Nasreddin Hoca bir gün hem ezan okuyor, hem de camiden koşarak çıkıyormuş.
- Niçin hem ezan okuyor, hem de camiden koşarak çıkıyorsun? Diye birisi bağırmış.
Hoca şöyle inandırıcı bir cevap vermiş.
- Bakalım sesim nerelere kadar varıyor diye dinlemeye gidiyorum.
dersimiz.com 2016-04-11
En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun
Bir devirde Nasrettin Hoca büyük bir para sıkıntısına düşmüş. Ne yapsın? Başlamış gece gündüz evinde yüksek sesle dua etmeye:
- "Yarabbim, bana yüz altın ver! Doksan dokuz olursa asla kabul etmem..." Onun durmadan böyle dua ettiğini duyan zengin bir komşusu merak etmiş. Yanına doksan dokuz altın alarak görünmeden Hocanın damına çıkmış. Tam Hoca aynı duayı sayıklarken başlamış bacasından teker teker altınları atmaya. Hoca, bacasından altın yağmaya başladığını görünce, Allah'ın nihayet duasını kabul ettiğine inanarak koşmuş. Başlamış altınları toplamaya... Bir taraftan da sayarmış. Altınların sayısı doksan dokuz olunca:
- "Buna da şükür Allah'ım! Varsın doksan dokuz olsun! Diyerek altınları cebine indirmiş." Bacanın tepesinde bu işin sonunu bekleyen zengin komşu hemen telaşlanmış. Yukarıdan seslenmiş:
- "Hoca! Hoca! Hani altınlar doksan dokuz olursa kabul etmeyecektin! Oldu mu ya!" Hoca pişkin bir tavırla şöyle cevap verir:
- "Doksan dokuz altını veren Allah, elbette birini de verir."
Eylül 2016-04-10
Hoca, namaz kıldırıp vaaz vermek ve biraz para elde etmek için üç günlük uzaklıktaki bir köye gitmiş, bir ağanın evine konuk olmuş. Ağa, Hocaya bir şey okutmuş, sonra aynı şeyi kendisi okumuş. Hocaya bir satır yazı yazdırmış, altına aynı yazıyı kendi de yazmış. Sonra demiş ki:
- Gördün ya, sen okudun, ben de okudum. Sen yazdın, ben de yazdım. Sana ne hacet, aramızda ne fark var? Hoca:
- Dur demiş, aramızda büyük bir fark var; Ben üç günlük yolu, yarı aç ve yaya geldim, sense burada rahat huzur içinde yan gelip yatıyorsun.
Mustafa 2016-04-10
Hoca kırda dolaşırken bir deli çobana rastlar. Çoban:
- Sen Hoca mısın? Diye sorar. Hoca:
- Evet, der.
- Sana bir şey sorsam bilir misin?
- Bilirim sor!.. der.
- Bilmezsen sormayayım. Zira kime sorduysam cevap veremedi.
- Sor dedik ya... der.
- Her ay yeni ay çıkıyor, sonra incelip kayboluyor. Sonra yine yenisi çıkıyor. O eskilerini ne yapıyorlar?
- Bu kadarcık şeyi bilemedin mi?.. Bir kısmını kırpıp kırpıp yıldız yaparlar, gökyüzü onlarla dolu. Bir kısmını da uzatırlar şimşek yaparlar, yağmurlu ve fırtınalı günlerde kılıç gibi uzar, sen bunları hiç görmedin mi? der.
Çoban biraz düşünür ve daha sonra:
- Aferin be, der. Gerçekten tam bir Hocaymışsın. Ben de öyle düşünüyordum.
dersimiz.com 2019-03-24
Nasrettin Hoca bir gün pazarda altı kağıt diye bağırarak ayakkabı satar. Adamın biri Nasrettin hocadan altı kağıta ayakkabı alır. Adam ayakkabıyı giyip gider. Adam biraz ilerledikten sonra ayakkabının altı yırtılır. Adam ayakkabının altının kağıttan olduğunu fark eder ve Nasrettin Hocanın tezgahına geri gider. Adam hocaya şunları söyler;
- Utanmıyor musun kağıttan ayakkabı satmaya.
Hoca;
- Eee ben altı kağıt diye bağırmıyor muydum demiş
Ahsen Altın 2023-08-21
Bir köy imamı Nasreddin Hocayı misafir olarak kabul eder. Ev sahibi de ona şöyle söyler:
- Beyim! Beyim! Siz yorgun musunuz, yoksa susuz musunuz? Karnı aç olan Hoca şöyle cevap verir:
- Buraya gelmeden önce bir su kaynağının önünde uyumuştum da.
Zülal 2016-04-08
Nasrettin Hoca iyi bir eğitim görmüştü. Bölgenin en iyi okullarına gitmişti. Bunu bilen ve okuma yazma bilmeyen bir komşusu bir gün Hocaya gelmiş:
- Hoca, oğlum Konya'da. Ona bir mektup yazar mısın? demiş. Hoca da:
- Ben Konya'ya gidemem, demiş.
- Sana, Konya'ya git demedim mektup yazmanı istedim. Hoca:
- Benim el yazımı benden başka kimse okuyamayacağından, mektubu okumak için kendim gitmeliyim.
dersimiz.com 2023-10-18