Her gün hiç bıkmadan ve usanmadan yaptığım tek şey seni sevmek. Bir günaydın mesajıyla başlıyorum seni sevmeye ve gün içinde seni düşünerek yaşamaya devam ediyorum. Aklımın sınırlarında dolaşıyorsun her gün ve ben her geçen gün seni daha çok seviyorum. Bugün yine aynısını yapıcam hiç bıkmadan. Günaydın sevdiğim, seni sevmeye gene erkenden başladım. Xezalolcaykartal
Evimin direği, gönlümün efendisi. Seni çok seviyorum. <3 <3 Senin çocukluğunu, bebekliğini görmek isterdim, beraber aynı okula gidip tenefuste yine beraber olmak isterdim, konuştuğun ilk kelimelerin içinde benimde adımın geçmesini isterdim, bazen okuldan kaçıp beraber sahile inmek, eve dönerken çamurlu sokaklardan geçip üstümüzü başımızı pisletmek isterdim, bebek bebek gülüşünü görmek isterdim, bir simiti seninle paylaşmak bölüşmek isterdim, akşam bize gelmenisi annemin bak bak nasılda sevindi demedisini isterdim, herkez konuşuyorken biz senile bi yerde resim çizmeyi isterdim, mesajlar.info annelerimizin nasılda anlaşıyorlar demelerini isterdim, ödevleri beraber yapmamızı isterdim. <3 <3 Umut benim çocukluk aşkım, ilk göz ağrım demeyi isterdim, seninle mutlu olmak, evlenmek, EYLEM, ECENUR adlarında bir kız bir erkek çocuk sahibi olmak isterdim. Ve olucakta Çocuklarımın Babası, Evimizin Neşesi, Annemin Damadı, Benim Herifim olacaksın. <3 <3 Allah'a her gün dua ediyorum hayallerimiz gerçekleşsin diye. <3 <3 Her gün Allah'ıma bir şükür diyorum. Senin gibi yakışıklı, senin gibi yardımsever senin gibi iyi kalpli, senin gibi Muhteşem bir erkeğe erkeğime sahibim SEN BENİMSİN NE OLURSA OLSUN BENİM KALACAKSINN <3 <3 :* SENİ ÇOK SEVİYORUM sıla sabahyıldızı
Aşkım benim her şeyim huzur kokulum nasıl başlayayım ne diyeyim bilmiyorum 25.09.16 da girdin hayatıma ondan önce sürekli acı çekmekten sürekli ağlamaktan kendimi bir hiçmiş gibi hissetmekten sürekli düşünmekten ne yapağımı bilmememden yorulmuştum tam umudumu kaybetmişken hayattan kopmuşken o gün sen girdin hayatıma gece sen girdin dünyama. İlk zamanlar olmaz diyordum, bizden bir şey aman boş ver diyordum, aradan az zaman geçti hatırlıyorsun ya ilk buluşmamız ne kadar komikti ilk buluşmamızda bile sıkmıştın kolumu sırf Gökhanlarla çok yakındım diye hastaneden geri yürüyerek dönerken ilk ztn oturup konuşmamıştık bile kitap almıştım elime kulaklıkla diyodum ya boş boşuna olmaz sürmez en fazla 2 hafta diyordum gittikçe bağlandım sana bi an da bağlandım nasıl oldu ne zmn oldu bilmiyorum ama bi an her şeyim oldun sen benim ilk başlarda o kadar kıskanmazken şimdi benden uzakta o kafanı koyduğun yastığı uçan kuştan dahi kıskanır oldum Seni ben. Sende mutluluğu buldum dizlerine yattığımda annem oldun annemin hiç yapmadığı gibi saçlarımı okşadın o mutluluğu hissettirdin bana canım sıkıldığında kardeşim gibi dinledin beni gece korktuğumda yanımdaydın göğsünde uyudum sarıldın bana ben varım dedin babamın hiç yapmadığı gibi baba sevgisini dahi hissetim yanında. mesajlar.info Seni hani sinir ediyorum ya sürekli alttan al tamam mı çünkü ben senin kızmanı dahi seviyorum seni her şekilde seviyorum ağlarken gülmem için bir sürü şebeklik yapıyorsun şebeğim diye boşuna demiyorum ben sana seni öyle çok seviyorum ki düşünüyordum kokunla uyumak nasip olur mu sen uyurken tüm yüz hatlarını ezberleyesiye kadar bakabilirmişim diye oda oldu sevgilim bir nefes kadar yakın oldum sana kokunu içime çekerek sen uyuduğun zaman saçlarını okşayarak da yatabilmek nasip oldu hani bazen kirpiklerini öpüyorum ya o kirpiklerinin sayısını sayabilecek kadar yakındım ya ben sana bakarken öpüyorum o kirpiklerini sabah kalktığındaki sesini yüzünü görmekti hep hayalim oda oldu sevgilim seni öperek uyandırmak uyanmayınca yatakta zıplayıp uyandırmam uyanınca sım sıkı sarılman huzur işte huzursun tam anlamıyla sen bana sen konuşurken aklımda olan ne varsa çıkarıyorum sadece sen, sana odaklıyorum ben kendimi hani dedin ya bi insan susar canı o kadar su ister diye ben o kadar özlüyorum ki bi insan yanındayken nasıl özlenir ben özlüyorum işte seni yanımdayken dahi özlüyorum seni çok seviyorum ya bazen böyle her şeye rağmen bitebileceği geliyor aklıma öylesine ağlıyorum ki öylesine hissizleşiyorum ki öyle bişey aklıma gelince hani diyorsun ya oğluşum oğluşum diye bende yok diyorum olmayacak diyorum sana sürekli aslında düşünüyorum da sana benzeyen sen gibi deli dolu bi oğlumun olması o kadar huzur verici oluyor ki ben diyordum ya sana ben hayal kurmayı sevmiyorum kurmuyorum diye şimdi hep hayal kuruyorum içinde sen olan biz olan seni o kadar çok seviyorum ki her saniye yanımda ol istiyorum şimdi bana kızacaksın ben sana en geç 1 de yat demedim mi diye yatamadım uyuyamadım içimden geçenleri söyleyemeden bazen gözlerine bakmaya bile utanıyorum biliyor musun ben seni çok seviyorum ne biliyim sen benim en yakınımsın be sevgilim sen hiç gitme şebeğim hiç gitme delim çünkü yaşayamam ben bunu anladım sensiz nefes alamam ben delim seni çok seviyorum be delim eğer olurda bir gün bitersek ama inşallah bitmeyiz biz hep biz kalırız ama şunu unutma ki sen benim hep ilkim olarak kalacaksın aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ve şuna inan ki benim sana duyduğum sevgi kadar hissettiğim sevgi kadar kimse sevmez seni sen benim her şeyimsin sen hiç gitme biz de hiç bitmeyelim sevgilim benim her şeyim yakında 4. ayımız olacak delim inşallah o 4 ay 4 sene 44 sene hatta sonsuza kadar sürer inşallah daha bir sürü şey yazmak istiyorum hiç bi şekilde yetmiyor seni sevdiğimi anlatmaya sayfaları geç kitap yazsam o dahi yetmez seni sevdiğimi anlatmaya sevgilim 10 günden sonra seninle ayrı uyuyacağız ya olsun sevgilim kokun yanımda var oluşun yanımda huzurun kalbimde en önemlisi solumdasın sevgilim beni hiç sensiz yalnız bırakma sevgilim bide hasta oldun şimdi kıyamam ki ben sana sıkı sıkı giyin bak yanımda değilsin diye bir şey yapamam ama üşütme kalın giyin örtün açınma bide üstündekileri çıkararak yatma iyice hasta olma kıyamam çünkü ben sana şebeğim beni inşallah o uyuyuşunu bi kez daha izleyip bi kez daha sarılıp uyuyabilirim sana iyi geceler sevgilim tatlı rüyalar şebeğim benim seni çok seviyorum umarım anlata bilmişimdir şebeğim <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 (nazlı <3 mehmet ) nazlı gürgan
Bitmiyor yaşamla kavgam, Seni unutmama izin vermediği gibi başkasını da sevdirmiyor. İçimdeki sevgin ağır geliyor, tam bitti artık yok diyorum, yine hayata yeniliyorum. Gene gösteriyor acımasız yüzünü, gene acıtıyor kalbimi. Bak yine dolu dolu, küllenmiş anıların verdiği acıyla uyanıyorum. Uyandığımda sevginin dayanılmaz ağrısını duyuyorum, Uzun zaman oldu gözlerini görmeyeli, başkalarının bakışlarıyla doldurmaya çalışıyorum boşluğu OLMUYOR... başak erdoğan
Bazen öyle birisini seversin ki bir anda bakmışsın ki her şeyin olmuş. Gözlerin, gülüşün, nefes alışın, kalp atışların... HERŞEYİN. Bende öyleyim seni öyle çok sevdim ki gözlerim, gülüşüm, nefes alışım, kalp atışlarım her şeyim sen oldun. İnsan kendinden vazgeçip başkasını daha çok sevebilir mi? Deme seviyor işte... Ben de seni sevdim kendimden vazgeçecek kadar çok sevdim. Gözlerine bakarken öyle mutlu oluyorum ki öyle çok seviniyorum ki anlatamam. Bildiğin aşık oldum sana aptalca. Seni görünce sevinçten havaya uçarkenki hallerim... Bunların hepsi "AŞK" işte Benim sana olan aşkım dağları taşları deler geçer. SENİ ÇOK SEVİYORUM KALBİMİN TEK SAHİBİ ♥♥ RAMAZAN♥ÖZGE ♥♥ RAMÖZ
Uzun Yazılmış Mesajlar Sözler Arşivi
Sığınacağın bir limanın olması insana güç verir renk verir makam mevki verir ve her şeyden önemlisi yaşama sevinci verir. Her insan bebekken masumdur ya hani kalpleri çok hızlı atar hatta gözlerin açılması bir bebeğin 3 gün sürer yada daha doğrusu göz rengini belli olması için 3gunluk süre beklenir her bebeğin doğarken gözleri eladır sonradan renk değişir işte bu olayı neden anlattım bilmiyorum ama bebeklerin ilk göz renkleri gibi tek ve ilksin.
sevgi aşk
Dünya insanların yaşadığı yerdir tabi kâinattaki tüm canlılarla beraber bazı canlılar tek yaşar kalpleri tek ve yoksundur bazı şeylerden bazıları da vardır ki iki kişilik yaşar ilk sevdası vardır sonra üç kişilik yaşar sevda melekleri vardır küçük masum elleri ama koca yürekli evlatçıkları kimi çok sever evlatlarını kimi tanımazlıktan gelir kimi bir hiç uğruna satar bebeğini kimi bir ceminin avlusuna bırakır canına can olanı ya ne diyor vallahi bilmiyorum bu gün sanırsam romantiklikten cook duygusallık var içimde neyse boş ver nerde kaldık
Ha şu çocuk meselesi
Biz için diyorum küçük bedenlerimize koca yüreklerimize tombul parmaklara iyi bir gelecek sunmalıyız
Ya işte öyle bir duygusun ki içimde ne yazacağımı ne kadar dile getireceğini bilmiyorum mesajlar.info
Bu duygu nasıl diyeyim hani doruk noktaları olur zirveleri işte benim içimde sana hissettiğim duygu bunu sonsuz kat ötesi kadar büyük. Evet, belki göremedim canlı senin
Belki elini tutup yüreğimi ısıtamadım ama hani gözlerin kapatırsın ya da yalnız bir köşede aklında hiç çıkmayan her seferinde bir tık öteye gidebilen vazgeçilmezlik ağı sonsuzluk ve daimi mutlulukla şifrelenmiş o vahim duysun içimde devleşen ülkeler kuran dünya ya baş kaldıran isyan eden
Ben devrimciyim çünkü karşılıksız sevgiyle bağlıyım 3-5 insana bunlar hayatımı şekillendiren her defasında birazcık daha sevdiğim herkesi onlar için tek kalemde silebileceğim uğruna zindanlarda çürümekte kaçmaya. İşkencelerde ve ölümde korkmaya cesaretimi var edensin
Güneş kızılcık şerbeti gibidir kimine acı tat bırakır kimine tatlı tat bırakır aynı hayat gibi acımasız ve yakar insanı
Neden bu güneş kızdığında seni andırıyor bana neden biliyor musun bazı kelimeler vardı kim olduğunu umursamadan o kelimeni büyüsü insanı etkiler kimi kelimeler vardır hoşçakal gibi insan her harfi ile bertaraf eden
Sen kıymet verdiğim sevda ateşine düştüğüm bir kulum sadece her gün ölüm tattırma bana hoşçakal beni yaşarken öldürüyor senden ricam şu hoşçakalı sözcüğümüzden çıkaralım hatta hiç hatırlamamak için tarihin o puslu ve karmaşıklığına atalım biz hoşçakal lafını bizim evimize gelen misafir uğurlamak için kullanacağız lütfen dikkatli olmalıyız herkes inat dimdik ayakta olduğumuzu ve herkesten korkmadığımız tek yaratanın gazabından korktuğumuzu, biz bu dünyada sadece yaşamayacağımızı cennette el ele yaşamak için sevdiğimizi herkese göstereceğiz bu yazılanlar sevocada dilimize girmiş ve kullanılmıştır
[14/01 04:06] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Simdi romantik öküz zamanı
[14/01 04:11] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun,
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
Bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…
Der can yucel
[14/01 04:15] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Bunun üzerine Almitra, ‘Bize sevgiden bahset…’ dedi.
Ve o başını kaldırdı, insanlara baktı.
Üzerlerine sinen derin dinginliği duyumsadı.
Ve yüksek bir sesle konuşmaya basladı:
‘Sevgi çizi çağırınca, onu takip edin,
Yolları sarp ve dik olsa da…
Ve kanatları açıldığında, bırakın kendinizi,
Telekleri arasında saklı kılıç, sizi yaralasa da…
Ve sizinle konuştuğunda, ona inanın,
Kuzey rüzgarının bir bahçeyi harap edişi gibi,
Sesi tüm hayallerinizi darmadağın etse de…
Çünkü sevgi sizi yücelttiği gibi, çarmıha da gerer.
Sizi büyüttüğü ölçüde, budayabilir de…
En yükseklere uzanıp, Güneş’le
titresen en hassas dallarınızı okşasa da,
Köklerinize de inecek, ve onları sarsacaktır,
Toprağa tutunmaya çalıştıklarında…
Mısır biçen dişliler gibi sizi kendine çeker;
Çıplak bırakana kadar döver, harmanlar;
Kabuklarınızı, çöplerinizi ayıklar, eler…
Bembeyaz olana kadar öğütür sizi;
Esnekleşene kadar yoğurur;
Ve Tanrı’nın İlahi sofrasına ekmek olasınız diye,
Sizi kendi kutsal ateşine savurur…
Sevgi bütün bunları,
Kalbinizin sırlarını bulasınız diye yapar,
Ve bu biliş, Hayat’ın kalbinin bir cüzünü yaratır…
Ancak korkunun kıskacında,
Salt sevginin huzurunu ve hazzını ararsanız,
O zaman örtün çıplaklığınızı,
Ve sevginin harman yerine adim atin…
Adim atin, kahkahaların tümünün olmadığı,
Sadece gülebileceğiniz mevsimsiz dünyaya,
Ve ağlayın, ama tüm gözyaşlarınızla değil…
Sevgi hiçbir şey sunmaz, sadece kendisini,
Hiçbir şey kabul etmez, kendinde olandan gayri…
Sevgi sahip çıkmaz, sahiplenilmez de;
Çünkü sevgi, sevgi için yeterlidir, tümüyle…
Sevdiğinizde, ‘Tanrı benim kalbimde, ‘ yerine,
Söyle deyin, ‘Ben kalbindeyim Tanrı’nın…’
Ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına,
Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer,
sizi değer bulduğunda…
Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka…
Fakat seviyorsanız ve ihtiyaçların arzuları varsa,
Bırakın bunlar sizin de arzularınız olsun…
Erimek ve akmak, geceye şarkılar sunan bir dere misali,
Şefkatin fazlasının verdiği acıyı bilip,
Kendi sevgi anlayışınla yaralanmak,
Ve kanamak, yine de istekle ve coşkuyla…
Şafak vakti kanatlanmış bir gönülle uyanmak,
Ve bir sevgi gününe daha, teşekkürle uzanmak…
Sessizce çekilmek öğle vakti, sevginin vecdini duymak,
Akşamın çöküşüyle de, eve huzurla dönmek…
Ve uyumak, kalbinde sevgiliye bir dua,
Ve dudaklarında bir şükür
şarkısıyla…
[14/01 04:20] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Sorma bana ne kadar seviyorsun diye! O kadar işte! Tavanı kadar sokağın, ve dibi kadar cehennemin.
Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.
Telaşımı hoş gör, ıslandığım ilk yağmursun…
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dileğim değil, Ezan okurken ettiğim DUAMSIN..
Bakma Güzel Yazdığıma,
Marifet Kalemde Değil, Gülüşünde..!
[14/01 04:21] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Yemyeşil bir deniz senin gözlerin ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var boğuluyorum.
[14/01 04:29] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Öyle utangaç tebessümle durma karşımda. Ellerini de görebileceğim yere koy. Yanlış anlama bu bir tutuklama değil. Gözlerime mühürlüyorum seni sadece o kadar… Dediğim gibi çok da gülme. Çünkü öpesim geliyor gülüşünden. Ne yumuşaktır kim bilir tenin. Ve ellerin… Ellerinde bin bir renk var biliyorum. Ellerini öpüşüm bundan. Hani bir bebeğin avuç içlerini öper gibi. Kokusunu içine çekerek öpmek gibisi yok. Böyle şeylerin verdiği huzur anlatılamaz. Sımsıkı da sarılamam sana. Kırılırsın, incinirsin. Ve sana her bakışım ürkektir. Sen konuşurken bana bakma, öyle daha rahat incelerim yüzündeki gül bahçesini. Ellerini diyorum ellerini! Görebileceğim bir yere koy. Dokunmak şart değil, görsem yeter. Böyle dediğime de bakma. Sen ne anlatsan aklım ellerini öpmekte olur. Ben böyleyim işte. Aldım mı huzurun tadını aklım fikrim sende olur. Senin ellerinde…
Seni sevmek,
uçsuz bucaksız deniz gibi.
Seni sevmek,
pembe bir rüya gibi.
Seni sevmek,
Denizin üstünde yürümek gibi.
Seni sevmek,
denize vuran yakamoz gibi.
Seni sevmek,
sonu olmayan bir yol gibi.
Seni sevmek,
tatlı sükuta teslim olmak gibi.
Seni sevmek,
güneşin doğuşu gibi.
Seni sevmek,
kalabalığa inat her yüzde seni görmek gibi
Seni sevmek,
çocukluk neşesi gibi.
Seni sevmek,
sabah ezanı gibi.
Seni sevmek,
bahar gibi.
Seni sevmek,
ölene dek beklemeyi kabul etmek gibi.
Seni sevmek,
simit-ayran gibi.
Seni sevmek,
güzel şey...
Saçların topuz, başın göğsüme değdiğinde parmaklarım saçlarına dokunmakla ödüllendirilir. Seninle üçlü koltukta sarılıp iki battaniye ile bir olunur. Filmler tekrar kez izlenilir. Ezberlenen replikler sen varken unutulur. Mutfakta demlik yakılır, belki yemek alabilir yerini. Her gün aynı çeşit yemeklerle doyulur. Sen dokundun diye yoğurdun tadı başka, ekmeğin tadı başka oluverir. Sonra sen gülümsedin diye uğruna bir ömür serilir. Emekli maaşı almaya birlikte gidilir, birlikte sıra beklenir. Oturacak yer olmasa bile, iki genç dürtüklenir, dinlenmen için yer hazırlanır. Maaş'a küfür edilerek birlikte eve geri dönülür. Anahtar hangisi? karıştırılır. Yeşil saplısı dış kapının, mavi saplısı iç kapının. Tüm bunlar sen varsın diye olup bitiverir. Tüm renkler sen bakıyorsun diye maviye dönüşür. Ben bakınca siyaha. Ama ben sana bakınca cennet görülür. Cennet rengârenktir, siyah bir renk değildir. Gülüşüne gökkuşağı denilir, gök; sen'sindir.
Ben aşk’ın ilk heyecanını sevginin kalıcılığını güvenin değerini kalp ritimlerinin önemini sahiplenmenin güzelliğini ellerinin içindeki ellerimin terlemesini karşılıklı çay içmenin sanki dünyanın en güzel yerinde en güzel anı yaşıyormuş gibi hissettirmesini bir isimin yüzümde oluşturduğu gülümse gitsin diye gökyüzüne baktığımda daha fazla gülmeme neden olmasını basite indirgenen küçük masum duyguların bütün bedenimi ruhumu etkilediğini seninle öğrendim.. Sadece seninle. Yağmuru sadece seviyordum taa ki saçlarından damlayan o yağmur damlalarını gördüğümde elimi tutuyor olduğun ana kadar. O an dan sonra yağmura da hayran kaldım. Nasıl da güzel ıslatıyor dedim içimden sonra da ne saçma düşünüyo bu çocuk deyip gülme diye sadece güldüm. her güldüğümde seninle ilgili kafamda kurar sen se her seferinde ‘Ne oldu?’ diye sorardın .
Hiç dediğimde kızmakla gülmek arası bi ifadeye bürünürdü yüzün.
Susuyorsun derdin sürekli konuşmuyorsun. Oysaki ben konuşmayı seven biriyim, senin yanında geçersiz bi özellik oluyor bu. Çünkü oturup seni izlemek daha cazip geliyor. Sanki bütün gün hayatın yoruculuğu detayları her yandan gelen sesler susmayan insanlar herşey senin yanındayken bitiyor herkes susuyor sanki akşam olmuş çok yorulmuşumda uzanmışım yatağa tavan apaçık gökyüzü onu izliyorum . Yüzünün her bir kıvrımını mimiklerini konuşurken gözlerini kaçırmanı gülünce yere bakıp kafanı kaldırdığında gülmemeye çabalamanı hepsini izleyip kafamda bin bir türlü eleştiriyorum benzetmeler yapıyorum,sonra akşam olup kafamı yastığa koyduğumda başucumdaki perdeyi açıp gökyüzündeki yıldızlara bakıyorum o gün bana nasıl baktıysan beliriyorsun işte orada . İnanmıyor kimse bana ama ben hergün böyle uyuyakalıyorum.
Çok kızarsın bana sinirlenirsin bağırırsın çağırırsın belki. Bu durumuda da insan en çok sevdiğine kızar diyerek açıklığa kavuşturalım. Çünkü ne kadar kızgın olursan ol göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdığın gibi kaçıramıyorsun gülüşünü. Çünkü ben bunu sevdim. Ben senden önce sevmediğim ne varsa senden sonra hepsini sevdim.
Ben senin kötü huylarını bile sevdim.
Umursamazlığını sevdim kızmanı sevdim ayrılışlarını bile sevdim..
Sana kızdım yazdım yüzümü güldürdün yazdım bazen ağlayarak kalem ellerimde titrerken bazen gülmekten kelimeleri birbirine karıştırarak.
Bana yaşattığın her duyguyu sevdim.
Yokluğundan daha güzel hepsi çünkü. Ben sana yazamadıklarımı hep böyle oturdum sayfalara yazdım.
Eğer birgün çekip gidersem kalbim sana emanet. İlk aşkım ilk heyecanım ilk kıyamadığım.
[14/01 04:35] ~•~ Gökmencan Çakar ~•~: Zengin şiirlerim yoktur benim,
yazamam sana altın uçlu kalemle.
Fakirdir şiirlerim, bir cebi delik.
Üstü başı yırtıktır sözlerimin.
Ama temizdir dizelerim,
ama sıcaktır sana yüreğim.
Ve bu hayatı seviyorum senle,
sakın hiç bir yere gitme..
Sana gelince..
Sen, tek bir cümleye sığdırılamayacak kadar büyük duygularımın sahibi,
bir cümleyle ifade edilemeyecek kadar kadar özel birisin.
Sen insanın kendinden bile önce sevebileceği biri. Sen iyiki varsın...
Bir gülüşün yetecek inan,
şu üzgün hallerim yok mu gülüşün geldikçe aklıma geçecek gibi.
Ellerim ile saklayamadığım zamanlar dert olur o gülüşünü başkası görüyor diye. Bana olmayan o gülüşün çökertecek içimi.
Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor. Şu ellerim ellerinde güzel bırak öyle kalsınlar. Kaç kere yazdım seni kim bilir kaç satır harcadım şu gülüşüne..
Uykuya niyetlenip kafamı yastığa koyduğumda, sen geliyorsun zihnimin tam ortasına. Sana bakıyorum, sen de bana. Pencereden de öyle bir ışık vurur ki odama, hiç sorma. Sonra, sonra uyumaya çalışırken sen hep gözlerimden öptün, kapayamadım da… Senin varlığın gözlerimden oluk oluk akıyor, mutluluktan olsa gerek. Lâkin sen sakın ağlama! Sen ağlarsan damlası benim yanağımdan yüreğime düşer. Gülüşlerin var orda onları ıslatma. Onlar benim, onların ıslanmasına izin vermem! Kimse ıslatamaz, sen bile. Onlar benim, onlar biz, onlar dua, onlar aşk, onlar şükür. Onlar gözyaşlarımdan olma mutluluk.
Sesini duymak istiyor bu yüreğim, gecenin kor bir vaktinde. Sanki yüreğim aç, sanki yüreğim susuz, sanki yüreğim elden ayaktan düşmüş ihtiyar. Gülüşlerin koltuk değneklerim. Ve bir sesin değneklerimi atıp, gökyüzüne doğru tavşan gibi, tazı gibi koşturabilir beni. Kanat takmış bir melek gibi duruyorsun maviliklerimde. Al beni bu kara gecelerden, yüreğinin kıyısında bir yer ver. Ört üstümü göz kapaklarınla. Ve kirpiklerinle okşa başımı..
Ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum..
Daha oncelerden tanimak ister ya insan bazen. Keske der sonra nasip der gecer. Ben senin dogdugun gunu hatirlamak isterdim. Hatta dogdugunda kiskanmak isterdim seni. Yan komsun olmak isterdim. Sen dunyaya geldiginde seni gormeye goturmeliydi annem beni. Aglayisini, bebek bebek bakisini, guldugunu gormek isterdim. Ilk yasina bastiginda yurumeye calistigini, yururken koltugun kenarina tutundugunu gormek isterdim. Birkac adimdan sonra yere dusup, kah aglamani kah boncuk boncuk gulmeni gormek isterdim. Ilk konusmaya basladiginda soyleyecegin bir kac kelimenin icinde adimin da gecmesini isterdim. Duymak isterdim o bebek dilinle adimi. Seni kiskanip oyuncaklarini saklamak isterdim. Aglayinca kiyamayip geri getirmek ve senin o bakisini gormek isterdim. Akan goz yaslarinla, mutlulugunu bebek halinde gormek isterdim. Okula basladigin gunu gormek isterdim. Beraber siniflarimiza girip Teneffusler de yanina gelmek isterdim Simitimi, ayranimi bolusmek isterdim. Ders aralarinda izin alip lavobaya gidiyorum diye seni gormek isterdim. Okul bittiginde seni bekleyip beraber eve donmek isterdim. Bazen okuldan kacip, sahile inmek ve eve donerken camurlu sokaklardan gecip ustumuzu basimizi kirletmeyi isterdim. Eve gittigimiz de annelerimizin bize kizmasini isterdim. Ah bu cocuklar deseydi mesela onlar, annelerimiz ? Ders calismak icin bir araya gelmek isterdim. Odevlerimizi beraber yapmayi isterdim bir de... Aksamlari sizin bize misafirlige gelmenizi ister ve geldiginizde “bak bak nasil sevindi” demesini isterdim annemin. Ertesi aksam gidelim onlara gidelim diye aglamaya baslamak isterdim dedigim olanaka kadar... Herkes salonda konusurken biz seninle bir kosede resim cizmek isterdim. Annelerimizin bize bak ne guzel anlasiyorlar lafini duymak isterdim.Hafta sonlari bizi lunaparka beraber goturmelerini, goturmediklerin de beraber aglamak isterdim. Kiyameti koparmak isterdim seninle. Salincakta beraber sallanmak, kumda kaleler yapmak isterdim. Buyudugunu gormek isterdim senin ergenligini, bulu cagini gormek, hali hazirda bulunan duzene karsi cikmak isterdim. Isyanci olurduk belki, belki de masum buyurduk sessiz.. Beraber tatil planlari kurardik. Belki yalan soylerdik, bir yerlere gidebilmek icin... Sonra cocukluk askim diyebilmek isterdim sana.. Buyudukten sonra degismeyen, birbirimizin her seyini bildigi bir bakisimizin ne anlama geldigi ve bir derdimiz varsa gozlerimizden neye uzuldugumuzu biilmemizi isterdim... Ikimizin de hayatimiza birbirimizden baska kimseyi sokmadigimizi, kimseye seni seviyorum kelimesi kullanmamizi isterdim. Sen benim cocukluk askim olmaliydin. Simdi ki sevdigim, yandigim, esim olmaliydin.. Cocuklarimin guzel anasi, evimin gul suyu,evimin bahari olmaliydin. Senin dogdugun gunu hatirlayip olene kadar yanimda olmani isterdim.Seni cocuklugundan sevip, olene kadar sevmek isterdim. Simdi bunlari seninle yasayamadim diye uzulurken, Allahima dua ediyorum senin gibi birini karsima cikardigi icin.Ve simdi insallah sen benim cocuklugum da seninle yapmak istediklerimi, Geri kalan omrumuzde telafisini ederiz diye dua ediyorum Allahima.Gec geldin hayatima, hic gitme.
“Senin saçının, kaşının hatta ve hatta kirpiklerinin
her telinde bir başka mucize yatıyor.
Sen kadın, sen hayatıma girdiğinden beri
içimde kuruyup gitmekte olan ağaçlar
şimdi renk renk çiçek açıyor.
Ve sen kadın, sen benim hayatımda olduğun sürece
içimde büyüyen ağaçların dalına kuşlar,
çiçeklerin üzerinede bal arıları konmaya devam edecek.”
Bak sana diyorum! Bu sokaklar bizim için var. Seninle el ele yürümek için. Seni sinir edip yalandan elimi bırakmaya çalışasın diye. Bütün bitkiler biz nefes alabilelim diye var. Ve “öpüşmek için telefon kulübeleri…” İkimiz sarılırsak "bir" oluruz; buna inan... Bırak biz yaramaz çocuklar olalım seninle. Nasılsa bitecek aldığımız nefes. Ama seninle bitsin her şey; seninle başladığı gibi… Yorulursak uyuruz çimden halılarda. Bir tek ayrılığa gelemem. Sen hep benimle kal. Gündüz güneşim gece mehtabım ol. Benden ol, bizden ol... Velhasılıkelam sen gel hep sol yanımda ol...
Seninle paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki..Hangisiyle başlasam bilmiyorum.Seninle.. evimi, kanepeyi hatta televizyon kumandasını bile paylaşmak daha doğrusu paylaşamayıp kavga etmek istiyorum..Sonra sana kıyamayıp istediğin kanalı izlemek istiyorum..Hoş sen varken televizyon umrumda bile değil.Ben seni, sen televizyonu izlerken bana ‘şu şöyle olsa daha iyi olmaz mıydı’ diye sorsan, ben sana dalmış bulunsam..Cevap vermesem..Sen ‘hey sana diyorum’ diyip bana kızsan ne güzel olurdu.Seninle tişörtlerimi, hırkalarımı, kazaklarımı paylaşmak isterdim..Sana sinirlensem, salonda yatsam..Sen bana kıyamayıp gecenin bi yarısında yanıma gelip kanepenin bir köşesinde kıvrılıp uyusan..Uyandığımda seni görsem, tebessüm etsem, seni öperek uyandırsam, sende bana sarılsan..Ne güzel olurdu değil mi?
Biri lazım bana, şöyle bu yalnızlık sana fazla deyip ellerimden tutabilecek biri. Sabahları alarm sesiyle değil, yanına sokulup kahvaltı hazır diyen bir sesle uyanmak istiyorum artık. Çok beklentilerim de yok, kokusu huzur versin yeter.. Ya da ben ağlarken, susmamı söylemek yerine gözyaşlarımı kendi parmaklarıyla silsin. Hayat gerçekten de çok kısa, aylar haftalar kadar, haftalarsa günler kadar çabuk geçmeye başladı. Artık biri olmalı yanımda, gerektiğinde çocuklaşabilecek kadar masum, gerektiğinde bakışlarıyla ne demek istediğini anlatabilecek kadar güçlü olmalı. Çok şey istediğimi sanmıyorum. Güneşin doğuşuna kadar uyuyuşunu sıkılmadan izleyebileceğim birisi uğrasın hayatıma. Bizim diye sahiplendiğimiz şarkıyı her duyduğumuz o an nerede olursak olalım bana sarılıp dudaklarımın kıyısından öpmeli mesela, bazen gerektiğinde bir dost, bazen anne baba olacağının bilincinde olmalı. Umursamaz tavırlarından sakınmalı, sakınmalı ki ona güvenmem konusunda beni şüpheye düşürmemeli. Biri lazım bana, kucağımızdaki bize benzeyen küçük bir meleği izlemeyi benim kadar çok isteyen biri, kıskandıracaksa da o hayalini kurduğumuz meleğiyle kıskandırsın.. Bu onu daha çok sevmemi sağlar. Biri gelsin bana, mutlu olmak istiyorum. O beni mutlu etmek için bir adım atsın ben ona koşmasını bilirim. Bizi lazım bana, hayatın anlamını sorduklarında parmaklarımla onu işaret etmemi sağlayacak kadar güzel gülümsemeli yüzüme..
ben senin için değil,
senin içinde ağlamak istedim.
göğsünde.
sende.
elimi seninle yıkamak istedim
yüzümü seninle
benim sularım bulanık
ellerim ihtiyar
bir efsun ki yüzün
yaram bile bahtiyar
ben sende iz bırakmak değil,
sende iz olmak istedim.
sende bıçak, sende jilet, sende ameliyat, sende leke
sende dövme, sende dikiş, sende doğum, sende yanık
ben sende geçmemek dersimiz.com
ben sende bir uzuv
ben sende köklü bir inanç
ve bir ağaç
gibi sabit
kalmak istedim.
boğazında yumruk, sesinde çırpınış, kirpiğinde titreyiş
değil
ben sende salıncağa koşan çocuk sevinci
gibi masum
uçurtmanın ipine sarılan çocuk telaşı
gibi sahiplenerek.
gibi uçurum
çiçeği
değil
kahkaha çiçeği,
belki
gibi adı güzel bir sevda türküsüyle
diline dolanmak
düğümlenmek hatta
bin parçamla
ben senden çözülmemek
istedim.
ben geldiğin değil,
gittiğin yol olmak istedim senin.
sardığın tütün
içine çektiğin duman
ama üflediğin değil
ciğerine yapışan
gibi inatçı
gibi kanına karışıp
sende kaybolmak.
ben sende bir çocukluk yarası gibi unutulmaz
etten kopmayan
gibi tırnak
ama kesilen ve törpülenen
gibi değil asla.
budandıkça gürleşen ağrıdan uzak
gittikçe bitmeyen yol kadar güzel
ve muğlak
ben seninle aslında sadece
küçük bir kumsalda uyanmak
istedim.
istedim ki manzaram sen, pencerem sen
pervazım sen, çürüyen dirseğim sen
gömüldüğüm toprak sen, sarıldığım kefen
dirildiğim cennet
sen ol.
sen.
90,100 yıl geriye gidelim seninle.. Nostaljik, siyah beyaz, kendi halinde bir filmde önemsiz bir yan rolün kahramanları olarak bize özgü renklerle yaşayalım. Gidelim bilmediğimiz eskilere, aklımız almasın bir çok şeyi, yaşanılası zamanlarda yaşayalım. Para sözü sadece sayıları düşürsün aklımıza, madde neymiş unutalım. Ampul icat olsun yanı başımızda, ağzımız açık kalsın, şaşıralım. Dünya mı dönüyormuş, hadi canım deyip, bundan mutlu olalım.
Ne biliyor musun. Bazı şeyleri çok merak ediyorum. Ama favori merakım sensin. En çok seni merak ediyorum. Mesela hasta mısın şu an? Başın ağrıyor mu? Üşüyor musun? Sıkıca sarılabilirim çünkü. Korkuyor musun? Elini tutup bir daha asla bırakmam. Ağlıyor musun? Ömrümün sonuna kadar gözyaşlarını silebilirim. Ağlama. Gülüyor musun? Ben hep gülüşünü izlerim. Yaşamak istiyorum ama ben seni. Güldüğün şeylere beraber gülmek istiyorum. Ağladığın zaman bende ağlamak, korktuğun zaman bende korkmak istiyorum. Heyecanlı olduğun zaman kalbinin atışlarını dinlemek istiyorum. Saatlerce gözlerinin içine bakmak, istediğim zaman öpmek istiyorum. İzin ver. İzin ver seni seveyim. Saçlarınla oynayayım. Kusurlarınla dalga geçeyim ama en çok da ben seveyim onları. Biraz sen öp, biraz ben. Biraz sen sarıl biraz ben. Kapıyı açtığımda kocaman bir ayıcıkla karşıma çıkan sen ol. Başkası değil. Düştüğümde gülüp, sonradan yardım eden de sen ol. Sesim güzel olmadığı halde şarkı söylememi iste, söyleyince de gül ama yine de sen sev. Başkası değil. Çikolatalarımı gizli gizli yiyen de sen ol. Sürekli sana uzun mesajlar atıyorum. Yazı yazmayı seven insanım ben. Çok konuşuyorum kızıyor musun bana? Korksam sarılır mısın, öper misin defalarca boynumdan? Ağlasam siler misin sende benim gibi göz yaşlarımı, ''ben hep buradayım'' der misin
~•~ Gökmencan Çakar ~•~: SENİNLE İKİNCİ HAFTAMIZ KUTLU OLSUN SENİ SEVİYORUM
Şevval❤Gökmencan
Penguen❤Tavşan
Sinyorina❤Sinyor
Mal Müdürü ❤ Mal
Ömürlük Sevgim❤Romantik Öküz
00.00
01.01.2017
Yeni yılının en anlamlı başlangıcıyız
Sonsuzluk ve mutluluk ile aşkımız can bulur
Huzur ve sevda ile daim olur
Huzur ve sevda ile daim olur Gökmencan Çakar
Şimdi sana seni ne kadar sevdiğimi anlatırdım ama ona bu satırlar yetmez, sana ne kadar âşık olduğumu, bağlandığımı anlatırdım ona da ömür yetmez ama biliyorum ki seni doyuracak sana yetecek bir kalbim bir de aşkım var seni öyle yürekten öyle aşkla seviyorum ki anlatamam bak şimdi seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan yağmur yağdığında dışarı çık yağmur damlalarını tutmaya çalış tutamadıkların kadar seni çok seviyorum :* :* ;* Öznur
Sen benim olan ve benden hiç bıkmayanım, canımın içi, huzur verenim, tek varlığım, varlığına şükürler olsun MUSTAFAM. İyi ki varsın geleceğimdeki evimin direği, benim kocam, çocuklarımın da babası olacak insan, hep benim ol hep ne olursa olsun bırakma beni, hayatımın anlamı o boncuk gözlerin benden başkasına bakmasın bitanem, SENİ ÇOK SEVİYORUM... mesajlar.info
Solumda Sonun. Sonunda Solum
Seni Dünyamda Var. Gönlümde Yar Eden Rabbime Şükürler Olsun...♥♥♥ Gizli aşk
Başımı yastığa koyduğum zaman sen gelirsin zihnimin tam ortasına, seni düşünürüm hep senin gülüşün gelir aklıma, ben de senle gülerim senin bakışında mı, sözlerinde mi o huzuru bilmiyorum ama tek bildiğim sen bu kalbimdesin ve hep olacaksın da. mesajlar.info Yanına gelince tutulur dilim titrer bedenim konuşamam yanına gelmeden önce anlatacak çok şey var diyorum yanına gelince seni görünce her şeyi unutuyorum çünkü o an senden başka hiçbir şey düşünmek istemiyorum sadece sen gül ben hep izleyeyim öyle güzel gülüyorsun ki öpesim geliyor ama senin gülmeni kesmemek için kendimi tutuyorum seni çoook seviyorum birtanem Huseyinedam
Kalbimin ritmini değiştiren adam seni çok seviyorum şu an yanımda değilsin belki ama dün beraberdik. Sonunda kavuşmak varsa, özlemek gerçekten çok güzel bir şeymiş. Bunu ben sende anladım. Kalbimin ritminin değiştiğini sende fark ettim, her yüzü sen gibi görüyorum, karşımdan geldiğindeki an da içimdeki kelebek uçuşlarını anlatamam sana ama benim içimde kelebek değil sanki filler tepişiyor. İyi ki hayatımdasın iyi ki canımsın iyi ki benimsin iyi ki seninim canımın içi bitanem gözümün nuru Aydın'ım seni çok seviyorum 02.10.2016 Tuğçe
Emre en değerlim en sevdiğim iyi günlerimiz de oldu kötü günlerimiz de ama ben seni sevmekten hiçbir zaman vazgeçmedim ne olursa olsun hep sevdim kim ne derse desin hep sevdim hep güvendim hep hayaller kurdum hep seni düşündüm. Biliyor musun aklımdan 1 salise bile çıkmadın nereye baksam hep seni görüyorum. Seni sevmek çok güzel bir şey beni sensiz bırakma sevgili olmasak da sevgili gibi konuşmakta güzel, seni seviyorum uzayli
Ben onu çok seviyorum ya, bildiğin gibi değil hem de baya çok seviyorum ama bu onu anlamıyor benim değerimi bilmiyor ve ben her gece ağlamaktan üzülmekten çok sıkıldım ne yapacağımı da bilmiyorum. Ayrılalım desem diyemiyorum onsuz yapmaya çalışsam yapamayacağım biliyorum ama ne yapacağım ben ya çok üzülüyorum çok ağlıyorum artik hiçbir şeyi takmayacağım o bana nasıl davranıyorsa ben de öyle davranacağım diyorum ama olmuyor işte. mesajlar.info Bazen düşünüyorum beni sevmiyor mu kendinden soğutmaya mı çalışıyor diye ama yok öyle bir şey diyor sorunca ben hep aynıyım sende bir sorun var diyor. Ben çok yoruldum dayanacak gücüm kalmadı be belki bu yazdığımı bir gün okur benim ne çektiğimi bana ne yaşattığını anlar ona defter yaptım her gün yazıyordum ama onu da bıraktım çünkü her gün aynı şeyleri yazmaktan sıkıldım. O da okurken sıkılacaktır bu yüzden bıraktım ama ben çok mutsuzum ve ne yapacağımı bilmiyorum ne yapacağım ben ya :( ayşe