Öğretmenlerin hak savaşı

Öğretmenlerin hak savaşı

Okullar açıldı. Çocuğunuzu emanet ettiğiniz öğretmenlerin hak savaşı verdiğini biliyor musunuz? Öğretmenler eğitim piramidinde kadrolu, sözleşmeli ve ücretli diye üçe ayrılmış durumda... En zor durumdakiler de "Kimliğimiz bile yok. Mevsimlik işçi gibi çalışıyoruz" diyen ücretliler...



Onlar "Bir kelimelerine bin yıl köle olduğumuz" öğretmenlerimiz. Kimisi anne babasının izinden giderek bu mesleği seçmiş, kimi de öğretmenine duyduğu sevgiden. Nedenleri ne olursa olsun onlar işlerini çok seviyor. Ancak öğretmenler artık sadece kadrolu olarak çalışmıyor. Aralarında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil, usta öğreticiler diye ayrılıyorlar. Son yıllarda ise daha çok ücretli ve sözleşmeli öğretmen sözlerini duyar olduk. Birer yıllık sözleşmeler karşılığı çalışanlara "sözleşmeli öğretmenler", verdikleri dersler karşılığında ücret alanlara ise "ücretli öğretmenler" deniliyor. İşte bu iki grup kendilerini yalnızca öğretmen olarak tanımlamıyor. Başlarına bir de "modern köleler" ve ücretliler "mevsimlik öğretmenler" tanımlarını ekliyor. Bir de yıllar önce mezun olmalarına rağmen bir türlü mesleğe başlayamamış olanları var ki onlara da "işsiz öğretmenler" diyoruz. Sayılarının 200 bini aştığı belirtiliyor. Bu dosyada onların sorunlarını, neden kendilerini köle gibi hissettiklerini, kadrolu öğretmenlerle aralarındaki farkları, yaşadıkları gelecek korkusunun nedenlerini bulacaksınız.



1 KADROLU YERİNE 3 ÜCRETLİ ÖĞRETMEN

Öğretmenlikte en alt statüdekiler ücretli öğretmenler. Okulların açık olduğu günlerde çalışıyor ve sigortaları yatırılıyor. "Mevsimlik işçi gibiyiz" diyorlar.



Öğretmenlikteki statüler piramidin basamakları gibi yükseliyor. En üst dilimde kadrolu öğretmenler yer alıyor. Hakları hukuki güvence altında. Onların altında sözleşmeli öğretmenler bulunuyor. Kâğıt üzerinde kadroluların haklarına sahip gibi görünseler de her yıl sözleşme imzalıyorlar, o yüzden de kendilerini "iş güvencesinden yoksun" görüyorlar. Piramidin en alt basamağına gelince işte onlar ücretli öğretmenler. Kendilerini "mevsimlik işçi" olarak nitelendiriyorlar. Onlara "part-time öğretmenler" diyenler de oluyor. Çünkü okulların açık olduğu günlerde çalışıyorlar.



Onlar için yaz tatilleri ya da bayramlar "işsizlik" günleri. Çünkü çalıştıkları günler için sigortalılar. Yani yaz tatillerinde ya da bayramlarda sigortaları yatırılmıyor. Öğretmenler ama öğretmen kimlikleri yok, hatta öğretmen evlerine bile giremiyorlar. En fazla ayda 18 gün sigortalı olarak gösteriliyorlar. Hiçbir sosyal hakları yok. İşe başlarken onlarla sözleşme bile yapılmıyor. Onlar kadrolu ya da sözleşmeliler gibi bakanlık tarafından atanmıyor. Ücretleri İl Özel İdare bütçelerinden karşılanıyor.



MÜDÜRLERE BAĞLI

Kaderleri ise okul müdürlerinin "iki dudağı arasında." Görev yaptıkları okullara kadrolu bir öğretmen geldiği zaman "Sana ihtiyacımız kalmadı" denilerek, gönderiliyorlar. Okul yöneticileri ücretli öğretmen olduklarını söylememelerini istiyor. Çünkü veliler her an gidebilecek bu öğretmenlerin çocuklarını okutmalarını istemiyor. Bakanlık sayılarının 36 bin olduğunu söylüyor. Sendikalara göre sayı 100 binin üzerinde.



Çünkü Doğu ve Güneydoğu'daki ilçe ve köylerde İstanbul gibi büyük kentlerdeki varoşlarda onlar görev yapıyor. Kendilerini tarım işçileri gibi "mevsimlik öğretmenler" olarak tanımlıyorlar. Saatleri 5.60 YTL. Haftalık 25 saat ders veren ayda 560 YTL civarında maaş alıyor. Bazı branş öğretmenlerinin ders sayısı düşük olduğu için 400 YTL civarında alıyor. Bunun anlamı bir kadrolu öğretmen yerine 3 ücretli öğretmen çalıştırabilmek.



Pervin Kaplan - Nergis Demirkaya / SABAH

17.10.2008 tarihli haber
Dersimiz.com Haber

ücretli bende 4 yıldır ücretli çalışıyorum.evet elimize geçen para çok az.ama ALLAH'IMA ŞÜKÜR.hani derler ya aç değiliz açık değiliz.eger ki Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu bu cennet ülkede ALLAH'INI bilen ve ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARINA bağlı insan gibi bir nesil yetiştirebileceksek ki amacımız budur ben ölünceye dek ücretli çalışırım.vatanıma feda olsun.ama biz az para alıyoruz diye bizi adam yerine koymayanlara lanet olsun.bizi aldıgımız paraya göre değil yaptıgımız işe göre degerlendirin.biz sizden para istemiyoruz.deger istiyoruz.çok para alan çok iş yapar diye bişey yok.biz bu işe aşıgız.biz bu memlekete aşıgız.biz şehitlerimizin yoluna aşıgız.birileri canını bile verirken 560 milyona şikayet etmiyorum ama benim 3 katım para alanlar adam sayılırken bana aptal diye bakanlardan nefret ediyorum.ben bu işi ALLAH için yapıyorum.ben bu işi Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşları için yapıyorum.ben bu işi tüm şehitlerimiz için yapıyorum.yazdıklarımdan bi çogunuz bişey anlamadı degil mi.anlamazsınız tabii.bi çogunuz paraya tapmaktan başka ne bilirsiniz ki

saleh Kardeşim 5 yıl önce sınıf öğretmenliğinden mezun oldu.Lanet KPSS'yi bir türlü geçemedi.Artık öğretmenlik hayallerinden vazgeçti.Bu işleri bu noktaya getirenlerin allah belasını verir inşallah.

rahmi İş güvencesi olmayan bir öğretmen çocukları düşüneceğine müdürü memnun etmeye bakar.Ondan sonra çocuklara gidip de " Haksızlığa karşı çıkmak, insanlara köle olmamak..." gibi kavramları anlatsa bile kendisi de inanmaz.

el sanatçı YA BUNU BİZE SÖYLEMEYİN BİZİM HALİMİZİ BİZDEN BAŞKASI BİLMİYOR ZATEN... ÖNEMLİ OLAN BU YAZININ MEB TARAFINDAN OKUNMASI... ONLAR TAFINDAN DİKKATE ALINMAYAN YAZILAR MALESEFKİ BİZİM YARAMIZA TUZ BASMAKTAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL.. BUNU HÜSEYİNE YANİ SOYADI YÜREĞİ GİBİ ÇELİK OLANA GÖNDERİN...

erhangunes ağızlarına ve kalemlerine sağlık çok güzel yazılmış ve ifade edilmiş bir yazı

YASEMİN 2 Yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum ve artık kendi kişiliksiz kimliksiz yedekte bekletilen dönem dönem birilerini yerlerini dolduran bir insan gibi hissediyorum ben eğitim fakültesini bitirdim.Ne zorluklarla üniversiteyi kazandım,ne ümitlerle,okudum geldiğim yer burası olmamalıydı.Ücretlilerin konum ve haklarının iyilştirilmesini İSTİYORUM.

İSMAİL ya hu kardeş...ne bu çektiğimiz....öğretmenlik kutsal meslek dedik burnumuzdan çıkarıyorlar...sözleşmeli kölelik ya...kutsallığı kalmamış...tayin yok heyecan yok...kadro yok endişen çok...şaçmalık ağzımı açmayın benim sendikalarda bişey yapmıyor...her şey menfaat, çıkar ve tembellik üzerine kurulmuş...birgün hakkımıza kavuşuruz inşallah....

üçretli size katılıyorum 5 yıldır üçretli öğretmenlik yapıyorum şu okul senin bu okul senin dolaşıyorum rezillikten başka bir şey değil okulda kadrolu öğretmen üçretli öğretmen bile değil gözüyle bakıyorlar allah sonumuzu hayır etsin

Alperen Öğretmenleri üçe ayırmışsınız noksan olmuş.Bunlardan başka bir sınavla uzman,başöğretmen olanlar var.Bunlar diğer öğretmenlerden yılda birbuçuk milyara yakın fazla ücret almaktalar.Beş seçenekten birini işaretlemişler bu ünvanlara kavuşmuşlar.Bir dahada sınav yapılmamış.Dünyanın neresinde vardır böyle yanlış uygulama.

muhammet arkadaşlar güzel yazmışsınız.ben doğuda kadrolu olarak öğretmenlik yapmaktayım. yalnız doğu anadolu bölgesi başta olmak üzere bazı bölgelerimizde bir çok okulda ücretli öğretmenlerin yerine iki yıllık inşaat ya da muhassebe bölümü vs mezunu kişler okulları dolduruyor ve okullarda da eğitim adına hiç bir şey yapmıyorlar. bunların bir an evvel çözüme kavuşturulması gerek.böyle bir durum da arkadaşlar.

mehmet ben de ücretli öğretmenlik yapıyorum. daha önce dersane de de öğretmenlik yaptım. şimdi çalıştığım okulda benim çalıştığımın üçte biri kadar çalışmayıp; hatta sınav sorusu ve plan hazırlama zahmetinde bulunmayıp benden üç kat daha fazla maaş alan öğretmen amcalarım ve teyzelerim var. ama inanın onların bir kabahati yok. yazıklar olsun bizi bu hallere düşüren zihniyete....

ömer mat öncelikle öğretmenlerin bu şekilde mevsimlik işçi gibi olmalarına bende öğretmen olarak çok karşıyım fakat şunu da söylemeden geçemiyeceğim Türkiye de her iki kişiden biri bu partiye oy vererek bizi bu hale getirdiler umarım aynı hatayı yinelemezler sızlanıp sızlanıp vermezler oylarını herkese Allah kolaylık versin

kadrolu ben kadrolu bir öğretmenim ama zamanında ücretli öğretmenlik te yaptım o yüzden ücretli arkadaşları benden daha iyi kimse anlamaz.bende sizler gibi lanet ediyorum bizleri bu hallere getiren insanlara.ama gelin bu ücretli ve sözleşmeli öğretmenlikleri çıkaran insanlara derslerini verelim. zaten elimizden de başka bişey gelmiyor. ücretli arkadaşlar size de Allah sabır versin umarım en kısa zamanda bu rezillik biterde hepiniz kadroya geçersiniz.bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ve de dua ediyorum...

tuğba kök çok güzel. daha iyisini bekliyoruz

ahmeddede ücretli ve sözleşmeli arkadaşların yanında olduğumu belirtmek isterim ama mehmet adlı kişi 30.10.2008 17:21:31 de yapan arkadaşın tavrı hiç hoşuma gitmedi. ne demeke amca ve teyze... Öğretmenlik bir terbiye etme mesleğidir. sen terbiyen bile yok...öğretmen nerden olacaksın...

umut ya arkadaşlar bişey sorycam lütfen dürüst cevaplayın. Okullarda kadro açığı çok fazla. Kadrolu öğretmenlerin sayısı çok az ve okullardaki kadrolu öğretmenler branjları dışındaki bölümlere giriyorlar bilgisi olsun yada olmasın önemli olan para almak. ben önlisans bilgisayar programcılığı mezunuyum 2.5 yıldır okullarda bilgisayar öğretmenliği yapıyorum. evet ben eğitim bölümü mezunu değilim bu benim gibilerin belki hakkı değil ama en azından kendi bölümümle ilgili ders veriyorum. elinde bilgisayar ya da ingilizce sertifikası olan X dersi öğretmeni ingilizce ve bilgisayar derslerine giriyor aldığı 1.5 aylık eğitimle.

mert Evet bende 3 yıldır eğitim fakültesini bitirmişim bitürlü kpss de gerekli puanı alamıyorum ve ücretli çalişıyorum.Başta medya olmak üzere herkesten rica ediyorum ya ALLAH AŞKINA sayın bakan çıkıp açık yok diyor çalışan ücretlileride kadrolu gibi gösteriyor ve adam gözümüzün içine bakabaka dalga geçiyor bizlerle.Buna birileri dur demeli.Doguda köyleri bırakın şehir merkezinde bile binlerce ücretli var ve bunların içinde 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunları bile var.Sonrada doguda neden kalite düşük diye oturup ahkam sesiyorlar bunu bilmemek bukadar zormu.açıkta 100-150 bin eğitim fakültesi mezunu boş beklerken bu duruma kim dur diyecek.Şuanda MEB.tek düşüncesi kim asgari ücreti kabul ederse ve elinde en az 2 yıllık yüksekokul diploması varsa buyrun gelsin başlasın... Benim canım mülkem bu bu sorumluksuzlugu hak ediyormu ellerinizi vicdanınıza koyarak düşünün lütfen Tabiki vicdanı olanı kasdediyorum...sözüm ona

yusuf Ben kadrolu bir öğretmenim ücretli öğretmenlik yapan arkadaşları gerçekten çok iyi anlıyorum. bu tamamiyle haksızlık ben 1500 alıyorum benden daha fazla derse giren arkadaşım 500 lira alıyor yok böyle bişey ya. bu nasıl adalet nasıl bir mantık resmen kullanılmaktır. tamam meslek sevilerek yapılacak bi meslek ama aç karna ne yapsın bu insanlar. en azından belli bir taban aylık+ders ücreti + tam ssk yapsınlar bak o zaman benim kıymetli arkadaşlarım nasıl özveriyle çalışıyor. yazacak çok şey var ama şimdilik kısa kesiyorum.

erzincan24 Değerli arkadaşlarım bir çoğunuzun yazısını okudum. Hemen hemen bir çoğunuz aynı şeyleri anlatmışsınız, sonunda kadar da haklısınız,ben kadrolu bir öğretmenim ama sonuna kadar da haklarınız için mücadele ettim ve edeceğim de, çünkü içinden geldiğim Devrimci Gelenek beni buna mecbur kılıyor, maddi durumları düşünmeden, okullarda bulunan kast sisteminin rahatsızlığını hissetmeden adam gibi, birilerine faydalı olarak işinizi yapmayı istemek kadar doğal bir hakkınız olamaz ve eminim hepiniz/hepimiz hakkımıza kavuşacağız;çünkü "Gecenin en karanlık anından sonra şafak söker." Ben mezun olduktan sonra bir yıl atanamadım, ücretli öğretmenlik yapmam gerekiyordu ama beni düşürdükleri bu rezil durumda bir de beni kullanmalarına müsaade etmemek için evimden 3 saat uzaklıkta bulunan bir dershanede işe girdim haftada altı gün günde 12 saatimi işe, 6-7 saatimi yola vererk gittim geldim, 350 YTL maaş aldım, 200 lirasını yola verdim, kalanıyla aç susuz idare ettim, yazın beş parasız kaldım,garsonluk yaptım,bulaşıkçılık yaptım, kitapçıda çalıştım ama yine de bunların ekmeklerine yağ sürmedim ve yaptığım hiç bir işten utanmadım, utanmadan da her yerde söylüyorum, söylüyeceğim de. ben değil biz değil bizi bu duruma düşürenler utansınlar eğer biraz oldun haysiyetleri varsa. Siz de bunların ekmeğine yağ sürmeyin, direne direne kazanılır haklar. Zaman ayırıp da okuduğunuz için teşekkür ederim ücretli, sözleşmeli, vekil, kardolu, uzman, baş olan meslektaşlarım, teşekkür ederim ve unutmayın sıfatı bol meslektaşlarım hepimiz birlik olup da mücadele etmezsek kast sisteminin altlarında kalan meslektaşlarımız sürekli sömürülmeye devam edeceklerdir. Hoşçakalın.

Ali Kaan Ücretli ve sözleşmeliye karşı çıkan göreve başlamasın 1 yıl sabretseler hepsi kadrolu olacak :(

feray önlisans bölümünü bitiripte öğretmenlik yapan arkadaşlar neden küçümseniyo anlayamıyorum ben de bilgisayar bölümünden mezunum ve bilgisayar öğretmenliği yapıyorum aldığım paranın karşılığını kesinlikle veriyorum...ne demek oluyo 2 yıllık mezunlar verimleri düşük diyosunuz ben geçen sene öğretmenlik yaptığım bi okulda benden önce kadrolu bir bilgisayar öğretmen arkadaş varmış ve öğrencilere hiç bir şey anlatmamış bütün konuları baştan anlattım bu mu çalışmamak bu yazıları yazanlara sesleniyorum...lütfen herkesi aynı yere koymayınız.

3.sınıf insan bende ücretli öğretmenlik yapıyorum evime uzak iki vesait okulumu işimi çok seviyorum ama benden az çalışan insanlar üç kat fazla maaş alıyor onca uğraşıp öss,,'yi kazandık biz madem fen edebiyat mezunlarını öğretmen yapacaksınız eğitim fakültelerını kapatın bir üniversite bitirmenin bir aileye maliyeti ne haberleri yok galiba niye açtınızda bu okulları biz hamal gibi okuduk ailemizin keselerıyle derdiniz neydi ya da bizimle derdiniz ne de işsiz üniversitelileriz biz iş vermeyecekseniz okutmayacaksınız amacınız eğer eğitimli işsiz millet oluşturmaksa TEBRİKLER başardınız.

bir öğrenci haklısınız.bu size haksızlık krizde var,işiniz çok zor:(