Yukarıda tangır tungur bir şeyler yuvarlanıyor. Herhalde kanepelerin üzerinden yere atlıyorlar. Gümp! Gümp! Gürültü dayanılacak gibi değil
- Evi yıkacaklar, yeter artık!
Annemi hiç bu kadar sinirli görmemiştim.
- Sakin ol! Dur, bekle!
Babamı duymuyor bile. Bugünkü gürültüye ben de dayanamıyorum. Annemin sesi apartmanda çınlıyor:
- Canımıza yettiniz artık! Sizde hiç insaf yok mu?
Ben de çıkıyorum. Üst kat komşumuz Münevver Hanım, kapıda annemle konuşuyor. Dört çocuğu var. Oktay, okul arkadaşım, o da kapıda. Ben ona göz kırpıyorum, o bana.
- Bunlar çocuk Suna Hanım. Ne yapayım yani? Bağlayayım mı?
- Bağlama, öğret Münevver Hanım. Apartmanda yaşıyoruz. Apartmanda nasıl yaşanır, öğret onlara.
Oktay'la birkaç defa konuştuk. Annesi, hiçbir şey yapmıyormuş, annem aşağı iner inmez, "Amaan! Bu kadın da..." deyip oturuyormuş televizyonun karşısına. dersimiz.com Babası geç saatlerde geliyormuş. Bu yüzden o bu olaylardan haberi olmuyormuş.
Bunları anneme şimdiye kadar anlatmadım. Çünkü ben de kardeşlerimle dilediğim gibi oynayabilmek istiyorum. Üç kardeş kurşun asker gibi davranmak zorundayız. Hiç değilse yukarıdakiler rahat, diyorum.
Gürültüler devam ederken Oktay'ın söylediklerini anlatıyorum. Anne kıpkırmızı oluyor. Elleri titriyor. Babam, şimdiye kadar karışmadığı olayı çözmeye karar veriyor.
Oktayların dairesinin üzerinde Tuna Beyler oturuyor. Babam onların zilini çalıyor.
- Ooo! Hoş geldiniz İlyas Bey! Lütfen içeri buyurun.
Sonra Tuna Beyle gülüşerek bir şeyler konuşuyorlar. Konuştuklarını tam olarak anlayamıyorum ama yapacakları şeyi anlıyorum.
Kapıda iş bölümü yapıyoruz. Apartmandaki bütün çocuklar Tuna Beylerde toplanıyoruz. Ev ağzına kadar çocukla doluyor.
Oyunların en seslisini, en rahat biçimde oynuyoruz. Hayatımın en güzel günlerinden birini yaşıyorum!
Az sonra kapının zili çalıyor. Münevver Hanım, bembeyaz bir yüzle Tuna Bey'e bağırıyor:
- Utanmıyor musunuz?
Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Tuna Bey:
- Bir şey mi oldu Münevver Hanım? Münevver Hanım:
- Daha ne olacak? Oldu olacak evi yıkın da siz de rahat edin biz de rahat edelim!
- Çocuklar oyun oynuyorlar Münevver Hanım. Ne yapalım ayaklarını mı bağlayalım? Onlar çocuk. Hem alışsanız iyi olur çünkü her gün bize gelecekler artık.
Geç saatlere kadar tepiniyoruz. Nihayet kapının zili çalıyor. Kapıyı yine Tuna Bey açıyor. Oktay ve babası birlikte gelmişler.
- İlyas Beyi çağırabilir misiniz? Babam, kapıya çıkıyor.
- İlyas Bey, mesajını aldık. Oktay şimdi anlattı. Bilmiyordum. Çok özür diliyorum. Bundan sonra dikkatli olacaklar. Lütfen bu oyunu sürdürmeyin. Münevver aşağıda ağlıyor. Bu dersi hak etti, daha doğrusu ettik. Tekrar özür diliyorum.
Hızır OVACIK
Yaşayacaksın Ağacım
masal oku masal sitesi çocuk masalları eğitici masallar öğretici masallar en güzel masallar okul öncesi masallar 3. sınıf 4. sınıf