ABLA
Özet
İri yarı kömürcü bir kadın olan ablanın kömür dükkanına bir gece vakti ahşap kalabalığına hışıltısıyla yağmur yağmaktadır. Bu kömür dükkanında eli yüzlü kömür tozu içinde ama; kara kaş, kara gözleri, geniş omuzu, kocaman elleriyle yakışıklı bir delikanlı olan Hasan çalışmaktadır. Karanlık ve yağmurlu bir günde gelen kömürleri ikisi de depoya taşımaktadırlar. Kömürleri boşalttıktan sonra kapılarını dışarının ıslak karanlığına kapamışlardır. Abla, kömür pazarında olduğu gibi çarşıda da herkese postasını koymuş birisidir.Erkek gibi bağırır, çağırır, nara atar ve erkeklerle birlikte rakı içerdi.
Abla, kömür işinden önce bir tiyatrocuydu. Ona birçok kişi o zamanlar aşık olmasına karşı o yalnız Kara Hacı denilen birisini sevmişti. Onun için tiyatroyu bile bırakmıştı. Kara Hacı’nın öldürülmesiyle bu kömür işine atılmıştı. Yanında çalışan Hasan da kara bıyığı, kara kaş ve gözleriyle onu Kara Hacı’yı andırıyordu. Hasan’ı bu yüzden yanından ayırmıyordu.
Konu: Bir kadının hayat öyküsü
Ana Fikir: İnsanların tutumları, davranışları geçmişteki yaşantılardan etkilenir.
Bakış Açısı: Yazar, diğer hikayelerinde olduğu gibi bu hikayede de olayları 3. tekil şahsın ve karakterlerin ağızlarından anlatmıştır.,
Kömürler boşalıp, arabacı boş çuvallarıyla çekip gittikten sonra kapılarını dışarının ıslak karanlığına kapadılar. İkisi de kömür tozu içinde, kapkaraydı. Abla sabunu aldı, Hasan ibriğini; barakanın arkasındaki gusülhaneye geçtiler. (s. 188)