Tabletler şubata yetişecek mi?
Sadece eğitimin değil, belki de Türkiye'nin bugüne kadarki en büyük projesi, FATİH'te son durum ne diye merak edip, araştırdık? Ortaya çok ilginç tespitler çıktı. Örneğin, şubata çok az kaldı. Niye şubat? Çünkü 5 ve 9'uncu sınıf öğrencilerine, tablet dağıtılacağı açıklanmıştı. Peki, bu tabletler hazır mı? Ya da üretim aşamasında mı?.. 5 ve 9'uncu sınıflar dediğiniz zaman en az 2.5 milyon öğrenci demek. Yani 2.5 milyon tabletten söz ediyoruz.
Konunun içinde olan isimlere sordum:
Tabletler hazır mı ya da şubata yetişir mi? Güldüler. Dünyadaki bütün tablet üreticileri, piyasayı bırakıp MEB'e çalışsa, bu rakama ulaşmaları yine de zor diyenler oldu. Çok cılız da olsa niye yetişmesin ki diyenler de var... Yani iş, para pul sorunu olmaktan çoktan çıktı. Kaynak ayırsanız bile, bir anda, bu kadar büyük sayıda tablet bulmak mümkün değil gibi. Peki, ertelenirse ne olur?
Van'daki okulların açılışına döner ki, bu da MEB'e olan güveni sarsmaya devam eder. MEB, son yıllarda arkası gelmeyen ya da sürüncemeye uğrayan o kadar çok söz verdi ki, artık ne söylese kuşkuyla karşılanıyor. Umarız, tablet konusunda bu yaşanmaz. Kaldı ki iş sadece şubatta 2.5 milyon tablet bulmakla bitmiyor. 4 yıl içerisinde yaklaşık 20 milyon tabletten söz ediliyor.
Herkes bu projenin peşinde!
FATİH projesi için telaffuz edilen rakamlar öylesine büyük ki, dünya devleri bile bu projeden pay kapma yarışında. En üst düzeyde Türkiye ziyaretleri bu yüzden. 8, 10 milyar dolardan söz ediliyor. Abartılı bulanlar var ama diğer yatırımlarla birlikte kesinlikle bu rakama ulaşır diyenler çoğunlukta. Hadi bilemediniz 5 milyar dolar olsun. O bile sektör için muazzam bir rakam. Kaldı ki, iş sadece tabletle bitmiyor, SMS şirketlerinden yazılım firmalarına, akıllı tahta üreticilerinden bakım ve onarım servislerine kadar herkes bu projenin peşinde... Bu kapsamda gerçekleşen ilk ihale, önceki hafta elektronik yani akıllı tahtalar için gerçekleşti. Henüz kimin aldığı belli değil ama 339.6 milyon lira ile en düşük teklifi veren Vestel, bu konuda bir hayli şanslı. Arçelik de Vestel'e çok yakın bir teklif vermiş ama bu konuda asıl kafa karıştıran konu, yaklaşık 85 bin akıllı tahta için 700 milyon lira muhammen bedelle ihaleye çıkılan bir konuda fiyatların nasıl bu kadar aşağı çekildiği?.. Peki, MEB'in bu konudaki önceliği, düşük fiyat mı, kalite mi yoksa uzmanlık mı? Hemen herkes bir şey söylüyor. Bu da kafaları karıştırmaya yetiyor da artıyor...
Vestel gibi teknoloji alanında önde gelen diğer firmalarımız da bu pastadan pay alma yarışında. Zaten merak edilen soru da, "Bu pasta herkese eşit oranlarda mı paylaştırılacak yoksa hepsi birkaç firmaya mı verilecek?" yönünde. Güzel olan ise artık böylesi ihalelere, yabancı firmalar kadar kendi firmalarımızın da aynı teknoloji ile hatta daha üstün teknoloji ile katılıyor olmaları. Onca karmaşa içinde belki de en sevindirici nokta bu...
Türkiye'de mi üretilecek?
Tabletlerin bir ara Türkiye'de üretileceği yönünde ciddi söylentiler vardı. Hatta F klavyesiyle, yazılımıyla, ismiyle yani her şeyi ile "Milli Tablet" olacak diyen yetkililer oldu. Ama görünen o ki milli tablet konusunda şu ana kadar fazla bir yol alınabilmiş değil. Peki, üretilemez mi? Niye olmasın ki diyenler var:
"Dünyanın en ünlü firmaları da, içini Çin'de, montajını da ülkelerinde yapıyor. Aynı şekilde bizde de niye olmasın..."
Bilgisayar ve türevlerini üreten çok sayıda firmamız var. Her yıl milyonlarca ürüne imza atıyorlar. Daha fazlasını da üretebilirler. Ve eminiz ki FATİH projesi güçlerine güç katacak... Peki, MEB bu konuda ne kadar vizyoner? Onu da zaman gösterecek. Keşke proje ortaya konduğu ilk günden bu yana çok daha ciddi bir şekilde ele alınabilseydi...
İnternet altyapısı?
Dağıtılacak tabletler internet bağlantılı mı olacak yoksa bu özelliği hiç olmayacak mı? Ya da şifreli veya sınırlı bir bağlantıya mı sahip olacak? Bu konuda da çok farklı söylentiler var. Ama önemli olan internet altyapısının her okula ulaşır olmasıydı. Bakan Dinçer, daha önce bu sorunun çözüldüğünü söylemişti:
"Tüm illerdeki okullara fiber kablo döşendi. Köy okulları için ise uydudan kablosuz internete bağlanma imkânı sağlayacağız."
Şubatta, bu konu da test edilecek. Bakalım, erişim nereye ne kadar gerçekleşecek?..
Öğretmen unsuru!..
Öğretmeni hesaba katmadan ya da onu yeterince donatmadan başlatılan her proje yarım kaldı. Bu konuda atılan ilk adımlar ve yapılan ilk açıklamalar, sanki öğretmeni dışlar nitelikteydi. Şimdi o tür açıklamalar yok ama bu yönde bir hizmet içi eğitim de bulunmuyor. Belki de var da biz duymadık. MEB keşke, bu önemli proje hakkında, sürekli kamuoyunu bilgilendirse...
Özetin özeti: Büyük projeler, azim, kararlılık, takip ve inançla gerçekleşir. Proje kadar arkasındaki irade de büyük olmalı ki başarıya ulaşsın. Ve bunu canı gönülden istiyoruz...
Abbas Güçlü / Milliyet
tarihli haber
Dersimiz.com Haber
