Okullar parasız işin içinden nasıl çıkacak?
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi okul ve kurumlarda idareci ve öğretmen olmak kadar zor bir iş yoktur. Hele de uğraştığınız insansa iş iyice çığırından çıkar, ne kadar iletişimle ilgili ders alsanız, bu işin üstesinden gelmek ve insanlara doğruları kabul ettirmek size sıkıntı verir. Örneğin sizi yönetenler ağzından ana dilde eğitim gibi bölücü bir söz söylese, inanın bunun yükünü ve çilesini biz eğitimciler çekeriz. Nasıl mı yani? Bir sınıf öğretmeni derste öğrenciler Türkçeyi çabuk öğrensinler diye ana dilde konuşmayı okulda yasaklar, bunu duyan veli, öğretmen benim çocuğumun diline nasıl karışır, koskoca Bakan bile ana dilde eğitimi hoş görürken şu öğretmen nasıl yasak koyar diyerekten okula baskın verir, idareci ve öğretmeni tehdit eder. İşte ondan sonra o öğretmen ve idareci için o yerleşim yerinde çalışmak zulüm gelir.
Örnekleri artırabiliriz örneğin, Sayın Bakan göreve gelir gelmez 2011/40 sayılı bir genelge yayınladı, neymiş efendim, "Gerek merkezi sistemle gerekse sınavsız öğrenci alan Bakanlığımıza bağlı her tür ve düzeydeki resmi eğitim-öğretim kurumlarına öğrenci kayıt-kabullerinde ve diploma verilirken kesinlikle bağış talep edilmeyecektir." emriniz başımız üstüne, Eee bunu duyan veliden şimdi nasıl bağış isteriz. Adam demez mi sizin bakan bağışı yasakladı, doğru söze ne denir.
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere yarın okullar açılacak, örneğin benim görev yaptığım okulda 620 öğrenci, 33 personel ile toplam 653 mevcudumuz vardır. Bu öğrenciler ve öğretmenler temiz sınıf isterler mutlaka okulun bir temizlik şirketine verilmesi ve temizlenmesi gerek, Ha diyebilirsiniz ki hizmetli temizlesin, bir yıldır dört katlı okulda bir tane kadrolu hizmetli ile idare etmişiz, adamın tatilini elinden alarak temizlik yap mı dememiz gerek, desek bile o işin üstesinden gelemeyeceği çok aşikârdır. Neyse konuyu uzatmayalım temizlik için yani şu anda 1000 TL'ye ihtiyacımız var. Daha başka, okulların derdi biter mi okulun kırık dökük yerleri var, o yerlere boya badana ücreti, telefon ücreti, tebeşir, silgi, yazıcı kartuşu, fotokopi toneri, fotokopi kâğıdı, temizlik maddesi, sene başı evraklar (zarf, dosyalar, nöbetçi defteri, ders defteri, yoklama fişi... Vb. gibi) kazan ve baca temizleme ücreti, kompanzasyon ücreti, anasınıfına malzeme alımı gibi daha aklıma gelmeyen bir sürü araç gerecin parasını kim verecek. Vallahi koca bir soru işareti?
Sayın Bakanımıza görevinde başarılar dileyerek, en kısa zamanda 2011/41 sayılı bir genelgeyle ilköğretim okullarına ödenek ayrıldı konulu bir yazının MEB sitesi ana sayfasına konulacağını temenni ediyorum. Ayrıca bu genelgede öğrenci başına 15 TL'nin okul hesaplarına yatırılmasını ve eğitim-öğretim başlamadan "Gerek merkezi sistemle gerekse sınavsız öğrenci alan Bakanlığımıza bağlı her tür ve düzeydeki resmi eğitim-öğretim yapan kurumların ödeneklerinin 19 Eylül 2011 tarihinden önce hesaplarına yatırılmasını" içeren bir maddeyle genelgenin yayınlanmasını dört gözle bekliyoruz.
Sizi çok seviyoruz Bakanım
Vesselam ....
Ömür KUZĞUN
Türk Eğitim Sen Kayseri 2 Nolu Şube
Denetleme Kurulu Üyesi
tarihli haber
Dersimiz.com Haber