Beklemekteyiz, Sonbahara hasret mevsimleri,gözlemliyorum arada bir camları açıp, tüm mütevazimle etrafımı saran insanları,böcekleri,kelebekleri ve daha bir çok şeyi.Yaşamak için mi bütün bu uğraşlar?
Baharı bekleyen şarkılar ve martılar gibi,neden sarmaşıklar artık sevgiliyi sarmıyor,kuşlar neden hep uzun uzun bekleyişte yol gözlemliyor.Artık zamanı mı geldi ayrılığın yoksa?
Hani ayrılık olmayacaktı, seven ve sevilenlerin arasında. Söz vermişti oysa tüm sevenler ebediyete, aynı kapıdan gireceklerine...ve bütün bu anlar yaşanırken Son bahar aheste aheste, sevenlerine hissettiriyordu kendisini, usulca sokularak. İlk bahar ise çoktan elveda demiş ve yerini yaza bırakmıştı,döneceğıni bile bilmeden çekip gitmişti çok uzaklara;çünkü sevenleri vardı başka diyarlarda özlemle bekliyorlardı onu.Gitmesi gerekiyordu ve haykıra haykıra bağırmak istiyordu geride bıraktığı sevenlerine.Yüzüstü bırakıldığının farkındaydı çünkü,gönlü kırık bir buz parçası gibi soğumaya başlamıştı geride bıraktıklarına. Artık karşısındaydı gerçek sevenleri.Geride bıraktığı gerçek sevenleri bildikleri insanlar bile yapmacıklaşmıştı ki ne yazık. Kış tüm yaşananları usulca seyre dalmaktaydı,belki de kendisine de yapılacaktı tüm bu oyunlar.Ama o, bu sahnelere alışmıştı çoktan,merhaba demeden,elveda değip usulca çekip gitmelere. Ve Ah ah ah! denen özlemlere bırakmıştı kendisini çoktan sahneler