Sezer: Zorunlu eğitim 12 yıl olsun
Türk Eğitim Vakfı'nın 40'ınci kuruluş yıldönümü toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması gerektiğini söyledi.
Türk Eğitim Vakfı'nın (TEV) 40. kuruluş yıldönümü gecesine katılan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ''Fiziksel altyapı yeterli düzeye getirilerek, zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmalıdır. Eğitimde niteliğin yükseltilmesi ve gelişimin sürdürülmesi bunun gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır'' dedi.
Conrad Oteli'nde, Türk Eğitim Vakfının (TEV) 40. kuruluş yıl dönümü nedeniyle verilen yemeğe Cumhurbaşkanı Sezer, eşiyle birlikte katıldı. Sezer, yemekte yaptığı konuşmada, TEV'in kuruluş yıl dönümünde böylesine seçkin bir toplulukla biraraya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Eğitime değerli katkılarıyla adını duyuran TEV'in 40. kuruluş yıl dönümünü içtenlikle kutladığını ifade eden Sezer, vakfın sorumluluk bilinciyle yürüttüğü başarılı çalışmaların artarak süreceğine inandıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sezer, bir ülkenin gerçek zenginliğinin insan kaynağı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
''Yüzyılımızda dünya, insanı temel alan bilgi ekonomisine geçiş sürecine girmiştir. Bunun ayırtına varan ülkeler kalkınma ivmesini hızlandırabilmektedir. Eğitim, insan kaynağının ülkeye ve insanlığa yararlı duruma getirilmesinde baş etmendir. Eğitim düzeninin insanımızın yeteneklerini geliştirecek biçimde sistemleştirilmesi temel amaç olmalıdır. Çağdaş ve evrensel ilkeleri benimsemiş ülkeler, saptadıkları hedeflere ulaşabilmek ve dünyada daha çok söz sahibi olabilmek amacıyla, eğitimin kalitesini yükseltmek ve yaygınlaştırmak için çaba göstermektedirler. Eğitim, geleceğin güvencesidir. İyi eğitim almış bireyler, yaşamın her alanında karşılaştıkları güçlüklerin üstesinden gelebilecek, toplumlarını aydınlık yarınlara taşıyabilecek birer yurttaş olarak yetişirler.''
Cumhurbaşkanı Sezer, eğitimi yaşam boyu süren etkinliğe dönüştürerek, araştırma ve sorgulama yetenekleriyle bilgi üretimine katkıda bulunan bireylerden oluşan toplumların, güçlenerek, kalkınma sorunlarını aşmakta, uygarlığın gelişimine katkıda bulunmakta olduğunu kaydetti.
Yaşadığı topluma bilgi birikimi ve deneyimleriyle yön verebilme gücüne ve çağdaş yaşamın gereksinim ve beklentilerini karşılayacak donanıma sahip sağlıklı bireylerin yetiştirilmesinin ancak, çağdaş eğitim ve öğretim programlarının uygulanmasıyla olanaklı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Sezer, bireylerin farklılaşan yaşam koşullarını ve dünyadaki değişimleri dikkate alan çağdaş eğitimin, toplumsal gelişimin itici gücünü oluşturduğunu ifade etti.
Sezer, çağdaş eğitimin, sorgulama yeteneği kazandırmayı ilke edinen, öğrenmenin öğretilmesini amaçlayan, akıl dışılıktan ve bağnazlıktan uzak bir anlayışı gerektirdiğini dile getirdi.
Geleceğin yetişkinleri olarak topluma yön verecek kuşakların, öğretmenlerinin yol göstericiliğinde öğrenmeye, kendilerini geliştirmeye, bilim ve teknolojideki yenilikleri izlemeye yönlendirilmesi gerektiğini belirten Sezer, şöyle devam etti:
''Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana, gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşmak için eğitim hizmetlerinin kalitesini artırmaya ve yurdun her köşesine ulaştırmaya yönelik çalışmalar sürmektedir. Yüce Atatürk'ün, ilke ve devrimleriyle aydınlattığı yolda ilerlemek, gösterdiği hedeflere ulaşabilmek için, eğitim temel araçtır.
Atatürk, 'Çocuklarımızı artık, düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır' sözleriyle eğitim sistemimizin ulaşması gereken düzeyi göstermiştir.''
Cumhurbaşkanı Sezer, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri ile anayasal esaslar doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim ölçütlerini temel alan yapısının korunması, Öğretim Birliği ilkesine bağlı kalınarak, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasına önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
''Eğitim ve öğretimin temel işlevi, toplumu çağdaş uygarlık düzeyine yükseltmek olmalıdır'' diyen Sezer, bu amaca Cumhuriyet'in temel değerlerini özümsemiş, ülkesine karşı sorumluluklarının bilincinde, çağdaş bilim ve teknolojiyle donanımlı, bilgi toplumuna uyum ve katkı sağlayabilecek yurttaşlar yetiştirmekle ulaşılacağını kaydetti.
Bu yöndeki atılımların, Türkiye'nin, kendi özgün teknolojisini üreten ve bu alanda adından söz ettiren, rekabet gücünü artıran bir ülke durumuna gelebilmesinin yolunu da açacağını ifade eden Sezer, temel eğitim ve öğretimin, kız ve erkek tüm çocuklar için anayasal bir hak olduğunun altını çizdi.
Sezer, devletin bu hakkın kullanılmasına olanak sağlayacak eğitim ortamını hazırlamakla yükümlü olduğuna işaret ederek, okullaşmanın tamamlanmaması, aile engeli gibi nedenlerle kimi çocukların zorunlu eğitimden yoksun bırakılması sorununa çözüm bulunmasının temel öncelik olarak algılanması gerektiğine değindi.
Cumhurbaşkanı Sezer, şöyle devam etti:
''Bununla birlikte, fiziksel altyapı yeterli düzeye getirilerek, zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmalıdır. Eğitimde niteliğin yükseltilmesi ve gelişimin sürdürülmesi bunun gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Korunmaya gereksinim duyanların yanı sıra, yetenekli ancak parasal olanakları bulunmayan çocuklara ve gençlere sahip çıkılarak, uygun bir eğitim ve sosyal yardım programı ile toplum içinde yerlerini almaları sağlanmalıdır. Gelecek kuşakların, belleklerini kalıp ve dogmalara dayalı bilgilerle doldurmak yerine, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, ilgi, beceri ve yaratıcılıkları dikkate alınarak yetiştirilmelerine önem ve öncelik verilmelidir. Bugünün öğrencilerini, sorumluluk ve işbirliğinin önemine inanan, Türkçe'yi etkin ve doğru kullanan, kodlayan, kendini anlatabilen, kararlarını uygulayabilen, bağımsızlık ve özgürlüğü kişilio'f0in yetişkinleri olğinin değişmez ilkesi benimsemiş, ülkesine, toplumuna, kendisine güvenen bireyler olarak görebilmek içtenlikli dileğimizdir.''
Cumhurbaşkanı Sezer, yüce Atatürk'ün ilke ve devrimlerine bağlı, Cumhuriyet'in çok yönlü kazanımlarının, hak ve sorumluluklarının bilincinde olan, üretken, çağdaş becerilerle donatılmış, demokrasiden ödün vermeyen, sağlam değer yargılarını özümseyen bireylerin, toplumsal gelişmenin öncüsü olacağını ifade etti. Atatürk'ün öngördüğü çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı amaç edinen Türkiye'de, eğitim alanında kimi eksikler olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Sezer, okuma-yazma bilmeyen yurttaşların sayısının azaltılması ve genç kuşakların dünyadaki rekabet ortamında kendilerini kanıtlayabilmeleri için, eğitim alanında altyapı eksikliklerinin giderilmesi, okul ve derslik sayısının artırılması, okullarda teknolojideki gelişmelere uygun donanımın sağlanmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Sezer, bu amaçla gösterilen çabalara destek verilmesinin bir yurttaşlık görevi olduğuna dikkati çekerek, çocuklara ve gençlere yönelik girişimlerin, ülke geleceğine yapılan yatırım olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti.
Devletin bu yöndeki girişimlerinin yanı sıra, tüm yurttaşların, sivil toplum kuruluşlarının eğitim konusundaki duyarlılığı, desteği ve işbirliğinin kuşkusuz büyük önem taşıdığını dile getiren Sezer, 40 yıldır, eğitimin ülkenin aydınlık geleceğe ulaşabilmesi yönünden taşıdığı önemin bilinciyle çalışmalarını sürdüren TEV'in, başlattığı ya da öncülük ettiği girişimleriyle örnek hizmetler gerçekleştirdiğini belirtti.
Sezer, Vehbi Koç tarafından 1967 yılında kurulan TEV'in, parasal desteğe gereksinimi olan başarılı öğrencilere burs vermek, okul, öğrenci yurdu ve merkezleri açmak, eğitim ve öğretim alanında araştırmalar yaptırmak, sanayi-üniversite eğitim işbirliğini özendirip desteklemek ve ulusal eğitime katkı sağlamak amacıyla yürüttüğü çalışmaları önemseyip desteklediklerini vurguladı.
TEV'in, hayırsever yurttaşların bağışları ile yaşayan bir sivil toplum örgütü olduğunu dile getiren Sezer, bağışlar, çelenk ve mutlu gün çiçekleri, şahıs ve kurumların burs ödentileri ile ayakta kalan ve çok sayıda kişiye ulaşan TEV'in, ulusun yardımlaşma ve dayanışma gücünü, eğitim gibi yüce bir amaç için harekete geçirebilmeyi başarabilmiş örnek bir kuruluş olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer, TEV'in, geçen 40 yılda sevindirici başarılara imza attığını belirterek, çocuklara ve gençlere iyi bir gelecek kuran TEV'in hizmetlerinin değerinin hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini vurguladı. Vakfın, yalnızca sağladığı bursların sayısal büyüklüğünün, yapılan hizmetlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaya yettiğini dile getiren Sezer, sözlerini şöyle tamamladı:
''TEV'in bugünlere ulaşmasında emeği geçenleri gönülden kutluyor, ulusal eğitime yaptığı katkılar nedeniyle bu seçkin kuruluşumuzu yürekten alkışlıyoruz. Burada yeri gelmişken, TEV'in kurucusu Vehbi Koç'u da saygı ve rahmetle anmak istiyorum. Eğitim konusundaki duyarlılığını yakından bildiğimiz Sayın Vehbi Koç'un, çeşitli alanlarda ülkemize yaptığı hizmetler her zaman takdirle anımsanmaktadır. Bugün 40. kuruluş yıl dönümünü kutladığımız TEV, Sayın Vehbi Koç'un ileri görüşlülüğünün bir yansımasıdır. 1967 yılından bu yana TEV'e emeği geçen diğer tüm yöneticileri ve gönüllüleri de kutluyorum. Ülkenin geleceğine katkıda bulunmak isteyen duyarlı yurttaşlarımızın, TEV'e desteklerini sürdüreceklerine inanıyorum. Sözlerime son verirken, tüm yurttaşlarımızı, kurum ve kuruluşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, olanakları ölçüsünde eğitime katkı sağlamaya, eğitim kampanyalarına ve eğitim alanındaki her türlü toplumsal ve bireysel girişime destek vermeye çağırıyorum" dedi.
İHA
tarihli haber
Dersimiz.com Haber