Bir gün Nasrettin Hocaya sormuşlar:
- Hocam, bir adam karısını öperse orucu bozulur mu?
Hoca şu cevabı vermiş:
- Yeni evlenmişlerse bozulur, amma ikinci senede bilmem. Üçüncü senede ha bir tahtayı öpmüş, ha karısını, o zaman orucu bozulmaz.
fıkraoku.com 2019-04-06
En Güzel Nasrettin Hoca Fıkraları Okuyun
Hoca ne kadar uğraştıysa da bir türlü ata yardım alamadan binemeyince "Hey gidi gençlik!" der ve yola revan olur.
Halktan uzaklaştıktan sonra, kendi kendine:
- Senin gençliğini de biliriz ama neyse...
fıkraoku.com 2022-10-16
Hoca eşeğini pazara götürüp satmak ister. Bir müşteri çıkar. Eşeğin yaşını anlamak için dişine bakmak ister ama eşek adamın elini ısır. Adam söylenerek çeker gider. Başka bir müşteri gelir, o da eşeğin kuyruğunu kaldırıp çekecek olur. Eşek adamın kaba etine bir çifte yer. O da kızar ve topallaya topallaya oradan uzaklaşır. Onları gören bir kişi Hoca'ya der ki:
- Hocam, bu eşeği kimse almaz. Baksana, önüne geleni ısırıp, tekmeliyor.
Hoca şöyle cevap verir:
- Zaten ben de onu pazara satmak için getirmedim. İnsanlar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim.
fıkraoku.com 2019-04-25
Hoca, gençlik döneminde bahçelerden birine girerek biraz meyve yemek istemiş. Uzun bir merdiven dayayarak duvarın üstüne çıkmış. Merdiveni duvarın üstüne çektikten sonra bahçeye sarkıtmış. Tam bahçeye ineceği sırada bahçıvan tarafından yakalanmış.
Bahçıvan:
- Kimsin sen? Burada ne yapıyorsun? diye sormuş. Genç Nasrettin:
- Hiç, merdiven satıyorum, demiş.
Bu cevaba canı sıkılan bahçıvan bağırmış.
- Burada merdiven satılır mı delikanlı? Sen kime maval okuyorsun? ...
Nasrettin başını sallamış.
-Bu merdiven amca. Bakkalda satılacak değil ya! Merdiven satmanın yeri mi olur? diye karşılık vermiş.
esra 2018-07-06
Nasrettin Hoca, günlerden bir gün evine dönerken büyük bir konağa bir sürü insanın girip çıktığını görmüş.
Konaktan çıkanlardan birine yaklaşıp içeride neler olduğunu sorunca, adam: "düğün var" demiş. Düğün lafını duyan Hocanın gözünde kızarmış tavuklar, hindiler, tepsi tepsi pilavlar canlanmaya başlamış. Hemen oradan boş bir kağıt bulup bir zarfa koymuş, sonra da doğru konağa gitmiş. Uşaklardan birine: "Efendini göreceğim, çok saygıdeğer birinden mektup getiriyorum..." demiş.
Uşak hemen Hocanın önüne düşmüş, onu efendisinin huzuruna çıkarmış. Hoca "Şenliğiniz mübarek olsun. Zamansız geldiğim için bağışlayın" deyip, mektubu vermiş. Ve hemen ilk davette sofraya çökmüş, derhal iştah ile atıştırmaya başlamış. Düğün sahibi Hocanın getirdiği zarfı bir zaman elinde evirip çevirdikten sonra,
- "Efendi, bir yanlışlık olmasın. Bu zarfın üzeri yazılı değil" diye sormuş.
Hoca da başını sofradan dahi kaldırmadan cevap vermiş:
- "Kusura bakmayın efendi hazretleri, biraz aceleye geldi. Esasında onun içi de yazılı değildir!."
dersimiz.com 2015-03-23
Günün birinde Hoca ve komşuları yiyecekler üzerine konuşmaya dalmışlardı. Hoca bu konuşmayı sevmiş ve konuştukça da konuşmaya devam etmişti. Bazen konuşur, bazen de dinlerdi. Oradakilerden biri Hoca'ya:
- "Hocam şu anda neye sahip olmak istersin?" diye sordu. Bunun üzerine Hoca düşünmeden:
- "Helvam olsun isterim. Uzun zamandan beri helva yemeye fırsatım olmadı" diye cevap verdi. Bunun üzerine komşusu:
- "Hocam bu niye böyle?" diye sordu. Hoca da:
- "Evet, unumuz olduğunda şekerimiz yoktur. Şu anda biraz şekerimiz var, fakat yağımız yok. Yağı bulduğumuzda da, un bulamayız. Bu yüzden helva yemedim" diye devam etti.
- "Çok doğru Hocam! Hepsinin tam olarak bulunduğu bir anınız olmadı mı?" diye arkadaşları sordu. Bunun üzerine Hoca:
- "Ha, o zaman da ben evde değildim" diye cevap verdi.
fıkraoku.com 2015-03-22
Geveze bir adam bir defasında bir toplantıda konuştuğunda, Hoca sık sık esner. Toplantıya katılanların hepsi de evlerine dönerler. Geveze adam Hocaya:
- Hoca! Hoca! Siz ağzınızı hiç açmadınız, der. Hoca da hemen şöyle cevap verir:
- Ne yapmalıydım yani? Ağzımı öyle açtım ki, az kalsın ağzım parçalanacaktı.
fıkraoku.com 2019-04-06