç hoşlanmazmış. Hoca'nın incirleri kasden getirdiğini düşünerek, adamlarına buyruk vermiş.

- "İncirleri teker teker şu adamın kafasına atın."

İncir yağmuruna tutulan Hoca, kafasına her incir vurduğunda:

- "Oooh, çok şükür" dermiş.

Padişah:

- "Bre Hoca" demiş. "Nedir bu? Kafana vuruldukça şükrediyorsun?"

Hoca yine :

- "Çok şükür çok şükür" demiş. "Ya dostumun sözünü dinlemeyip de ayvaları getirseydim! ."

dersimiz.com 2016-07-01

Fıkralar Ana Sayfa

Diğer Nasrettin Hoca Fıkraları

İlk Sayfa ... 14 15 16 [17]18 19 20 ... Son Sayfa

Bir Fıkranızı Paylaşın...

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivinde 432 Fıkra Kayıtlı.