Hoca bir gün yabancı bir memlekete gitmiş. Bakmış ki, bu şehrin bütün halkı yiyip içmekte, eğlenmekte... Hocayı da davet ederek bir şeyler ikram etmişler. Hoca doyduktan sonra şöyle söylemiş:
- "Tuhaf şey! Bu ne ucuz şehir böyle?" demiş. Bu sözü duyan adamın birisi:
- "Efendi, sen deli misin? Bugün bayramdır. Herkes evinden pişmiş bir şeyler getirir, biz de burada yer, içer, eğleniriz" demiş. Hoca bunun üzerine:
- "Keşke her gün bayram olsaydı, herkes mutlu olurdu" demiş.
fıkraoku.com 2016-02-08
En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun
Nasrettin Hocanın karısı ölür. Ölen karısından beş çocuğu olan Hoca, beş çocuğu olan bir dul kadınla evlenir. Hocanın yeni eşinden de iki çocuğu olur. Bir gün karısı feryadı basar:
- Hoca Hoca yetiş! Senin çocuklarla benim çocuklar bir olmuş, bizim çocukları dövüyorlar.
fıkraoku.com 2018-07-11
Daha Ne Kadar Gideceğiz? Fıkrası
Hoca ile hanımı dört günlük yola daha yeni çıkmışlar. Hoca yola çıkar çıkmaz hanımına:
- Daha ne kadar gideceğiz hatun? diye sormuş.
Hanımı hocanın sorusunu şu şekilde cevaplandırmış:
- Bugün ile yarın gidersek daha iki günlük yolumuz kalır.
Bunun üzerine hoca:
- Desene hatun, yolu yarıladık.
fıkraoku.com 2022-10-16
Elbisen Ne Tarafta İse Fıkrası
Geveze adamın birisi, laf olsun diye Nasreddin Hocaya sormuş.
- Hocam, ikindi namazını kılarken hangi tarafa durmak lazım?
Hoca da, boş söze, boş cevap vermiş.
- Üstündeki elbisen ne tarafta ise o tarafa duracaksın efendi!
ONURCAN 2018-07-19
Nasrettin Hocanın iki tane hanımı varmış. Bunlara değişik zamanlarda birer mavi boncuk vererek kesinlikle diğer eşine veya başka bir kimseye göstermemesini tembih etmiş. Bir gün hanımlar Hocanın yanına gelerek sormuş:
- "Hocam hangimizi daha çok seviyorsun?" Hoca hemen işi bağlamış.
- Sadece mavi boncuk verdiğimi daha çok seviyorum.
fıkraoku.com 2016-02-01
Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
- "Hocam, kıyametin alâmeti nedir?"
- "Neme lâzım" demiş Hoca.
- "Aman Hocam" demişler, "Sen de nemelâzım dersen kime sorup öğrenelim?.."
- "Dedik ya neme lâzım diye" demiş Hoca. "Herkes neme lâzım derse, kıyamet alâmetidir!.."
ayça 2015-12-25
Ben Küçük Yangınlara Karışmam Fıkrası
Kasabanın en zenginlerinden olan Murat ağa, kendisinin çok akıllı olduğu için servet sahibi olduğunu sanırmış.
Cumadan cumaya camiye gelirmiş. Caminin yakınında, etrafı sağlam taş duvarlarla çevrili, içinde çok çeşitli meyve ağaçları olan büyük bir bahçe içinde, üç katlı kocaman bir evi varmış. Süslü ve pahalı elbiseler giyer, gururla dolaşırmış.
Nasreddin Hoca'nın cuma vaaz ve hutbelerini dinledikten sonra, vaaz işine gelmiyorsa;
-"Hoca, sen dünya işlerine karışma, din işi ayrı, dünya işi ayrı" der bilgiçlik taslarmış.
Bir gün Murat Ağa'nın evinde yangın çıkmış. O sırada cemaat öğlen namazından çıkmaktaymış. Murat ağa camiye doğru koşup, Nasreddin Hoca'ya ve cemaate hitaben:
- "Aman Hocam yetişin! Evimden alevler çıkıyor. Şu yangını söndürelim" diye feryat eylemiş.
Hoca sakin ve aldırışsız bir sesle:
- "Bak komşu, Kırk yılda bir de olsa bugün senin sözünü dinleyelim. O yangın bizim asla karışmamamızı istediğin bir dünya işidir. Hem meraklanma. Ev birkaç saat içinde kül olur ve yangın da söner. Ahirette, ateşten bir evde sonsuz yaşamaktan korkmayan, senin gibi cesur, yiğit, zengin, akıllı bir adamın böyle ufak bir yangın için telâşı da ne demek olur!" demiş.
Seyfullah Kaya 2015-12-18